23

319 23 33
                                    

'23'üncü bölüme özel sizi bekleyen sürprizler olabilir, ailenizin yanında okumayın😌
İyi okumalar, sizi seviyoruz♡

LIAM'S POV.

Hızlıca geri çekilip korkulu gözlerini üzerimde gezdirdi.

"Öyle demek istemedim, yani, bir an boşluğuma geldi. Tabii ki, sevmiyorum, yani öyle bir şey yok. Hoşlantı sadece."

Bu kadar korkmasına anlam vermesem de o iki kelimenin anlamsız olduğuna kendimi inandıramıyordum bir türlü. Bu konunun tartışmaya dönüşmesini istemiyordum ama içimdekileri söylemem gerekiyordu artık.

"Neden duygularından korkuyorsun Zayn? Söylediklerinin içinin boş olmadığını ikimiz de biliyoruz. Saçma sapan nedenlerin arkasına sığınıp en ufak bir yakınlaşmamızda ortamın içine sıçmayı bırak. Seni istemediğin bir şeye zorlayacak değilim ama sürekli kavga edersek de bu ilişkiyi devam ettiremem, üzgünüm."

"Ne demek bu? Öylece gidemezsin Liam! Devam ettiremezmiş. Ettirmezsen ettirme! Sana muhtaç değilim ben! Aptal işine geri dön. Her önüne geleni önce kelepçeleyip içeri tık, sonra da akıllarını çelip evine at. Benden bu kadar!" Dediği şeylerin kalbimi kırdığını bile umursamadan arka arkaya sıralayınca, elimi yumruk yaparak üstüne yürüdüm.

"Bu evden gidecek olan biri varsa o da sensin." Dişlerimin arasından söylediğim şeyin üstüne o da yumruk yaptığı elini kaldırarak bana iyice yaklaştı.

"Orospu çocuğu! Bana yaptığına bak! Madem anın büyüsüne kapılarak söylediğim şeyden kavga çıkaracak kadar değer vermedin bana, ne diye sikik evine aldın o zaman!"

"Senin anın büyüsüne kapılarak söylediğin o şeyi duymak için ne kadar süredir beklediğimi biliyor musun sen?" Yumruk yaptığı elini açarak yanağıma sert bir tokat geçirdi. Ben neye uğradığımı şaşırmış halde sızlayan yanağıma elimi götürünce o tokatın etkisiyle yana dönen kafamı tekrar gözleriyle buluşturdu. Nasıl bu hâle gelmiştik biz?

"Senden nefret ediyorum! Bana vurmak ne demek piç! Evimden defol gi-" lafımı dudaklarıma kapanan dolgun dudaklarıyla bölünce hızla sonuna kadar açılmış gözlerimle tepkisiz kaldım bir süre. Sonra kendimi geri çekerek sulanmış gözlerine baktım.

"Beni deli ediyorsun! Anın büyüsüne mi kapıldın yine? Her seferinde problemlerimizi çözemeden bu saçmalığa devam etmeye çalışmaktan yoruldum." Derin bir nefes aldım. Üzgün gözlerinde şimdi ateş yanıyordu. Sinirlendiği her halinden belliydi.

"Çabalarıma saçmalık diyemezsin. Seni kaybetmemek için uğraştım ben! Çünkü seni seviyorum lanet olsun!"

Bu sefer onu tişörtünün yakalarından çekerek öpen bendim. Dudaklarını iyice yalayıp ısırıyordum. Başta bana karşılık vermemiş olsa da şimdi ciğerimizdeki nefes bitene kadar öpüşüyorduk. Ellerimden birini kalçasına indirerek sıktım. Dudaklarından ağlamaklı bir nefes döküldü. Diğer elimle de kalçasını kavrayarak bedenini biraz zıplattım. Amacımı anlamış olacak ki, hemen bacaklarını belime sardı. Boyası akmış saçlarına ellerimi daldırarak kucağımdaki bedenini iyice kendime bastırdım.  Hemen arkamızda duran koltuğa doğru gidince dudaklarının gerilişinden gülümsediğini anlamıştım.

Dövmelerle kaplı bedenini yavaşça koltuğa bırakıp vakit kaybetmeden üstüne çıktım. Kolları hemen boynumu buldu. Bacaklarını genişçe açarak beni iyice üzerine çekti. Altındaki dar pantolonu ve darlaşmış boxerını ayak bileklerine kadar indirdim. Bacaklarının arasında girer girmez sürtünmeye başladım. Kapatamadığı ağzından arsızca dökülen inlemelerle daha fazlasını istediğini anlayınca bir parmağımı deliğine dayadım. Elimin çarptığı sert şeyle kaşlarımı çatarak dudaklarını ısıran Zayn'e baktım. Zevkten gözleri kapanmış olsa da yüzündeki muzip gülüş silinmemişti. Kafamı eğerek deliğine bakınca deliğine taktığı küçük seks oyuncağını görmüştüm.

You & Iحيث تعيش القصص. اكتشف الآن