27

226 18 30
                                    

İyi okumalar, sizi seviyoruz♡

LOUIS' POV.

Gece Harry'siz uyumamak için çok direnmiştim. Fizzy hastaneden çıkınca onunla ilgilenerek zaman geçirmiş, aradan geçen sürede aklımı Harry'den uzaklaştıracak ne varsa denemiştim. Ama günün sonunda yine iki kişilik yatağıma tek başıma kıvrılıp içimdeki umut kırıntılarını tüketene kadar çaresizlikle eve gelmesini beklemiştim. Sonuç, tek başıma uyuyup gözlerimi yine sol tarafı boş bir yatağa açmamdı. Kardeşlerim normalde 1 hafta olacak tatillerini Fizzy'nin krizi yüzünden uzatmışlardı. O yüzden Lottie, benim Harry yüzünden perişan oluşumu izlerken, içimi titreten cümlelerle teselli etmeye çalışıyordu.

Saat öğlene gelince de, durum yine değişmemişti. Ben evde dört dönerek aramalarımı sürekli meşgule atan Harry'i bekliyordum, Lottie peşimde dolanarak endişelenmemi engellemeye çalışıyordu, Fizzy koltukta yatıyor, ikizler de salondaki halıda kendi kendilerine oynuyordu.

Kaçıncı olduğunu bilmediğim aramalarımdan birinde Harry'nin telefonu sonunda açıldı.

"Louis sen kafamı kırmadan önce söyleyeyim, gerçekten seni üzecek hiçbir şey yapmadım. Zaten sensiz hiçbir şeyin tadı çıkmazdı. Şimdi eve doğru geliyorum, lütfen kapının önüne çık ve sakince konuşalım."

"Ne sakinliği Harry delirmek üzere-" yüzüme kapanan telefonu duvara fırlatışım da yarım kalan cümlemden hemen sonra gerçekleşti. Lottie elini sırtıma koyup birkaç kere sıvazladı. Yardımcı olmak istediğini bilsem de sinirlerimi ondan çıkarmaktan korkuyordum. Bunu engellemek için de hiçbir açıklama yapmadan evden çıktım. Temiz hava yüzüme çarptıkça gevşeyen yüz hatlarım, yürüyerek eve doğru gelen Harry'i görünce yine gerilmişti. Perişan görünüyordu. Akşamdan kalma olduğunu tereddütsüz söyleyebilirdim. Beni üzecek bir şey yapmadığını söylemiş olsa da, gece ağlayarak uyuduğumu bilemezdi tabii.

"Merhaba sevgilim. Biliyorum aklında çok soru işareti var, ama gel kısa bir yürüyüş yapalım, hepsini açıklayacağım, söz."

Cevap vermeme izin vermemişti ve bir de üstüne elimden tutarak beni çekiştirmeye başlamıştı. Düne dair her şey bende yarım yamalak olduğu için kendi kendine açıklamasını da yapmaya başladı.

"Öncelikle özür dilerim, dün asıl çıkış sebebim bir davayla bölündü. Hırsızlık davasıydı ve hemen çözüldü zaten, ama formumu korumam lazım biliyorsun. İşim benim ilk aşkımdı. Sen de zaten senden ayrılacak kadar salak olamayacağımı bildiğin için üzülmemişsindir. Değil mi?" Bütün gece ağladım ama üzülmedim Harry, çok haklısın.

"Yoo." Öküz.

"Güzel. Zaten hatamı da anladım, seni aramam gerekirdi." Sert bir dönüşle patikamızı değiştirdi. Yürüyüş yolları ya da kaldırımlar yerine Londra trafiğinin içinden yürüyor olmamız da kafamı ayrıca karıştırmıştı tabii.

"Gözüme batan detaylar vardı dünkü olaylarda. Biliyorsun, Fizzy'nin sağlığı gibi. Onu rehabilitasyona yatırırsak çocuklar ne olacak, Zayn de uyuşturucuyu bırakacağını söylemişti, o nasıl bir yol izleyecek gibi bir sürü şey. Ben de yakındaki hastaneleri iyice araştırdım. Dün hastane bakacaktım ama, Zayn arayıp çağırdı, bana da teklif etti ama ortada kurtulmak istediğim bir durum yok, Fizzy'i de alıp biraz uzağa gitmek istiyor, tedavi olacakmış. Fizzy'i de tedavi ettirir. Biliyorum o senin kardeşin ama düşün derim." Nereden çıkmıştı şimdi bu konu? Zayn'e pek güvenmesem de Liam'a aşık olduğunu bildiğimden onun için her şeyi yapacağına inanıyordum.

"Düşüneceğim."

"Tamam. Gece olanları özet geçmem gerekirse de, Niall'ın beni çağırmadığını anlayacak kadar zekisin sanırım. Niall beni arayıp söyledi dün. Konuşmuşsunuz. Bugün öğreneceğin bir işimiz vardı denebilir. Gecenin sonuna doğru da planımız değişti maalesef. Eski bir teknenin içinde sızan ayyaş bir adamı sorgulamakla uğraştık. Şu bahsettiğim hırsızlık davasıyla ilgili. Adam lüks bir yattan içki ve yiyecek çalmış. Düşününce onu da anladım gerçi. Neyse, bütün gün yapayalnız ve eksik hissetmekten öteye gidemedim. Sen yokken gerçekten eksiğim ben." Söylediği romantik şeylere takılamayacak kadar karışmıştı kafam. Tekrar keskin bir dönüş yaparak arabaların arasından anlamlandıramadığım yerlere sürükledi beni.

You & IWhere stories live. Discover now