8.bölüm

121K 2.7K 111
                                    

Multimedia: Tam da bu bölüme uygun bir Armin

Keyifli okumalar :) 

Baran son söylediklerimden sonra daha fazla itiraz etmeden okula doğru yürüdü. Ben de onu takip ettim ve okulun yakınlarında onu beklemeye başladım. Çevreme göz atarken bahçedeki bankta tek başına oturan Ege'de takılı kaldı gözlerim. Bakışlarını karşısındaki bir noktaya dikmiş boş boş bakıyordu. Daha iyi görmek için okulun kapısına biraz daha yaklaştım ve elleriyle kolunu sıkıca tuttuğunu gördüm. Sürekli kollarını sıkıyor ya da kaşıyordu. Gözlerindeki boşluğu gördüğümde yanına gidip "Sorun ne?" diye sormak istedim ama ilk adımımı attığımda okul binasından çıkmış bana doğru gelen Baran'ı gördüm. Yüzümdeki aptal ifadeyi silip duvara yaslandım ve Baran'ın gelmesini bekledim. Duvarın arkasında olduğum için de Ege'nin bizi görmesi imkânsızdı. 

"Gizem Altun. 12-C sınıfında." dedi Baran önüme geçerken. 

"Tamam. Birazdan gidip onu dışarıya çıkaracağım. Arabayı şuraya çekerek bizi bekle." dedim elimle okulun ilerisini işaret ederken. 

"Adam kaçıracağız yani." dedi sırıtarak. Rahatsız olmuşa benzemiyordu. 

"Aslına bakarsan, teknik olarak kız kaçırıyoruz" dedim ben de gülümseyerek. Bu sefer gerçekten gülmüştüm ve Baran da bunu anlamış olacak ki hafifçe tebessüm etti. Telefonumu çıkarıp saate baktığımda zilin çalmasına az kaldığını fark ettim ve seri adımlarla okula doğru ilerledim. Şu an tek isteğim Ege'nin beni görmemesiydi. Şanslı bir gündeydim. Ege demin oturduğu yerde değildi. Bir yerlerden çıkma ihtimaline karşı hızlı hızlı okulun içine girdim. Müdüre rastlamamak için çevreme bakındığımda Burcu'yu ve yanında adını bilmediğim ama aynı sınıfta olduğumuz birkaç çocuğu gördüm. Burcu da beni görmüştü ama sanırım sabah fazla korkuttuğum için hemen bakışlarını üzerimden çekti. Bende önemsemeyerek 12-C'ye doğru yürüdüm. Henüz dersteydiler. Sanırım sadece bizim sınıfın dersi boştu. Kapıyı iki kez çalarak içeri girdim. İçerideki öğretmen, annemi tanıdığını söyleyen fizikçiydi.

"Kusura bakmayın hocam. Gizem Altun'un bir görevi var da. Gelmesi gerekiyor." dedim fizikçinin bir şey dememesini umarak. Gizem adını duyduğu anda ayağa kalktı ama gelmek için fizikçinin bir şeyler söylemesini bekliyordu. Fizikçi kararsız bakışlarını ikimiz arasında gezdiriyordu. "Tamam sana güveniyorum Armin." dedi gülümseyerek. "Zaten zil çalacak birazdan. Sorun değil." Gizem fizikçinin onay vermesiyle yanıma doğru geldi. Bakışları tedirgindi. Sonuçta onu neden çağırdığımı anlıyordu. Salak değilse tabii... İkimiz de sınıftan çıktığımızda yavaşça kapıyı kapatıp ona doğru döndüm. 

"Yürü." dedim sertçe. "Nereye gidiyoruz? Burada söyle ne söylüyorsan." 

"Korktun mu yoksa?" dedim dalga geçerek ve kolunu sertçe tuttum. Korkusu onu daha da güçsüzleştiriyordu. Bu iş sandığımdan daha da kolay olacaktı. Belki bu zamana kadar bana yapılan her şeyin hıncını bu kızdan çıkarmış olacaktım ama hak ediyordu. İçim zerre acımayacaktı çünkü o cümlesiyle zaten acıtmıştı. 

"Yürü" diye tekrarladım. Bu kez bana itiraz etmedi ve benimle birlikte yürüdü. Hâlâ zil çalmamıştı ve az bir zamanım vardı. Okul kapısından çıktığımızda Baran'ın benim söylediğim yerde arabayla bizi beklediğini gördüm. Gizem'i oraya doğru yönlendirdim. Arabanın yanına geldiğimizde Baran da arabadan indi ve Gizem'i arabaya bindirmeye çalıştık. Gizem tam çığlık atacakken Baran eliyle ağzını kapattı ve arabaya soktu. Zaten Gizem'in Baran karşısında hiç şansı yoktu. Gizem arabaya bindikten sonra ben de bindim ve Baran'da sürücü koltuğuna geçerek arabayı çalıştırdı. 

"Ne istiyorsun Armin? Ne bu böyle? Beni kaçırıyor musunuz?" diye bağırdı. 

"Kapa çeneni." dedim sadece. Baran'ın bakışlarını üzerimde hissediyordum. Kafamı çevirip ona baktığımda dikiz aynasından bana baktığını gördüm. Şimdi ne yapacağımızı merak ediyordu büyük ihtimalle. "Şimdi..." dedim ve sustum. Şimdi ne olacaktı? İçimdeki tüm nefret ve kin uçup gitmişti bir anda ama yine de vazgeçmeyecektim. En azından bir kişi bile olsa canımı yakmanın cezasını ödeyecekti. Abartı olup olmaması da umurumda değildi. "Boş bir yere gidelim. Depo tarzı bir yer olabilir." Baran anladığını belli edecek şekilde kafasını salladı. 

Güven Bana*Yeniden Yayımda*1-2Where stories live. Discover now