•47•

4.7K 228 12
                                    

herkese merhabaaa

özlendik mi??

bölüm şarkısı: Zeki Müren, elbet bir gün buluşacağız
**
Asil Merih'in ağaç evinde, başım Asil Merih'in göğsüne yaslı Merih bana sımsıkı sarılıyor. Huzur diyorum, işte bu. Huzur, sevdiğinle olmak. Sevdiğinle herhangi bir anı bir an paylaşmaktı. Yeni bir plak dönüyordu, plakçalarda. Şarkıyı mırıldanıyorduk, Merih bir eliyle saçlarımı özenle seviyor. Diğer elini ise ben ellerimin içine almıştım.

"Elbet bir gün buluşacağız, bu böyle yarım kalmayacak." dedik Zeki Paşa'yla birlikte.

"Çok ağladın mı?" dedi hiç beklemediğim bir anda. Buruk bir şekilde gülümsedim.

"Ağlamayı unutacak kadar hemde, ya sen?" dedim iç çekerek. Merih'in saçlarımda dolaşan eli duraksadı.

"Çok, her gün, her saniye. Sevgilim ne zaman kavuşacağız." demediğim tek gün olmadı. Üstelik hayat oyununu yine oynadı bana, bir filmim oldu dört ayda çekimlerine başlamıştık zaten mecburi gidiyordum. Senaryo ise; sevdiğim kadının kaçırılması ve günün sonunda benim onu kurtarmam olacaktı. O kadar ağladım ki, oyunda değildi yaptığım. Ağladığımda kimsenin sormayacağı bir yer bulmuştum. Göz yaşım kuruyana dek ağladım." dedi sesinin titremesiyle hızla doğrulup yüzünü avuçlarımın içine aldım. İçim titremişti onu dinlerken. Ben orda acı çekmişti, o burda günden güne ölmüştü.

Öyle durup bakışacağız.

"Şhh, geçti sevgilim. Ben buradayım. Tüm günlerimizi en baştan yaşayıp o dört ayı ikimizin hafızasından da daha güzel anılarla sileceğiz." dedim gözlerim parlıyordu o güzel gözlerine bakarken, kirli sakallı çehresini severken.

"Zamanla ağır ağır olacak ama olacak sevgilim, yeter ki o güzel sesini duyayım. O sesini duymadığım tek bir gün olmasın." dedi Merih başını sallayıp beni onaylayarak. Kollarımı hızla boynuna dolayıp ona sıkıca sarıldım, beni sıkıca sarmaladı. Saçlarımı okşarken bana şiir okumasını beklemiyordum.

"Seni anlatabilmek seni.
İyi çocuklara, kahramanlara." dedi şairane bir sesle, sesi ne kalın ne inceydi. Gözlerine bakmak üzere kafamı kaldırmak istediysem de buna mani oldu. Daha rahat bir pozisyon almamızı sağladı. Beni kucağına çekti ama elleri asla saçımı sevmeyi bırakmadı. Kollarımı beline sarıp rahat pozisyon aldım.

"Seni anlatabilmek seni.
Namussuza, halden bilmeze, kahpe yalana.
Ard-arda kaç zemheri,
Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu.
Dışarda gürül gürül akan bir dünya...
Bir ben uyuyamadım,
Kaç leylim bahar,
Hasretinden prangalar eskittim.
Saçlarına kan gülleri takayım,
Bir o yana, bir bu yana." Dedikten sonra şiirden bağımsız konuştu, yüreğime ısıtan kadife sesli sevgilim.

"Hasretin yüreğimde pranga oldu sevgilim."

***
Bölüm sonu!

Ben Asil Merih'e aşık olmayım da ne yapayım arkadaşlar!

Böyle de güzel aşk olamaz yaaa!

ÜNLÜ||YARI TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin