32.bölüm

106K 2K 213
                                    

Kaç saattir uyuduğumu anlayamamıştım. Gözlerimi kısarak odama bakınmaya başladığımda kapım tekrar tıklatıldı. Tabii ya, zaten bu sese uyanmıştım.

 "Armin bak kıracağım şimdi, ses ver." diye telaşla bana seslenenYağız'ın sesini duyduğumda mutluluktan uzak bir şekilde gülümsedim.Yavaş hareketlerle kalkıp kapıyı açtığımda Yağız sonunda der gibi bana bakıyordu. 

"Uyuyordum şimdi uyandım." diye açıklama yaptım. 

"Tamam hazırlan aşağıya gel istersen, misafirlerimiz var." dedi fazla içten çıkmayan sesiyle. Aramızda fark edilen bir gerginlik vardı. 

"Kim?" diye sordum kaşlarımı çatarak. 

"Hakan Bey, Nehir ve Aslı." dediğinde kaşlarımı daha çok çattım. "Hadi çabuk gel." 

Yağız gittikten sonra bir an odada boş boş bakındım. Durduk yerde neden gelmişlerdi ki? Daha doğrusu o kız neden gelmişti. Kendi kendime moralimi daha çok bozmamak için önce banyoya gidip yüzüme soğuk su çarptım. Anca kendime gelirdim herhâlde. Üzerimdeki eşofmanları da dar paça bir kot ve kareli bir gömlekle değiştirdikten sonra aşağıya indim. Hakan amca ve Baran muhabbet ederken Aslı, Nehir ve Yağız da kendi aralarında sohbet ediyor gibiydiler. Aşağıya indiğimi görünce Aslı gülümseyerek ayağa kalktı. Benim aksime rahat sayılmayacak bir elbise ve topuklu ayakkabı giymişti. İtiraf etmek gerekirse güzeldi de. 

"Kusura bakma canım uyandırdık seni de." 

"Önemli değil." dedim duygusuz bir sesle. Salona da kısa bakışlar atıyordum. Nehir de Aslı gibi bana gülümsüyordu ama en azından rahatsız edici değildi. Baran'ın yanına üçlü koltuğa oturduğumda dikkatlice bana baktı. Sanırım öğlenki olay yüzünden bozuk olup olmadığımızı merak ediyordu. Ona kırgın değildim. Biraz moralimi bozmuştu ama yine de abartacak bir şey değildi sonuçta. Küs olmadığımızı anlaması için ona gülümsedim. 

"Ah yoksa siz..." diyen Aslı'ya şaşkınlıkla bakakaldım. Yağız'ın da gerilen çenesinden sinirlendiğini anlayabiliyordum. Oh olsun. 

"Yok Aslı Hanım, yanlış anladınız. Armin benim kardeşim gibidir."dedi Baran hiç de samimi olmayan bir sesle.

  "Aaa kusura bakmayın. Sadece Armin' in neyi olduğunuzu çözmeye çalışıyorum da. " dediğinde Yağız'a da göz ucuyla bakıyordu. 

Hakan amca "Bunlar özel konular Aslı boş ver biz işimize bakalım." dediğinde somurtarak başını salladı. Yağız da biraz olsun rahatlamış görünüyordu. Hepsi birden iş konuşmaya başlayınca Nehir de gülümseyerek bana doğru döndü. 

"Bugün neler oldu?" diye sordu kısık sesle. 

"Hiç." dedim sadece. Ne kadarını anlatmalıydım ki? Ege her şeyi anlattı desem belki yine rahatsız olacaktı. "Biraz dolaştık hepsi bu." 

"Yağız niye delirdi?" 

"Telefonum kayboldu da haber alamayınca endişelenmiş işte."diye uydurdum. Aklıma en mantıklısı bu gelmişti. "Bu arada numaram değişti, tekrar kaydetmem lazım numaralarınızı.""Tamam sen söyle, ben seni çaldırayım." dediğinde sıkıntıyla gülümsedim. 

 "Henüz bilmiyorum." dedikten sonra aklıma Yağız geldi. Masanın üzerinde duran telefonunu almak için ayağa kalktım. İş konuşmaya öyle dalmışlardı ki bir an fark etmeyecek sandım. Masadaki telefonu elime aldığımda kısa bir an bana baktı. 

Sessizce "Alıyorum," dediğimde sadece başını sallamıştı. Garip bir şekilde güzel hissettirdi bu bana. Kendi telefonummuş gibi almıştım ve neden diye sormamıştı bile. Bu sırada Aslı'nın göz ucuyla bizi izlediğini fark ettim. Kızın derdi neydi anlamıyorum ki?Telefonu alıp Nehir'in yanına tekrar döndüğümde numaramı bulup ona söyledim. 

Güven Bana*Yeniden Yayımda*1-2Where stories live. Discover now