dört: cevaplanmayan birkaç soru

739 67 2
                                    

Multi Silviana ve Carmen merak edenler için Silviana en azından bu kitapta ölü olarak kalacak diğer kitapları bilemem. Bölüm şarkısı Taylor Swift Bad Blood.

Carmen, Nico'yu uyarmıştı. Hypnos'un mağarasında aynı uykunun katmanları olduğu gibi mağaranın da kendine has katmanları vardı ve Nico'yu uyutmamak için elinden geleni yapmıştı. Arada bir yüzünü tokatlıyor ya da parmağını şıklatıyordu bazen ise dik dik ona bakması bile yeterliydi.

"Beta seviyesine indik, biraz rahatlayabilirsin." dedi kız ve tek kolunu Nico'dan çekti.

Omega'dan ziyade kendini dinç hissediyordu. Sanki bütün gücü yerine gelmişti ve daha rahattı. Etrafı çeviren kayalar lacivert ve mavi arasında gidip geliyordu ve eğer yere düşerse onun dizlerini paramparça edebileceği kadar sivri kayalar vardı.

Carmen oldukça sessiz bir şekilde ilerliyordu ve Lehte nehrini izliyordu. Sanki bütün olan biten yüzünden kendini suçluyor gibi pişmandı. Nico onun yanına gidebilirdi ve ne olduğunu sorabilirdi merak ediyordu fakat onun cevap vereceğinden emin değildi.

"Alfa'ya geldiğimizde seni taşıyacağım bu yüzden, ağırlıklarını çıkar." dedi kız ve derin bir nefes alıp Nico'ya baktı.

Gözleri sadece renkli bir kağıt parçası, gibi silikleşip gidiyordu fakat hayatı boyunca görebileceği en güzel gözler değildi. Percy ya da Jason kadar dolu dolu bakmıyordu bakışları sade ve yalnızdı, eğer bu renk göz Piper'da olsaydı ona yakışmazdı.

Kızın duru bir güzelliği vardı, bunu Nico bile kabul ediyordu. Şimdiye kadar tanıdığı en akılda kalıcı tip de değildi, en silik tipte. Kahverengi saçları omuzlarına dökülüyordu, yeşil gözlerinden melankoli eksik olmuyordu fakat kurumuş bir gül gibi olan dudaklarında küçük bir gülümseme eksik olmuyordu.

Nico üzerindeki gri renk ağır montu çıkardı ve kenara koydu. Hava soğuk olmasına rağmen aklının bir köşesinde olan kavanozdan sonra sadece serin diye nitelendirebilirdi.

Carmen tek kolunu çocuğun karnına sıkı sıkı sardı ve Nico da ona yardımcı olabilmek için tek elini kızın omzuna sardı.

Ve Alfa bölgesine girdiler..

Nico kabus diyebilirdi sadece bomboş bir siyah vardı ve rüya görmüyordu. Birine ulaşabileceğini sanmıyordu da, burası çok güçlü bir uyku enerjisi saçıyordu. Nico olduğu yere resmen mıhlanmıştı.

Carmen'dın sözleri o an kulağında çınladı. Rüyanda nereye gidersen orada olacağım. Kız olmayınca rüya da göremiyordu.

Ona saatler gibi gelen bir sürenin sonunda gözlerini açtı. Sıvanmış bir tavan gördüğü ilk şeydi doğrusu, kafasını diğer yöne çevirdi Carmen başka bir yatakta ona bakıyordu. Tam önlerinde ise Hypnos duruyordu.

Hypnos genç bir adam kılığında karşılarındaydı. Siyah saçları kısa kesilmişti ve yeşil gözleri tamamen Carmen'a zıt düşebilecek şekilde canlıydı sadece uykudan şişmiş gibi görünüyordu. Oysaki kızın gözlerinin altında önceden mor halkalar vardı.

"Merhaba, çocuklar." dedi adam ve Nico'ya Poseidon'u hatırlattı. Onun kadar sevecen görünmesine rağmen sesi çok kırılgan çıkıyordu.

"Nico'ya olanları kısaca anlatıp bizi kampa fırlatır mısın, burayı o kadar sevmiyorum." dedi Carmen sanki babasından en son model cep telefonu isteyen bir genç gibi. Nico böyle şeyler istemezdi sonuçta bunlar için yetmiş beş yıl geç kalmıştı.

"Böyle bir yetkim yok, zaten Zeus olanlardan sonra bana konuşmayı yasakladı, senin yaptıklarının cezasını resmen ben çektim." dedi Hypnos. Carmen'nın gözleri çileden çıkmış gibiydi.

Hypnotic | nico di angeloHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin