on bir: laviana solange

259 24 4
                                    

Nico Apollo kulübesinde altın sarısı, tozlu bir kitabı daha bırakırken derin bir nefes verdi ve Will'in yatağına yığıldı. Oğlanda bir taraftan ona yardım ediyordu eh, potansiyel kuzenini o da merak ediyordu.

Will uyuklayan kulübede sessiz bir şekilde elindeki altın kitaplardan birini okuyordu ve gözlükleri burnun ucunda duruyordu. Tek elinde kulübeye buram buram sinen yeşil çayı vardı ve arada bir ondan yudum alıyordu. Mavi gözlerini bir an için Nico'ya doğrultu sonra elindeki yeşil çayı bıraktı.

"Burada güneş melekleriyle ilgili bir şeyden yazıyor fakat çok açık bir yazı değil." dedi oğlan. Nico'nun yanına oturdu ve sırtını duvara yasladı. Kitabı ikisinin arasında koydu ve elini sararmış sayfalarda gezdirdi.

Göğe hükmeden Helios ve Luna'yken çıkmış ilk güneş melekleri. Her sabah altın araba çekilirken kar gibi beyaz atlara biner Helios'la konuşurlar, bir insan olmanın güzelliklerini anlatırlar. Uçuşan elbiseleri ve güzel konuşmaları Helios'un onlara hayran olmalarını sağlar. Aralarından ikisi öne çıkar ama isimlerinden bahsedilmez. Helios bu iki mürittini o kadar çok severmiş ki, her akşam tarlalarda Hekate ile gezinir onlara leylak ve papatya toplarmış. Kızın saçı leylaktan taçla, oğlanın saçı papatyadan taçla güzeleşirmiş.

Bir gün diğer melekler kıskanmış ikisini ve kandırmış ikisini. Derede çiçek topladığını söylemişler Helios'un sonra suya kapılıp gittiğini. İkisi koşarak gitmişler dereye ve çiçeklerden taçları görmüşler fakat liderleri yokmuş ortada. Bütün akşam ağlamışlar en son onların sesini ölüm meleği duymuş.

Onları siyah kanatlarıyla götürmüş bir uçurumun başına ve beklemişler gündüz olmasını Helios ise beklemiş en sevdiği müritlerini. Güneşsiz geçmiş o gün. İnsanlar uyanmaya başladığında ağlamaya başlamış iki yanında omuzlarını sıvazlayan ölüm meleğiyle.

Acıdan kurtulabileceklerini söylemiş onlara eğer bu uçurumdan atlarlarsa onları tutup kendi karanlığına götürecekmiş ve her akşam birlikte arayacaklarmış yerin altında acılar kenti Tartarus'ta Helios'u. Korkusuzmuş iki melek ve atlamışlar aşağıya. Yere düşerlerken kurtaramamış ama onları ölüm meleği, Helios gelmiş o zaman ve yerde yatan iki meleğini görmüş.

Yer inmiş ve almış iki mürittini ve yalvarmış ölüm meleğine düzeltmesi için. Melek ise başını öne eğmiş. Helios yeni taçlarını takmış ikisine ve çiçek demetlerini koymuş ellerinin arasına. Öyle güzel görünüyorlarmış ki.. Melek onların kulaklarına her zaman geri geleceklerini fısıldamış. Sonra ise kaybolmuş iki güneş meleği.

Nico gözlerini hikayenin sonundaki papatya ve leylak taç çizimlerinde gezdirdi. Resimlere dokunduğunda elini kitapta buldu. İlk önce şaşkına dönsede elini defterde gezdirdi ve iki tacı tutup dışarı çıkardı.

İki taç oldukça güzel kalmaları haricinde iki küçük isimde taçlarda yazıyordu. Papatyadan olanda ki isim Nico'yu korkutacak kadar güzel yazılmıştı Will Solange. Diğeri ise en az onun kadar şaşırtıcıydı Lavinia Solange.

Sonra gece yarısı güneş kulübenin tam önüne doldu. Nico şanslıydı ki gözünü kapatabilmişti fakat Will'in acı çığlığı bunu biraz geç yaptığını gösteriyordu. Sarışın oğlan afili bir küfür savurdu ve homurdanmaya başladı.

Tam aralarında sarı ışıklar eşliğinde bir kitap belirdi. Nico aceleyle kitabı açtığında düzgün bir el yazısıyla yazılan Latince girişe baktı. Nico az çok Latince bilirdi ama bu yazıyı çevirecek kadar bilgiye sahip değildi.

"Ne yazdığını biliyor musun?" dedi Nico. Will anladığını gösterircesine başını salladı fakat ağzını sımsıkı kapattı. "Yani?" dedi ve sorusunun cevabını bekledi tekrar.

"Yüzyıllar boyu güneş meleği lavanta ve papatya hayatlarını bu deftere yazacak. Her sabah Apollo'na iade edilecek ve her akşam doldurulacak. Bu arada 'büyük kehanet' adında bir şeyden bahsediyor." dedi Will ve dudağını dişledi.

"Eh en fazla ne olabilir ki?" dedi Nico ve ilk sayfaya geçti.

"Eh en fazla ne olabilir ki?" dedi Nico ve ilk sayfaya geçti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hypnotic | nico di angeloHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin