•45•

4.9K 237 124
                                    

herkese merhaba... ağlamalı bölüm...

bölüm şarkısı: Müslüm Gürses, Senden vazgeçmem.

medya: 🤍

Şarkıyla okuyalım açacağınız yerde söyleyeceğim.

***

"İşte geldik." dedi Alparslan gülümseyerek, onunda üzerindeki rahatlamış ifadeyi görüyordum. Allah'ım bitiyordu sonunda kurtuluyordum. Hızla arabadan indiğimde karşımda annemi görmekle attığım adım duraksadı. İki ay önce annemi görseydim sımsıkı sarılırdım ona, lakin şimdi içimden gelmiyordu.

"Elis!" diye haykıran bir ses duydum, dünyam o an durdu, sesin geldiği yöne baktığımda bu sesin her tonunu ezbere bildiğimi fark ettim. Burnumun ucunun sızım sızım sızladığını hissettim, gözleri dolu dolu bana bakan canım sevgilim, Merih'im. Zayıflamıştı, gözleri dolu dolu da olsa sadece bana bakıyordu, parıldıyordu irisleri. Ayaklarım onun sesini duyduğu andan itibaren beni dinlemeyi bıraktı koşarak ona sımsıkı sarıldığımda aynı anda onun ayakları bizi taşıyamamış dudaklarımızın arasından hıçkırıklar dökülmüştü, yere çökerken bile hala sarılıyorduk.

 Ayaklarım onun sesini duyduğu andan itibaren beni dinlemeyi bıraktı koşarak ona sımsıkı sarıldığımda aynı anda onun ayakları bizi taşıyamamış dudaklarımızın arasından hıçkırıklar dökülmüştü, yere çökerken bile hala sarılıyorduk

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Kokun..." dedim titreyen sesle hem ağlıyor hem onu seviyordum öpüyordum. Şoktaydım, değildim.

"Seni öyle çok özledim ki.." diyordu ağlayarak.

"Sensiz nefes alamadım." dedim gözlerimden akan yaşla.

"Aşıklar kavuştu!" diye bağırdı Alparslan kahkahayla. Asil Merih'in kollarında Alparslan'a döndüm. Asil Merih ona doğru atılacağı sırada onu tuttum. Lakin Andaç'ı tutamamıştım. Andaç son hızla Alparslan'ın yanına gidip onu yumruklamaya başladığında iki tarafta da silahlar çekilmişti.

"Kesin artık! Anne ver istediğini!" diye bağırdım çığırarak, o kadar sıkılmıştım ki... Silahlar durmuştu, Andaç koşarak yanıma geldi ve bana sıkıca sarıldı.

"Ah be kızım, yüreğime indirdin." dedi sarılırken. "Seni de koruyamadım." dedi içli bir şekilde. Andaç'tan ayrıldım.

"Sen değil, annem koruyamadı beni." dedim acı içinde, Andaç'ın kaşları çatıldı.

"Ne diyorsun sen?" dedi Andaç dikkatle bana bakarak.

"Söylesene anne o elindeki video beni dört ay hapsettirecek kadar mı önemliydi?" dedim bağırarak. Anneme doğru ilerledim.

"Sen ne biçim annesin? Anne misin sen!" diye bağırdım onu iterek. Andaç'a döndüm gözlerimden yaşlar akıyordu.

"Tanem bu kadın yüzünden öldürülmüş!" diye bağırdım hıçkırarak. Andaç'ın sarsıldığını gözlerimle gördüm. Nefes alamadı sanki. Merih onu sıkıca tuttu. Andaç'ın gözüne inen öfkeden korktum.

"Üzgünüm ama onu verseydim seni öldüreceğini düşündüm." dedi omuz silkerek.

"Seni bir daha hiçbir şekilde hayatımın yanında yakınında görmek istemiyorum. Allah seninde belanı versin." diyerek Asil Merih'e doğru yürüdüm.

"Gidelim buradan." dediğimde Asil Merih Andaç'ı bırakmıştı.

"Gidelim göz bebeğim." dedi beni kollarına çekerek, arabasına bindiğimizde koltuğa kıvrıldım.

"Eve gitmek istiyorum. Köpeklerimi çok özledim." Dedim iç çekerek. Asil Merih gülümsedi. "Gidiyoruz sevgilim, gidiyoruz yuvamıza." dedi. Sonra uzun bir sessizlik oldu hemen ardından Merih arabayı bir kenarda durdurdu.

(Şarkıyı açalım.)

"Biraz nefes alalım mı göz bebeğim?" dedi ve araçtan indi, onun peşinden bende araçtan indiğimde yanıma geldi. Bir uçurumun kenarındaydık şimdi. Beni kolları arasına aldı.

"Seni kollarımın arasına alıp böyle sarıp sarmalamak ne büyük lütufmuş meğer.." dedi saçlarıma öpücükler kondurarak.

Gözlerimden ardı ardına dökülen yaşlarla ona sımsıkı sarılıyordum.

"Senin yanında ağlamak bile güzelmiş." dedim içim titreyerek. Merih benden ayrılıp yüzümü avuçları arasına aldığında bende onun yüzünü avuçlarımın arasına aldım. İçimi titreten sesiyle:

"Dünya tersine dönse, vazgeçmem. Gökteki güneş sönse vazgeçmem." diye mırıldandı gözleri dolu doluydu. Yanağında yeni çıkmaya başlamış sakalları severek tir tir titreyen sesimle fısıldadım.

"Sensizlik inan ki ölümden beter
Canımdan geçerim senden vazgeçmem."

Yüzünü yüzüme yaklaştırdı, sadece birbirimizi seviyorduk. Dört ayın sonunda kendimi cidden yaşıyor gibi hissetmiştim. İkimiz birbirimize aşkla bakıyorduk, gözlerimizi yumduk.

"Senden vazgeçmem, ölsem vazgeçmem."

Bölüm sonu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm sonu.

Ay mendillerimi getirin hüngür hüngür ağlıyorum şu an.

ÜNLÜ||YARI TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin