15

271 23 23
                                    

#11YearsOfOneDirection
💙💚🇮🇪💛❤️
İyi okumalar, sizi seviyoruz♡

LOUIS' POV.

Odadaki sessizlik devam ederken Liam mantıklı bir insan olarak Simon'ın cesedini imha etmemiz gerektiğiyle ilgili bir şeyler söyledi. Ben yaşadığım 'küçük çaplı' şoku atlatmaya çalışırken Harry,

"İş bölümü yapmalıyız. Ne kadar çabuk kurtulursak o kadar iyi." dedi.

Benim dışımda herkese bakarak hazır olunduğunu anladığında devam etti. "Bebe, kendi hastanenden bir ambulans çağırmanı istiyorum. Karakolun önünde bir ceset bulduk de, detay verme ben daha sonra hallederim ha bir de bulabilirsen bir sedye getir cesedi karakolun önüne taşıyalım. Ambulansın gelmesi on altı dakika sürer, o sürede de Liam ve Niall, siz odayı temizleyin ve şunun polis üniformasını çıkarın. Yüzü tanınmaz halde zaten başka bir ceset gibi davranmamız yeterli." hızlı hızlı sıraladığı cümlelerden sonra herkes görevlerini yapmaya hazırlanırken ben de çöktüğüm yerden kalkıp bana görev vermesini bekledim.

Bana yaklaşarak beklediğimin aksine yumuşak gözlerle baktı. Suratımı inceleyerek duygularımı çözümlemeye çalışıyormuş gibi gözüküyordu. Ben de genelde yaptığım gibi onu izlerken aramızda oluşan garip sessizliği Niall bozdu.

"Gençler, romantik bakışmanızı bölüyorum ama az önce biri öldü ya hani biraz hızlı mı olsak acaba? Alınmayın yani ikinizi en çok ben yakıştırıyorum-"

"Yeter, Niall." kısa bir anlığına Niall'a bakarak sözünü kestikten sonra bana döndü ve "Kanlı kıyafetlerimden ve ayakkabımdaki kandan kurtulmam gerekiyor bana yardım eder misin?" dedi. Kafamı sallayarak onu onayladığımda odayı tarayarak orta boyda bir poşet buldu ve önceden çıkardığı ceketini içine tıktı. Elinde poşeti sallayarak "Bunu evde hallederiz," dedi. "Senden tuvalette ayakkabımı olabildiğince temizlemeni istiyorum Louis." ayakkabısını çıkardı ben de hemen alıp tuvalete gittim. Sabunla iyice temizledim ve odaya geri döndüm. Kapıyı aralamadan önce içeriden gelen sesleri duyunca merakıma yenik düşerek kulağımı kapıya dayadım.

"Harriet, kalbindeki kuraklığa Louis su olmuş gibi sanki. Bugün ilk defa gözlerinde şefkat gördüm. Belki de bir şeyleri değiştirmenin zamanı gelmiştir."

"Niall, şu an bir şeyler hissettiğimi düşünmüyorum. Ve en azından şimdi her şey başa çıkabileceğim bir noktada. Daha yoğun bir şeyler hissedersem icabına bakarım. Louis kapının arkasından çık. Bu iki oldu. Saklanmakta iyi olmadığını söylemiştim."

Başımı öne eğip masum olduğunu düşündüğüm bir ifade takınarak kapının arkasından çıktım. Harry bana bir şeyler hissetmediğini söylemiş olsa da gergin yüz ifadesi aksini kanıtlar nitelikteydi. Az önce yaşananlar az bir şeymiş gibi keyiflenmiştim. Niall kıkırdamaya benzer bir ses çıkarınca Harry ona dönerek uyarı dolu bakışlar attı. Niall ise ağzına fermuar çekermiş gibi bir hareket yaptı.

"Louis, ben ellerimi yıkıyorum sen de gel odayı temizlesinler." Harry'nin dediğiyle bir daha tuvalete doğru ilerledim.

Tuvalete girip boş olup olmadığını kontrol ettik, neyse ki kimse yoktu. Ellerini yıkamadan önce tüm yüzüklerini çıkardı ve onları güzelce kandan arındırdı. Ardından ellerini ve yüzünü yıkadı. Tüm bunlar bitince Liam yanımıza gelip "Oda işi tamamdır, en ufak bir detay kalmadı. Üniformasını çıkardık senin ceketinin olduğu poşete koyduk. Ambulans da geliyor. Siz de tamamsınız herhalde hadi gidelim."

"Liam, niye bu kadar streslisin?" dedi Harry tam aklımdaki soruyu sorarak.

"Stresli değilim. Sadece- of buraya bir USB almaya gelmiştim şimdi şu olanlara bakın."

"Fena mı oldu ama?"

"Yok ya iyi ki öldü şerefsiz ama evde Zayn var ve ona sadece birkaç dakikalık işim var demiştim."

"Bildiğimiz Zayn? Siz, ne ara?"

"Belli değil miydi, Louis? Hadi ama aynı evdeyiz bir şeyler kapman lazımdı."

"Hadi beyler dedikodu çevirmeyin de yardım edin." kafasını hızlıca içeri sokup neredeyse bağıran Niall'a göz devirip tuvaletten dışarı çıktık.

LIAM'S POV.

Niall'ın çekiştirmesiyle az önce temizlediğimiz odanın önüne geldik. Harry ve Louis kıyafetleri tıkıştırdığımız poşeti alıp eve gideceklerini söylediler. Onların gitmesiyle Niall yüzündeki sırıtışla bana dönüp "Vay, eski polis arkadaşım evde bekleyen birileri var demek?" dedi.

"Evet, Ni ve izin verirsen gitmeliyim."

"Bir şartla."

"Söyle?"

"Artık bir amirimiz olmadığına göre karakolun başına birinin geçmesi lazım. Çavuşluk sınavına girdiğini biliyorum. Üstelik geçmiştin. Diyorum ki acaba, bir üst kademeye geçebilir misin? Amirimiz olmak için sınava girebilir misin, Li?"

You & IHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin