17

270 25 1
                                    

İyi okumalar, sizi seviyoruz♡

LOUIS' POV.

"Grimshaw? Senin burada ne işin var?"

"Biz de senden konuşuyorduk. Paramı almaya geldim patron." dedi Nick doğrudan Harry'e bakarken. Harry ise onu ilk gördüğünde şaşırsa da şokunu atmış, onu takıyor gibi gözükmüyordu. Nick'i es geçip benim yanıma geldi ve "Louis? Sana bir şey yaptı mı?" dedi.

"Hayır. Sadece yalan söylemeye gelmiş galiba. Zırvalayıp duruyor." Harry cevabımı duyunca gülümsedi ve Nick'e döndü.

"Ne parasından bahsediyorsun?"

"Bu ay aksattığın maaşım var ya. Hani şu 'Nick Grimshaw' olmamı istemiştin." saçmalıklarına daha fazla dayanamayacağımı anlayınca onu evden atacaktım ki polisi aramam gerektiği aklıma geldi ben de tuvalete doğru ilerledim. Harry ne yapmaya çalıştığımı anlamış olacak ki Nick'i saçma sapan sorular sorarak oyalamaya başladı. Hızlıca telefonumu çıkarıp Niall'ı aradım, onun karakolda olduğunu biliyordum. Olayı anlattıktan sonra bir ekip göndereceğini söyledi ve telefonu kapattı. Tuvaletten çıkıp Harry'e kaş göz yaparak olayı hallettiğimi anlatınca o da bana göz kırptı. Birkaç dakikalık bekleme sonucunda evin etrafında siren sesleri duyuldu. Polislerin geldiğini anlamasına  rağmen bu onu etkilememiş gibi gözüken Nick, aynı kararlılıkla hikaye anlatmaya devam ediyordu. İçeri dalan polisler onu dışarı sürükledi. Tüm karmaşa bittiğinde evde sadece Harry ve ben kalmıştık.

"İstersen hâlâ o kurabiyelerden alabilirim?" diyen Harry'le tüm gergin hava dağılmış, gülüşmeye başlamıştık.

"Hayır, gerek yok."

"Emin misin bak? En iyimser tabirle bir katille konuşmak senin için yeni olabilir ama anormal bir şeymiş gibi davranma, en fazla iki aya alışırsın."

Gülerek ona baktıktan sonra cevap verdim. "Eminim. Ama bir sorum var Harry." bir süre yüzümü inceleyip konuşmaya başladı,

"Eğer neden garip davrandığımı soracaksan, cevabımı ben de bilmiyorum."

"Benim kelime tercihim garip olmazdı ama peki. Senin bir şeyi bilmemen garip olsa da..."

"İnan bana, gerçekten ilk kez bana neler oluyor bilmiyorum." bir süre gözlerime bakıp bekledikten sonra devam etti,

"Çok bilmiş imanı da aldım bu arada. Sonra ödeşiriz."

"Ukala."

"Mızmız." atışma moduna geçtiğimizi anlayınca bana gülen gözlerle bakan Harry'e bir adım daha yaklaştım.

"Kurbağa."

"Kirpi."

"Harry?" birbirimize yakınlık seviyemiz artarken heyecanla ona baktım.

"Hı?" onun bakışları ise gözlerim ve dudaklarım arasında mekik dokuyordu. Birkaç saniye nefeslerimizi dinledikten sonra Harry kendini toparlayıp geri çekildi.

"Ben- üzgünüm Louis. Şu an yapamam, ne hissettiğimi çözmem gerekiyor." son zamanlarda bana davranışlarından ne hissettiğini anlayabiliyor olsam da sesimi çıkarmadım ve anlayışla kafamı salladım.

"Önemli değil."

O salondaki koltuğuna giderken ben de mutfağa gidip su ısıtıcısını açtım.

"Harry! Kahve ister misin?"

Harry bana cevap vermek yerine izlediği televizyonun sesini yükseltti.

"Bir son dakika gelişmesine göre Londra'da kırmızı bültenle aranan Nick Grimshaw, bir polis ekibi tarafından karakola götürüldü. Ancak daha nezarethaneye bile atılmadan polislerin elinden kaçtı. Bunun planlı bir kaçış olduğunu söyleyenler olsa da çoğunluk anlık geliştiği kanısında-"

Haber spikerinin fazla resmi sesi kesilir kesilmez endişeli gözlerimi Harry'nin sinirli bakışlarıyla buluşturdum. Isıtıcıdaki suyun kaynadığını belli eden sesi duyacak kadar sessizdik ikimiz de.

"Şimdi ne olacak?" Rahatsız edici sessizliği ben bozunca, Harry'den aklımdaki soruların bir tanesini bile yanıtlamayan bir cevap aldım.

"Yarını bekleyeceğiz."

You & IHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin