•29•

6.7K 353 90
                                    

herkese merhaba!

Nasılsınız?

Bu bölüme çok yorum istiyorum, hepinizin yanımda olmanıza ihtiyacım var. Okudukça anlayacaksınız, ağlayacağız.

Bölüm şarkısı: Ayna, arkadaş.
**
"Ben gideyim madem." dedim mayışmış sesimle hızla ondan ayrılarak, tam arkamı dönmüştüm ki bileğimden tutarak kendine çekip tekrar küçük bir öpücük kondurdu.

"Çok seviyorum kızım seni!" dedi mutlulukla. Koşturarak eve girdiğimde yüzümde aptal bir tebessüm vardı. Şapşal çocuk.

"Elis!" diye seslendi annem bana doğru gelerek, kısa bir sarılma sonrasında benden ayrılarak salona yöneldi.

"Merhaba anne." dedim sakince, annem bana değil önüne bakıyordu, babam gittiğinden beri annemle ilişkimiz yoktu, annem de babamla gitmişti sanki. Babam gitmişti bari annem kalsaydı.

"Nasılsın anne?" dediğimde önündeki ilgilenmekten bitiremediği evraklarla ilgilenmeye devam ediyordu. Bugün üst üste yaşadığım olaylar bana kalkıp o evrakları fırlatmamı söylüyordu bende öyle yaptım.

"Ne yapıyorsun sen!" diye bağırarak üzerime geldiğinde ona sıkıca sarıldım, elleri havada duruyordu. "Sarıl, korkma yemem seni." dedim titreyen bir sesle. "Kızınım ben senin." dedim içli bir şekilde. Annem beni iterek koltuğuna oturdu.

"Seni erkek arkadaşımla tanıştırmak istiyorum." dedim itiraz kabul etmez bir sesle, annem buna tepki olarak sadece başını salladı. "Çağırıyorum." dediğimde başıyla onayladı. Arkamı dönerek Asil'i çağırmak için ilerledim.

"Konuştum annemle, hadi gel." dedim elinden tutarak onu çekiştirmeye başladım.

"Hoşgeldin." dedi annem sevecen bir şekilde, elini uzattı tanıştılar.

"Demek aktörsün." dedi annem gözleri bana döndüğünde soğuk bakıyor Asil'e baktığında sıcak bakıyordu. Annem benden ne istiyordu? Babamın gitmesinin suçu ben değildim, hadi o zamanlar yine konuşuyorduk Tanem vardı konuşurduk beraber, Tanem'de gidince sohbetimiz kesilmişti.

"Evet efendim." dedi Asil ve lavaboyu kullanmak istediğini söylediğinde yeri gösterip annemin yanına döndüm.

"Odana bakacak mısın bu sefer?" dedi annem suçlayıcı bir tavırla, eve gelsem bile Tanem'le kaldığımız odaya hiç girmemiştim. Lakin bugün girecektim. Ama bunu Asil Merih'in yanında sorması canımı sıkmıştı.

"O odaya girmemi niye bu kadar çok istiyorsun?" dediğimde bana donuk bir şekilde bakıyordu.

"Tanem gitmeden iki gün önce bana uğradı, odanıza girdi yarım saat çıkmadı." dediğinde sinirle ona baktım: "Bunu şimdi mi söylüyorsun!" dedim bağırarak ve hızla merdivenlere yöneldim, odanın girişine geldiğimde ellerim titriyordu. "Yapabilirsin." dedim kendi kendime fısıldayarak. Odanın kapısını açtım, her şey olduğu gibiydi. Bu evden ilk ayrıldığımızdaki gibiydi sanki. İç çekerek odaya girdim. Cam kenarındaki sarmaşık begonvili görmemle gözümden akmayı bekleyen yaş usulca akmıştı. Yatağımızın üzerine oturdum, burada beraber yatar filmler izlerdik. Camın oraya özel köle yapmıştı, puflarımız vardı begonvilleri daha iyi görmek için olduğunu söylerdi hep. Orada bana kitaplar okurdu.

"Umarım gittiğin yerde mutlusundur." diye fısıldadım iç çekerek. "Umarım gittiğine değmiştir." dedikten sonra ayaklanıp, en çok oturduğumuz cam köşesine gittim. Kendi yerime oturduğumda Tanem'in pufunun iç kısmında bir kağıt parçası görmemle vücudumdan titreme geçti. Hızla başımı iki yana salladım. Ellerim çoktan uzanıp kağıdı almıştı, ayak sesleri duydum yanıma çöken birini hissetim. Asil Merih buradaydı. Beni göğsüne çekmişti. Parmaklarımın arasındaki mektubu açtım.

Aksime..

Canımın içi merhaba, bunu ne zaman okuyacağını ve okurken yüzünde oluşan tepkileri çok merak ediyorum. Eskiden sen bir yere gittiğinde de gelmene yakın mektup bırakırdım. Gelmene iki gün var bebeğim, seni ne kadar özlediğimi tahmin bile edemezsin... Burnumda tütüyorsun..

O zaman klasiğimizi yapalım ve sen yokken neler oldu kısa bir özet geçeyim: Enişteni tavladım! Bunu ne kadar heyecanla yazdığımı tahmin edebiliyor musun?

"Edebiliyorum." dedim ağlayarak.

Benim güzel kızım, Andaç'la çok ama çok mutluyum umarım bu şekilde gider. Nur'la da aramız gayet iyi, beraber eve çıktık. Benim şu kodlarla ona da biraz kafayı yedirttim geçen gün Andaç bilgisayarımı aldıracaktı gelen adama saldırmış vermemek için sonra benim istediğimi duyunca vermiş falan aşırı gülmüştüm bu olaya.

Sırf o güldüm yazdığı için hafifçe gülümsedim.

Sen gel artık vallahi sana sarılamadan ölürsem gözüm açık gidecek! Şaka şaka, hem daha gitmiyorum bir yere. Neyse annen çağırıyor, artık mektubu okuduğunda görüntülü konuşur birazda öyle dalga geçerim.

Seni çok seviyorum aksim!

Hıçkırıklar içinde Asil'e sarıldım: "Bende seni çok seviyorum Kırlangıç'ım."
**
Bölüm Sonu.

ÜNLÜ||YARI TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin