Hypnotic | nico di angelo

Oleh F3LICIAHARDY

15.4K 1K 313

"Koruduğun hayatı öldürebilir misin?" [0.1 ve 0.2'yle birlikte çünkü neden olmasın.. Bu arada cidden 5 yıllık... Lebih Banyak

giriş: ölü kızın gemisi
bir: uyku problemi yaşayan insanlar
iki: güneşin gözlerine girmesiyle uyanmak
üç: bir kişinin zamanını üslenmek
dört: cevaplanmayan birkaç soru
beş: kuğu gölü
altı: ölü hayaller, yaşayan hayaletler
yedi: savaşçı ve siyah
sekiz: içini dökmek
dokuz: göze alınabilecek şeyler
on: melek etkisi
on bir: laviana solange
on iki: efsaneler
on üç: halattan kolyeler
on dört: yürüyen ölüler gecesi
on beş: altın ve kan
on altı: yarına kalanlar
on yedi: cehennemdeki melek
on sekiz: leo'ya göre ciddiyet her şeyi çözmez
yirmi: sevmek söylemek kadar zor değil
0:0 » karekterler
0:0 » karakterler
bir: başıboş tanrı
iki: kuzgun kral
üç: melezler ırkçıdır
dört: paralı asker
beş: mahşer
altı: kapılar ve kapılar

on dokuz: fedakarlık ne kadar zarar verebilir?

166 13 13
Oleh F3LICIAHARDY

Şarkı yok galiba bu ne ya hiç sevemedim bu bölümü. Multi Carmen.

Nico gözlerini kırpıştırarak açtığında yatağın kenarında oturan Carmen'ı gördü. Ellerini oğlanın ellerine dolamıştı ve gözleri kapalı bir şey mırıldanıyordu. Üzerinde siyah bir elbise vardı, saçında tam olarak bilemediği birkaç çiçekten yapılan bir taç kafasını süslüyordu.

Kızın elini sıktığında, ufak bir gülümseme kızın yüzünü kapladı. Gözlerini kırpıştırarak açtı ve o silik yeşillere kavuştu. "Beni özledin mi?" kızın ses tonunda bir alaycılık vardı. Nico hafifçe güldü.

"Seni kaybettiğimi sandım." Nico hâlâ ona inanmıyordu öylece karşısında duruyordu hiçbir şey olmamış gibi. "Ama bu sorunun cevabı değil, sanırım.. evet." ses tonu oldukça kısıktı.

"Ne olduğunu hatırlıyor musun?" dediğinde ne olduğunu düşündü Nico. Başını iki yana salladı. "Thanatos sizi Lehte nehrinin kıyısında dolanırken buldu Hypnos'u aradığınızı söylemişsiniz ama nehire girmek üzereymişsiniz. Birinin size büyü yaptığını söyledi ama kim olduğunu bilmiyor." Carmen açıklamayı bitirdiğinede elini geri çekti ve kucağına koydu.

Nico boşlukta kalan eline üzüntüyle baktı. "Eh, bizi öldürmek biraz zordur." Carmen hafifçe gülümsedi. Aklına bir şey gelmiş gibi görünüyordu. "Ne var?" dedi oğlan. Kız elini sinek kovalarmış gibi salladı.

"Taht Oyunları'nın ilk bölümünde Stark hanedanlığı için aynı şey söyleniyor ve şu an çoğu ölü." oğlan ona bir gülümseme yolladı. Carmen gülümseyi yakalayamadan yüzünden sildi. "Modern dünyanın filimlerini izliyor musun?"

"Seksen yaşında olabilirim ama modern dünya kalıbından pek hoşlandığım söylenemez. Bu arada evet, kendime Captain America'yı oldukça yakın görünüyorum." oğlanın pürüzlü sesi Carmen'nın şen şakrak bir kahkahasıyla kesildi.

"Seksen mi?"

"Hadi ama, Lavinia. Sen dünyanın oluşumundan beri varsın neredeyse." Nico bunu söylediği zaman Carmen tek kaşını kaldırdı.

"Bana Lavinia diye seslenilmesinden hoşlanmıyorum. Ve sadece sen benim hayatımı bilmiyorsun, di Angelo." kızın ses tonu tekrar neşeye bürününce Nico derin bir nefes aldı, Carmen'ı ondan soğutmak istemiyordu.

"Onu fazla yorma, Carmen." Thanatos'un sesi yeğeninin başını sallamasına neden oldu. Carmen bir şeyler mırıldandı ve oğlanın alnına dokundu. Nico kendini tekrar uyurken buldu.

Rüyasında Carmen vardı.

Apollo kulübesinin çatı katında tozlu bir pufa oturmuş oğlanı bekliyordu. Koyu renk saçları at kuyruğuydu, üzerinde siyah bir tişört, fileli çoraplar ve mor bir şort vardı. Yeşil renk gözleri oğlanı süzüyordu.

"Bana tütü giydirmeyi kes, Carmen." oğlan omzularını silkti ve üzerinde siyah bir tişört ve gri bir pantolon giydi. Hızlı adımlarla kızın tam karşısındaki pufa attı kendini.

"Seninle konuşmam gerekiyor, Nico. Lavinia ile ilgili." oğlan tek kaşını kaldırmakla yetindi. Yüzünde taşıdığı ketum ifadeden bir an bile taviz vermedi. "Thanatos beni ve Will'i lanetledi falan o kısmı geçeceğim. Eros ve Thanatos önceden birbirine aşık olmuşlar, Gündüz ve Gece ikisini ayırınca birbirinden ayrı düşmüşler. O sırada Lavinia'ya kısa süreyle aşık olmuşlar.

Lavinia ilk seferinde Aeneas'la evlenmeden önce Eros'a aşık olmuş, sonra yani öldükten sonra Thanatos'un kalbini çalmış. Araları bozulunca da Eros onu yeryüzünde, Thanatos ise yeraltında tutmuş. Benden önceki bir kuşak ise seninle tanışmış Nico.

Ve benim için öldüğünde bu fedakarlığın karşılığı olarak sonsuza kadar benimle kalman hediye verilmiş. Biliyorum sonsuzluk senin için oldukça uzun bir süre ama şey benimle kalır mısın? İnsanın sonsuza kadar kuzeniyle takılması korkunç." Nico kızın anlattıklarının çoğunu biliyordu bu yüzden ayağa kalktı ve Carmen'nın önünde dizlerinin üstüne çöktü. Soğuk elini kızın sıcak yanağına değdirdi. "Birçok kez hata yaptım biliyorum fakat beni affedebileceği.."

Nico kızın alnına öpücük kondurduğunda kız heykel gibi hareketsiz kaldı. "Senin yanındayım, Car. İstesende, istemesende." kız gözyaşları arasında fısıldadı.

"Gitme, varlığına ihtiyacım var."

"Buradayım, küçük azize."

✖️✖️✖️✖️

Yalnızlık.

Carmen bir yeraltı hücresinde kendini saf enerji halinden uzak tutmaya çalışırken bunu düşünüyordu. Thanatos onu kontrol altından tutmak için buraya getirmişti ve sonra yok olmuştu. Onun nereye gittiğini bilmiyordu fakat bundan rahatsızlanmıştı.

Islak zemin haftalar önce kaldığı hücreyi hatırlatıyordu. Boğduğu düşüncelerin tekrar su yüzüne çıkışını, acıyı mental anlamda hissedişini.. Carmen'nın kafasının içinde bir kara delik vardı ve bütün düşüncelerini oraya yolluyordu.

Fakat bu sefer farklıydı; deliğe yolladığı bütün düşüncelerin geri gelişini hissediyordu, bedenine dağlanmış yaraların ilk gün ki acısını, kaybettiği dostlarının acı dolu feryatlarını..

Bunları uzun süredir insanlarla bastırıyordu. Şikayet ettiği kardeşleri, arada bir konuştuğu Hekate melezi olan Lou, onu ölmekten kurtaran Will ve Nico. Acıyı bir acıyla gölgelemiyordu, acıyı üzerinde bir zırh gibi taşımayı bırakmıştı.

Acı olmuştu.

Yalnızlık ise onu delirmekten alıkoyuyordu. Ayağa kalktı ve ellerini nemli duvarlarda gezdirdi. Farkındalık hissi bedenini sararken, metalik çarpışma sesi kulaklarını kapladı. Şu an anıya ışınlanma için en iyi zamandı.

"Bir hanımefendi önüne daha dikkatli bakmalı." siyah saçlı oğlan yüzünde büyük bir gülümsemeyle bakarken kız sinirle koyu kahve saçlarını düzelti. Bal renkli aygır gözden kaybolurken kız iç çekti.

Çamura düşmüştü, yağmur yağıyordu ve şimdi de atı kaçmıştı. Daha kötü ne olabilirdi ki? Bir şimşek öfkeyle çaktı. Oğlan ıslanmasana rağmen orada öylece bekliyordu elini kıza uzatmıştı. "Ben bir hanımefendi değilim."

Oğlan güzel kahverengi gözlerini devirdi. "Güzel giysiler ve güzel bir gülümsemenin hanımefendi olmaya yeteceğini zor yollardan öğrendim." kız sinirle iç çekti, yine. "Fakat size bakınca ufak yaramaz bir oğlan çocuğu görüyorum."

"Bir kızla böyle konuşmamalısın." dedi kız ve oğlanın uzattığı eli itip kendi ayağa kalkmaya çalıştı. Elbisesinin eteğine takılıp tekrar düştüğündeyse oğlanın bıyık altından güldüğünü gördü.

"Tanıdığım çoğu kız doğduğundan beri elbise giyip kalkmayı bilir." oğlan tekrar gülümsedi. "Eğer isminizi bana bahşederseniz, size yardım edebilirim."

"Carmen Smigilkin." dedi kız hiç düşünmeden oğlan gülümsedi ve kızı elinden tutup kaldırdı. Kulağına yaklaştığındaysa mırıldanışı kızı kuşkuya soktu. "Tanıdığım hiçbir kız at binemez bu arada."

✖️✖️✖️✖️

"Seni tanıyorum." Nico'nun sesi düşündüğünden daha zayıftı fakat hasta yatağında bu kadar oluyordu. Kapısının hemen önünde dikilmiş olan kız odaya girdi. Siyah saçlı oğlan kısa bir an için öleceğini dahi düşünmüştü, ne de olsa Thanatos vaktinin dolduğunu söyleyip ona tekmeyi basabilirdi.

Fakat Thanatos'u daha on beş dakika önce görmüştü ve kesinlikle on dört yaşında bir kız değildi. Kızın koyu renk saçları omuzlarından iki parmak uzundu, gözleri yüzüne oranla daha büyüktü ve ufacık hokka gibi burnu vardı.

"Bunu biliyorum, ölüm çocuğu." Nico artık bu lafa alışmıştı. Hades yeraltı Tanrı'sı olmasına rağmen herkes onu ölüm veledi, ölü herif ve favorisi oğlum meyve falan ye yüzünün kanı çekilmiş. Sonuncu Hermes melezlerinin favorisiydi. "Ben Silviana, Carmen'nın arkadaşı."

"Benden ne istiyorsun?" Nico esmer hayalete baktığında titrediğini gördü. Onu ziyaret eden hayaletler başına musallat oluyordu genelde.

"Carmen'dan uzak durman gerek. Onunla burada kaldıkça sana daha çok bağlanacak ve bu ikinizi de güçsüzleştirecek." kız koyu renk gözlerini kırpıştırdı ve üzüntüyle oğlana baktı. "Ona değer veriyorsun, senin gibiydim ve onu korumanın en iyi yolu fedakarlık değil."

"Benden uzak dur, Silviana." Nico'nun sesi gürdü hasta bir çocuk için fazla gürdü. Kız silikleşip yok olurken oğlan sinirle soludu.

Zaten en sevdiği kişileri yanında olmadığı için kaybetmişti şimdi Carmen'ı kaydedemezdi.

Eğer bunu yaparsa zaten ölü adam olmuştu.

✖️✖️✖️✖️

"Ben birazdan geleceğim, Carmen." silik yeşil gözlü kız arkasını döndü ve esmer arkadaşına baktı. Kız yıllardır ona güveniyordu ve bir kez bile güvenini boşa çıkarmamıştı ama bu sefer çıkaracaktı.

Onu koruyacaktı ve bunu sonunda yapabilecekti. Kıza olan binlerce borcu kendi hayatıyla ödeyecekti. Eli karnındaki yaradaydı, bu yara hastane ortamında kurtarılabilirdi ama bir gemide ölümü zaten kesindi.

Kız başını salladı ve koşarak uzaklaştı. Esmer kız yanındaki demire tutundu ve biraz önce koşarak giden siyahi oğlanı takip etti. Kırmızı renk halılarda belli belirsiz izler vardı kız elinden geleni ardına koymadı ve tam karşısında yatan iki melezi gördü.

Kız kapıyı açtığında oğlanın elinde bir şey tutuyordu. "Melezler var." dedi kız zorlukla. "Onları da öldüreceksin, kardeşlerini ve diğerlerini." oğlanın koyu gözlerinde bir avın bakışları vardı.

"Bunu biliyorum ve hepsinin çıkabilmesi için dua etmelisin." oğlanın gözleri kararlı bakışlarla doldu. "Bizden kaç kişi öldü biliyor musun?" kızın yüzünde acı dolu bir gülümseme belirdi.

"Kaç kişi öldüğünü bilmiyorum ama kaç kişinin öleceğini biliyorum." oğlan derin bir nefes aldı. "On altı salak arkadaşın aptal bir fedakarlık için ölecek. Peki bizden kaç kişi ölecek biliyor musun?"

".."

"Yüzlerce kişi. Biz karşımızdakilerin kardeşimiz olduğunu biliyoruz ve ona göre hareket ediyoruz şimdi patlat bu gemiyi ve adalet adı verilen şeyin olmadığını göster bana."

Oğlan gözünü kırpmadan düğmeye bastı.

✖️✖️✖️✖️

Selam şimdi Silviana bir geldi bir kayboldu efkarlı mahluktu falan filan ama o tekrar çıkacak merak etmeyin. Pek sevmedim ben bu kızı bu arada ha. Görüşürüz.

Lanjutkan Membaca

Kamu Akan Menyukai Ini

342K 31.7K 32
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...
6.3K 1K 15
'tüm ideolojileri kınıyorum, anlarlar belki o zaman.' ..yalan söyledim bu zarar bize. şimdi kalbimi bırak yalan söyleyen küçük bir diş perisiyim ben...
6.9K 662 17
Mitolojinin tozlu sayfaları günümüzde açılıyor! Gerçeklik ve hayal, savaş ve barış, dostlar ve düşmanlar... Ne aradığını bilmeden evrenin her köşesin...
ACKERMANS 2 Oleh Leaky

Fiksi Penggemar

10.8K 1.4K 44
"Ackermanlar'ı öldüremezsin... Onlar zaten ölü doğarlar." * Bir Attack on Titan Polisiye AU 'dur. ACKERMANS kitabının devam hikayesidir. Keyifli Oku...