Han (1. Kitap)

Bởi Husam46

523K 53.6K 6.9K

Buraya kitabın okunması için çekici laflar, metinler veya şiirler yazabilirim... Fakat benim tarzım değil. Da... Xem Thêm

Bilinç oluşumu ve Giriş Bölüm 1
Doğum Bölüm 2
Odadan Çıkış Bölüm 3
Büyücü Bölüm 4
İlk Hocam ve ailem Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
Bölüm 29
Bölüm 30
Bölüm 31
Bölüm 32
Bölüm 33
Bölüm 34
Bölüm 35
Bölüm 36
Bölüm 37
Bölüm 38
Bölüm 39
Bölüm 40
Bölüm 41
Bölüm 42
Bölüm 43
Bölüm 44
Bölüm 45
Bölüm 46
Bölüm 47
Bölüm 48
Bölüm 49
Genel Bilgilendirme
Bölüm 50
Bölüm 51
Bölüm 52
Bölüm 53
Bölüm 54
Bölüm 55
Bölüm 56
Bölüm 57
Bölüm 58
Bölüm 59
Bölüm 60
Bölüm 61
Bölüm 62
Bölüm 63
Bölüm 64
Bölüm 65
Bölüm 66
Bölüm 66.5
Bölüm 67
Bölüm 68
Bölüm 69
Bölüm 70
Bölüm 71
Bölüm 72
Bölüm 73
Bölüm 74
Bölüm 75
Özet
Bölüm 76
Bölüm 77
Bölüm 78
Bölüm 79
Bölüm 80
Bölüm 81
Bölüm 82
Bölüm 83
Bölüm 84
Bölüm 85
Bölüm 86
Bölüm 87
Bölüm 88
Bölüm 89
Bölüm 90
Bölüm 91
Bölüm 92
Bölüm 93

Bölüm 13

6K 597 31
Bởi Husam46

Üzülerek söylemekteyim gene bir karakter betimlemesi yapmayı unutmuşum. Ne hikmet ise hepte ana karakterleri unutuyorum.

Aelath: Arkaya taranmış, yanları hafif kırlaşmış siyah saçlar, top sakal, uzun ve düz burun, Geniş alınlı, mavi gözlü, uzun boylu, 45 li yaşlarda yakışıklı biri.

---------------------------------------------------------------------------------

Uyandığımda karşımda Lura vardı. Kulakları bir sağa bir sola dönüyordu. Heyecanlı olduğu belli de niye diye kendi kendime sordum? Bir kaç saniye sonra ben normale döndüm mü acaba? dedim. Hemen ellerime baktım. Sonunda normale döndüm. Bir an hep öyle kalacağım diye çok korkmuştum. Şimdiki sorunum ise ben her meditasyona girdiğim de öle mi olacağım. Bunu denemeden bilemem lakin şuan denemek istemiyorum. Artık daha fazla uyuyamayacağım.

"Lura, teşekkürler yardımların için. Sayende normale döndüm." dedim.

"Görevim size hizmet etmek efendim" dedi mutlu bir şekilde. Belli oda normale dönmeme sevinmiş.

"Aelath nerede? Onunla konuşmak istediğim bir kaç şey var" dedim.

Lura biraz gerginleşti. "Efendi Aelath 10 gündür yok efendim. Size tedavi aramaya gitti." dedi.

10 gündür yok derken daha bir gündür baygın değil miydim ben? "10 gün derken Lura ben kaç gündür baygın yatıyorum?" diye sordum.

"27 gündür baygın yatıyorsunuz efendim. Bu süre zarfında bir çok şifacı sizi kontrol etti lakin hiç biri neden baygın olduğunuzu yada neden uyanmadığınızı bulamadılar. Efendi Aelath da başka ülkelerdeki şifacılar ile görüşmeye gitti." dedi

27 gündür baygın mıyım? Sanki daha dün gibi geliyor. Neyse artık uyandım ama Aelath'a haber vermem lazım.

"Lura, Aelath ile nasıl haberleşebiliriz? Benim uyandığımı söyleyelim. Belli ki çok endişelenmiş." dedim. 

"Kahya Zichess de zihin taşı var. Kahya Zichess'e söylerseniz o irtibata geçer." dedi Lura

Koşar adımlar ve Zichess diye bağırarak malikanede dolanmaya başladım. Beni gören çalışanlar Efendi Han uyanmış diye fısıldaşıyorlar. Bir süre sonra koşarak Zichess yanıma geldi.

"Efendi Han iyi misiniz uyanmışsınız. Çok sevindim efendim" dedi Zichess

"Teşekkür ederim. Hemen Aelath a haber ver. Daha fazla merakta kalmasın" dedim.

"Hemen haber veriyorum" dedi. Bilekliğin deki mavi taşa dokundu. Taş parlamaya başladı. Kısa süre sonra taşın parlaması durdu.

"Efendi Han, efendi Aelath sizin uyanmanıza çok sevindi. Şu an Usmad şehrindeymiş. Flirt ile gelirse 7 günde burada olur"dedi Zichess.

Dedikleri tam bittiğinde holün ortasında ufak kıvılcımlar çıkmaya başladı. Bir anda odayı mavi bir ışık kapladı. Işığın kaybolmasından sonra Aelath'ın holün ortasında olduğunu gördük. Tabi ben şaşırdım(şok).

"Anlaşılan Flirt ile gelmeyecekmiş."dedim sessizce.

Aelath koşarak yanıma geldi. Sanki bir şey ararmış gibi vücuduma dokunmaya basladı. Sonra derin bir nefes aldıktan sonra bana sarıldı.

"Beni gerçekten çok korkuttun Han. İyisin değil mi? Yoksa kötü mü hissediyorsun..." gibi soru yağmurlarından zaman bulursam iyiyim diyeceğim ama.

"AELATH SAKİN OL. İYİYİM BEN" diye bağırdım. Bu bağırmam Aelath kendine getirdi. Bana tekrar sarıldıktan sonra "ne yapalım bugün? ne istersin?" dedi.

"İlk önce çok açım yemek yiyelim ama önce sen bir git tıraş ol, banyo yap ve üstünü değiştir perişan görünüyorsun" dedim.

"Hemen bize yemek hazırlayın" dedi ve odasına gitti. Bende yemek ve Aelath hazır olana kadar bahçede gezeyim diye düşündüm.

---------------------------------------------------------------------------------

 Bahçede dolanırken Lura'nın sesi geldi. "Efendi Han yemek hazır lütfen buyurun."dedi. Bende yemek masasına doğru yürümeye başladım.

Aelath da gelince yemek yemeğe başladık. Normalde görgü kurallarına uyan Aelath, hızlı hızlı yemek yemesi beni şaşırttı. Kaç gündür benim yüzüme nereler yaşadı kim bilir. Neyse bugün şehri gezmek istiyorum.

"Aelath bugün şehre gidelim mi?" dedim.

"Tabi ne istersen onu yaparız" dedi Aelath.

---------------------------------------------------------------------------------

Yaklaşık 2 aydır bu malikanedeyim ve ilk defa dışarı çıkıyorum. Malikaneden çıktıktan 20-25 dk sonra şehre vardık. Şehrin surları büyük ve kalın. İlk defa sur gördüğümden mi bilmiyorum beni çok etkiledi. Şehre heybetli bir hava vermiş. Dış sur kapısı aynı anda 4 at arabası girebilir genişlikte. Kapının üstünde yan yana asılmış aynı olan bayraklar var. Mavi desenin üstünde kırmızı bir kuş olan bayrak.

"Han ilk nereye gitmek istersin?" diye sordu Aelath. Ne söylesem bilemedim daha önce hiç şehre gelmemiştim. Neresi ilgimi çeker bilmiyorum. İnsanların çok olduğu bir yer olabilir ama en iyisi bunu işi Aelath'a bırakmak.

"Bilmem sen gezdir beni" dedim. 

Kısa bir süre düşündükten sonra " Araba ile şehri gezelim en iyisi." dedi. Güzel bir karar. Bu sayede sıkıldığım yerleri çabuk geçebiliriz.

---------------------------------------------------------------------------------

İlk uğradığımız yerin adı Pazar. Çok sayıda insanın daha doğrusu canlının alış-veriş yaptığı bir yer. Hayatımda ilk defa bu kadar canlıyı bir arada görüyorum ve hepsinde bir telaş var. Burası orta sınıfın alış-veriş ettiği yermiş. Saraya yaklaştıkça dükkanların kalitesi artıyormuş.

Pazardan 10 dakikalık mesafe de birlikler caddesi var. Burada güçlü insanlar yaşadığı belli ve civarda konaklama için çok fazla han var. Birlikler savaşçı ve büyücü topluluklarıymış. Birbirleri arasında rekabet varmış. Turnuvalarda derece yaparak veya birlikler konfederasyonunun verdiği görevleri yaparak puan alıyorlarmış. Bu sayede itibarları ve krallıktan aldıkları para artıyormuş. 

Biraz daha ilerledikten sonra köle ticaret merkezine geldik. Büyük bir bina. İçine girmek istedim ama Aelath buna izin vermedi henüz yaşım uygun değilmiş. Biraz bilgi vermesini istedim. Oda az biraz anlattı. Köle büyüsü varmış. Kölenin sana ihanet etmesini engelliyormuş. Aynı zamanda emirlerini koşulsuz yapmalarını sağlıyormuş. Köleler nereden geliyor dediğimde her yerden olabilir dedi. Savaş esirleri, suçlular(bazı büyük suçlardan dolayı), ailesi tarafında satılan(para karşılığı ailesi satıyormuş), köyü yağmalananlar(korsanlar, haydutlar, orc ve goblin vb. ırklar). İçeride hemen hemen her türlü ırk bulunuyormuş. Fiyatı ırkına,sağlıklı olması, varsa mevcut yeteneklerine göre değerlendiriliyormuş. ortalama bir köle 70 altınmış.

Köle ticaret merkezinden ayrıldıktan sonra saray yoluna döndük. Saray yolu heykeller, çeşmeler, düzenli ve güzel görünümlü binalardan oluşuyor. Sınıf farkını çok net bir şekilde görebiliyorum. Bir süre sonra büyük bir tapınağın önünden geçiyoruz ve önünde büyük bir heykel var. Heykel melek Dahlia'a aitmiş. Gerçekten güzel bir kadınmış. Tapınağın kapısında 2 tane beyaz kıyafetli savaşçıya baktım bir anda gördüklerime inanamadım ve tüm dikkatim ile kıyafetlerini inceliyorum. Beyaz kıyafetlerinin kalp hizalarında ki harf çok tanıdık. Benim o tuhaf formumda ki harfler ile aynı olmasa da benzerlikleri var. Bu da bende merak duygusu uyandırmaya başlıyor bir ara buraya gelmeliyim. YALNIZKEN!

Kafam tapınakta ki harfi düşünürken Aelath'ın sesi ile irkildim.

"Bak burası büyü akademisi yan tarafta savaşçı okulu" dedi.

Büyü akademisi ufak bir saray gibi duvarlar ile çevrelenmiş. Bu yüzden çok sayıda kulesi olan 1 tane büyük bina gözüküyor. Bu bina mavi ve beyaz renkte buda ona sanki gökyüzünde uçuyormuş edası veriyor. Tüm akademinin üstünde de saydam çok hafif belli olan bir kalkan ile kaplı. Savaşçı okulu ise duvarlar ile çevrili değil. İçeride çadırlar, tahta binalar, geniş düz eğitim alanları var. Eğitim alanlarının bazılarında sıralı çok sayıda tahta adamlar(wooden dummy) var.

Bir anda seyisin "Hey!" diye bağırdığını duydum ve araba aniden durdu.

Đọc tiếp

Bạn Cũng Sẽ Thích

85.4K 8K 61
Kontun kızı yıllar sonra geri döndü ve tüm dünya ayaklarının altına serildi. Kıskançlıkla gözleri bürünen diğer kızı ise ölüme mahkum edildi. Doğruyu...
216K 19.8K 99
Popüler ve yetenekli bir yazardım. Ama bu, en başından beri mükemmel yazdığım anlamına gelmiyordu. Yazdığım ilk roman "Tanrıça'nın Çiçeği" en kötü es...
195K 12.8K 61
Kitap en baştan düzenleniyordur bu yüzden bölümlerde karışıklık olabilir. Bu yüzden düzenlenmeyen bölümlerin olunmaması önerilir !!! Dünya baştan koy...
718K 16.8K 56
"Madem çok ısrar ettiniz, o zaman artık bey diyebilirim." deyip gülümsedim, bandı yapıştırdıktan sonra yutkundu. "Boşver beyi." deyip dudaklarıma yap...