on dokuz: fedakarlık ne kadar zarar verebilir?

166 13 13
                                    

Şarkı yok galiba bu ne ya hiç sevemedim bu bölümü. Multi Carmen.

Nico gözlerini kırpıştırarak açtığında yatağın kenarında oturan Carmen'ı gördü. Ellerini oğlanın ellerine dolamıştı ve gözleri kapalı bir şey mırıldanıyordu. Üzerinde siyah bir elbise vardı, saçında tam olarak bilemediği birkaç çiçekten yapılan bir taç kafasını süslüyordu.

Kızın elini sıktığında, ufak bir gülümseme kızın yüzünü kapladı. Gözlerini kırpıştırarak açtı ve o silik yeşillere kavuştu. "Beni özledin mi?" kızın ses tonunda bir alaycılık vardı. Nico hafifçe güldü.

"Seni kaybettiğimi sandım." Nico hâlâ ona inanmıyordu öylece karşısında duruyordu hiçbir şey olmamış gibi. "Ama bu sorunun cevabı değil, sanırım.. evet." ses tonu oldukça kısıktı.

"Ne olduğunu hatırlıyor musun?" dediğinde ne olduğunu düşündü Nico. Başını iki yana salladı. "Thanatos sizi Lehte nehrinin kıyısında dolanırken buldu Hypnos'u aradığınızı söylemişsiniz ama nehire girmek üzereymişsiniz. Birinin size büyü yaptığını söyledi ama kim olduğunu bilmiyor." Carmen açıklamayı bitirdiğinede elini geri çekti ve kucağına koydu.

Nico boşlukta kalan eline üzüntüyle baktı. "Eh, bizi öldürmek biraz zordur." Carmen hafifçe gülümsedi. Aklına bir şey gelmiş gibi görünüyordu. "Ne var?" dedi oğlan. Kız elini sinek kovalarmış gibi salladı.

"Taht Oyunları'nın ilk bölümünde Stark hanedanlığı için aynı şey söyleniyor ve şu an çoğu ölü." oğlan ona bir gülümseme yolladı. Carmen gülümseyi yakalayamadan yüzünden sildi. "Modern dünyanın filimlerini izliyor musun?"

"Seksen yaşında olabilirim ama modern dünya kalıbından pek hoşlandığım söylenemez. Bu arada evet, kendime Captain America'yı oldukça yakın görünüyorum." oğlanın pürüzlü sesi Carmen'nın şen şakrak bir kahkahasıyla kesildi.

"Seksen mi?"

"Hadi ama, Lavinia. Sen dünyanın oluşumundan beri varsın neredeyse." Nico bunu söylediği zaman Carmen tek kaşını kaldırdı.

"Bana Lavinia diye seslenilmesinden hoşlanmıyorum. Ve sadece sen benim hayatımı bilmiyorsun, di Angelo." kızın ses tonu tekrar neşeye bürününce Nico derin bir nefes aldı, Carmen'ı ondan soğutmak istemiyordu.

"Onu fazla yorma, Carmen." Thanatos'un sesi yeğeninin başını sallamasına neden oldu. Carmen bir şeyler mırıldandı ve oğlanın alnına dokundu. Nico kendini tekrar uyurken buldu.

Rüyasında Carmen vardı.

Apollo kulübesinin çatı katında tozlu bir pufa oturmuş oğlanı bekliyordu. Koyu renk saçları at kuyruğuydu, üzerinde siyah bir tişört, fileli çoraplar ve mor bir şort vardı. Yeşil renk gözleri oğlanı süzüyordu.

"Bana tütü giydirmeyi kes, Carmen." oğlan omzularını silkti ve üzerinde siyah bir tişört ve gri bir pantolon giydi. Hızlı adımlarla kızın tam karşısındaki pufa attı kendini.

"Seninle konuşmam gerekiyor, Nico. Lavinia ile ilgili." oğlan tek kaşını kaldırmakla yetindi. Yüzünde taşıdığı ketum ifadeden bir an bile taviz vermedi. "Thanatos beni ve Will'i lanetledi falan o kısmı geçeceğim. Eros ve Thanatos önceden birbirine aşık olmuşlar, Gündüz ve Gece ikisini ayırınca birbirinden ayrı düşmüşler. O sırada Lavinia'ya kısa süreyle aşık olmuşlar.

Lavinia ilk seferinde Aeneas'la evlenmeden önce Eros'a aşık olmuş, sonra yani öldükten sonra Thanatos'un kalbini çalmış. Araları bozulunca da Eros onu yeryüzünde, Thanatos ise yeraltında tutmuş. Benden önceki bir kuşak ise seninle tanışmış Nico.

Hypnotic | nico di angeloOn viuen les histories. Descobreix ara