•35•

5.4K 286 54
                                    

Herkese merhaba kuşlarım

nasılsınız?

bölüm şarkısı: Sezen Aksu, sen ağlama
**
Gözyaşları yanaklarımdan birer birer akıyordu, gördüğüm şeye inanmak istemiyordum. Neler olduğunu, olayların nasıl buraya kadar geldiğini anlayamamıştım... Sadece göz açıp kapayıncaya kadar geçen altı ay bana bir ömür gibi gelmişti. Bugün özgürlüğümün hem ilk günü, hem son günüydü sanki. Altı ay önce her şey yolundaydı, güzel bir işim, güzel bir ilişkim vardı. Lakin şimdi hiçbir şeyim yoktu. Sadece göz yaşlarım ve ben vardık.
Dört ay önce, günümüz

"Aşkım masayı hazırlamama yardım eder misin?" diye seslendim Merih'e o içerde yavrularımızla mis gibi televizyon izliyordu ben de burada yemek hazırlıyordum.

"Hadi!" diye seslendim tekrardan o sırada kapının çalmasıyla, Asil seslendi: "Bakıyorum." dediğinde bir şey demeyip salatayı hazırladım, hazırladığım yemekleri mutfaktaki masaya taşıyarak çocukların mamasınıda mamalıklarına koydum.

"Kimmiş!" diye seslendiğimde, Asil Merih elinde bir zarfla yanıma geldi zarfı bana verdikten sonra beni kolları arasına çekti.

"Kimden gelmiş?" dedim zarfa bakarken düz bir zarftı hiçbir yerinde bir şey yazmıyordu.

"Bilmiyorum söylemedi." dedi Asil saçımı öperek. "Aç bakalım." diye ekledi parmaklarımı okşayarak. Gerginliğimi atmamı sağlayan tek etken Asil'in varlığıydı.

"Açıyorum." dedim gerilerek, zarfı açtığımda içinden ufak bir zarf daha çıktığında kaşlarım çatıldı.

"Bu ne böyle?" dedi Asil sinirle.

İkinci zarfı açtığımda içinden bir zarf daha çıktı. "Hay s.." dedi Asil.

"Matruşka oynadığımızı sanıyor sanırım bu kimse?" dedim gerginlikle.

En küçük zarfı da açtığımda içinden bir yüzük çıkmasıyla yüzük elimden düştü ve hızla geri doğru gittim. Ne kadar hızlı hareket ettiysem arkamdaki Asil yerinden oynamış benimle gerilemişti.

"O nedir?" dedi yere eğilip düşürdüğüm şakayık motifli yüzüğü alarak, yutkunarak elindeki yüzüğe baktım. Düşürdüğüm zarfı aldığımda içinde başka hiçbir şey olmadığını fark etmemle olduğum yere çöktüm. Merih yanıma yaklaştı o sırada, Asil ise yanıma gelmiş beni kokluyordu, Kırlangıç ayağımın dibindeydi, Kahve ise Asil Merih'in yanına koşmuştu. Kırlangıç mırlayarak bana bakıyordu.

"Bu yüzük de ne?" dedi Asil Merih. İç çektim.

"Annemin yüzüğü, babamın ona aldığı tek şey."
***
Bölüm sonu!

Yorumlarınızı merakla bekliyorum.

Ne olur bundan sonrasında?

Tahminleriniz neler?

ÜNLÜ||YARI TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin