49

769 99 26
                                    

Jaemin odasında oturan Jeno'yu görmesi ile hafifçe kasılsa bile belli etmeden masasına doğru yöneldi. Oturduğunda ellerini hafifçe masanın üstünde birleştirdi. Jeno tam karşısında renkli sweati ve siyah pantolonu ile duruyordu ve çok tatlı gözüküyordu. Bu görüntü Jaemin'in kalbini sıcacık yapmıştı.

"Selam." dedi Jeno kocaman gülümseyerek.

"Selam." diyerek karşılık verdi Jaemin.

"Umarım rahatsız etmemişimdir." dedi Jeno elleri ile oynayarak. Jeno'nun evindeki görüşmelerinin üstünden yalnızca 3 gün geçmişti.

"Hayır, rahatsız olmadım." dedi Jaemin, asla olmam diye geçirdi içinden aynı anda. "Ama, neden buradasın?"

"Sadece Mark ve Haechan'a uğramıştım, gelmişken seni de görmek istedim." dedi Jeno onun sesindeki merağı hissederek.

"Anladım." dedi Jaemin. "İyi misin peki?"

"Gayet iyiyim." dedi Jeno gülümsemesini yüzünden hiç bozmadan. "Seninle bu konu hakkında konuşmak istiyordum. Ben iyiyim ve eski işime geri dönmek istiyorum."

Jaemin kasıldı. Eski işi mi? Eski işinin ne olduğunu hatırlıyor muydu? O işin başına neler açtığını anlatmamışlar mıydı ona?

"Eski işinin ne olduğunu hatırlıyor musun?" dedi yavaşça. "Bu konu hakkında diğerleri ile konuştun mu?

"Hayır." dedi Jeno üzgünce. "Ama bildiğim kadarı ild koruma tarzı bir şeymişim. Onlarla ise konuşmadım, önce seninle konuşmak istedim."

Jaemin gülümsemesini tutamadı. Şu anda birinin korumaya ihtiyacı varsa bu Jeno'ydu. Jeno, karşısında ona gülen çocuk ile bir an zamanın yavaşladığını düşünmüştü. Bir anda gözlerinin önüne daha ufak duran bir Jaemin belirdi. Jeno'nun gözlerindeki ifadeye anlam veremediği için masadaki kalemi eline alıp oynamaya başladı Jaemin.

"Şu anda bir korumaya ihtiyacım yok Jeno." dedi Jaemin. Onun adını ağzına almanın içinde yarattığı huzur ile.

Jeno ise daldığı anıdan çıkarak dudaklarını büzdü. Jaemin bu görüntü karşısında kitlenip kaldı. Bu hatırladığı Jeno'nun asla yapacağı bir hareket değildi. Fazla masumca duruyordu.

"Ama istersen." dedi Jaemin kendini tutamayarak. "İstersen sekreterim olarak çalışabilirsin."

"Gerçekten olur mu?" dedi Jeno heyecanla.

"Eğer rahatsız hissedecek olursan Mark'ın ya da Haechan'ın yanında da başlayabilirsin."

"Hayır, hayır." dedi Jeno anında. "Seninle kendimi daha rahat hissedeceğime eminim."

Jaemin kafasını salladı. İçinde patlayan volkanlar onu deli gibi ağlama isteğine sürüklüyordu. Buradaydı. Yanındaydı ama bir o kadar da uzağındaydı.

Limanı yanı başındaydı ama sığınamıyordu.

Jaemin onu kaybetseydi nasıl hissederdi?

Nasıl yaşardı?

Şimdi nasıl yaşayacaktı?

Ya Jeno başkasına aşık olursa?

Ya Jeno, ondan başkasını severse?

Jeno karşısında gözleri dalan çocuk ile yutkundu. Siyah saçları ile o kadar güzeldi ki. Jeno bu çocuğu tanımlayacak en iyi kelimenin o olduğunu biliyordu. Jaemin güzeldi. Dokunmayı bırak, bakmaya kıyamayacağı porselen bir bebeğe benziyordu.

"Ne düşünüyorsun?" dedi Jeno kendini tutamayarak.

"Seni." dedi Jaemin. Bir an ne dediğini kendisi de algılayamadı. Ağzından kaçıvermişti.

"Ne?" dedi Jeno.

"Yani uyanmanı." dedi Jaemin. "Uyanmana gerçekten sevindim Jeno."

"Ben de öyle." dedi Jeno. "Bir çok şeyi unuttuğumun farkındayım Jaemin ama uyandığıma gerçekten mutluyum."

Jaemin acı ile gülümsedi. O 'bir çok şeyin' arasında o da vardı.

"Yine de." dedi Jeno ve güldü. "Belki de bu her şeye baştan başlamamız için bir işarettir."

"Belki de." diyerek omuz silkti Jaemin.

Jeno ayağa kalktı. Jaemin onun gideceğini anlamıştı ama hiç gitmesini istemiyordu. Sürekli gözlerinin önünde olmalıydı. Jaemin ondan bir daha ayrı kalmak istemiyordu.

"Yarın başlayabilir miyim?" dedi Jeno.

"Ne zaman istersen." diyerek güldü Jaemin, onun bu heyecanlı atlayışına.

"Harika yarın 9 da şirketteyim o zaman." dedi Jeno.

"Jeno." dedi Jaemin. "Yanlış anlamanı istemem ama neden çalışmak istiyorsun?"

"Param yok." dedi Jeno omuz silkerek.

Jaemin güldü. Jeno bu gülüş ile kendini cennetin kapılarında hissediyordu. Gerçek düşüncelerini dışarı vurup Jaemin'i korkutmak istememişti.

Çünkü hergün seni görmek istiyorum Jaemin.

Çünkü senden ayrı bir saniye bile geçirmek istemiyorum.

Çünkü beynim seni unutsa bile, bu kalbimin seni unutmasına imkan yok.

Çünkü biliyorum ki, ben sana aşıktım.

Ve eminim ki, hala öyleyim.

can't live without u '✓'Where stories live. Discover now