can't live without u '✓'

4

Quattuor

Haechan:
Bir daha benimle kavga ederken laflarına dikkat et Mark.

Mark:
Niye? Ne yaparsın?

Jeno:
Kaşınma Mark. Haklı olduğunu biliyorsun. Sus sadece.

Mark:
Tamam.

Haechan:
Neden geldiniz?

Jeno:
Tehditin ne olduğunu henüz bilmiyoruz. Öncelikli alınmış bir önlem de olabilir Haechan, sadece Jaemin'inin gerçekten korunmaya ihtiyacı olabilirmiş.

Haechan:
Ben onu zaten koruyorum.

Mark:
Sen önce kendini korumayı öğren, bugün benden kurtulamadın bile.

Haechan:
Okulda kavga edemezsiniz geri zekalılar. İstediğiniz gibi davranamazsınız. 22 yaşında gibi değil 17 yaşında gibi davranın ve Mark kurtulmak isteseydim kurtulurdum. Ayrıca Jaemin kavga ve tartışma gibi olaylarda hassas, bu yüzden sakın onun önünde kavga etmeyin.

Lucas:
Bu çocuğun babası Kore'nin yer altı dünyasındaki başkanı ve bu çocuk onun varisi değil mi? Kavgadan mı korkuyor?

Haechan:
Evet.

Lucas:
Harika. Sıçtık.

Haechan:
Jaemin insanlardan da korkuyor,bu yüzden kendinizi bir anda onun önüne atıp tanışmaya veya yaklaşmaya çalışmayın. Zaten Jeno'nun yanına oturması bile büyük bir olay. Benimle konuşması 3 yılımı aldı.

Jeno:
Onun arkadaşı olmaya gelmedik Haechan. Sadece onu korumaya geldik.

Haechan:
Her neyse. Ben uyarımı yapayım. Beni tanıyormuş gibi de davranmayın sakın.

Jeno:
Anladık, merak etme. Okuldan sonra ne yapıyor?

Haechan:
Ders çalıyor ya kütüphanede ya da evde. Çok nadir köpeğini yürüşe çıkarıyor. Benden başka arkadaşı yok bu yüzden dışarıda vakit geçirmiyor.

Jeno:
Sevgilisi?

Haechan:
Yok tabii ki.

Mark:
Kendin için sorular sorma.

Haechan:
Ne?

Jeno:
Kes sesini. Peki senin var mı Haechan? Çevrenizde birini görürsek diye soruyorum.

Haechan:
Flörtlerimi Jaemin'e yaklaştıracak kadar aklımı kaybetmedim.

Mark:
FLÖRTLERİM?

Haechan:
Sana ne.

Lucas:
Tamam çok saçma bir yerde araya giriyorum ama Sungchan mesaj atmış akşam bizi bekliyormuş.

Jeno:
Gideriz.

Mark:
Haechan ben hala bekliyorum.

Haechan:
Ne bekliyorsun?

Mark:
Açıklama.

Haechan:
Tam olarak neyi açıklayacağım?

Mark:
Flörtlerini?

Haechan:
Sana açıklayacağımı nereden çıkardın tam olarak?

Mark:
Benim sinirlerimle oynama.

Haechan:
Sen benim duygularımla oynarken iyiydi.

Mark:
Bilmediğimi daha kaç kez söylemem gerekiyor sana.

Haechan:
Bana yalan söyleme. Hem her neyse bu konuyu kapatmıştık. Okulda çok fazla telefonla oynamayın. Göze batacak hareketlerden kaçının. Kavgalara karışmayın. Ne görürseniz görün sizi ilgilendirmez.

Lucas:
Neyi kast ediyorsun?

Haechan:
Zorbalıkları kast ediyorum. Jaemin'e olmadığı sürece bizi ilgilendirmez, o yüzden asla karışmayın.

Lucas:
Ya bize yapmaya kalkışırlarsa?

Mark:
Onları okulun temeline gömeriz o zaman.

Jeno:
Haechan haklı. Hiçbir şeye karışmayın. Buraya sadece Jaemin için geldik.

Haechan:
Tamamdır. İyi dersler çocuklar ㅋㅋㅋ

Jeno telefonu kapatıp masaya bıraktığında hala masanın üstünde yatan Jaemin ile ne yapacağını bilmiyordu. Bir kez bile bakmamıştı ona.

Çok yakışıklı olmuştu. Yüzü oturmuş ve gözleri daha çok ortaya çıkmıştı. Saçlarının harika bir rengi vardı ve Jeno birkaç santim uzağındaki o saçlara dokunmak için canını bile vermeye hazırdı. Gülümsemesini yakından görmek, o gülüşü duymak istiyordu.

Kendini Jaemin'i düşünmemeye zorladı ama çok zordu. İçinde kopan fırtınaların içinde kalması gerekiyordu. Belli edecek en ufak bir harekette bulunamazdı.

Tüm okul günü Jaemin onun yüzüne bir kez bile bakmamıştı. Çıktığında ise büyük bir Jeep'in onu almaya geldiğini gördü. Eve gidiyor olmalıydı. Şoförü ile göz göze geldiğinde adam anında onu tanımış ve küçük bir baş selamı vermişti.

Haechan, Jaemin gittikten sonra hızlıca arkada duran üçlüye baktı. Lucas ile pek yakın değildi. Sadece ara sıra görüyordu onu ama diğer ikisi ile tüm çocukluğunu geçirmişti.