YB GELDİ. OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUZ.
SİZİN GÜZEL YORUMLARINIZ SAYENİZDE DEVAM EDİYORUZ. SONUNA KADAR. HEPİNİZE BİNLERCE KEZ TEŞEKKÜRLER.
LÜTFEN YORUM.
-niye geldiniz?
Rüzgar'ın sorusu ile hepimiz afalladık. Cidden sadece öpüşmemiz yarım kaldı diye mi bu davranışları? Ozan:
-hayrola lan? iş üstünde mi geldik?
-Ozan kaşınma lan.
-tamam be abi. Canımız sıkıldı. Dedik beraber bir şeyler yapalım.
-kendi kendinize yapsanıza.
-sizi de düşündük işte. Fena mı ettik.
-fena ettiniz. Çok fena ettiniz Ozan. Çok fena.
***
Kendime hayran hayran aynadan baktım. Çok güzel gözüküyordum. Üstümde pudra pembesi balık model uzun bir elbise vardı. Pudranın üstünde siyah dantelden işlemeler. Göğüs ve hafif bel dekoltesi olan bir elbiseydi. Saçlarımı at kuyruğu yapmıştım. Siyah koyu bir makyaj siyah kadifemsi platform topuklu ayakkabı ve pudra pembesi küçük zarif bir çanta. Harika görünüyordum.
-Bahar hadi ya.
Rüzgar'ın sesi ile aynadan kendime bakmaktan vazgeçtim ve hemen aşağıya indim. Rüzgar beni görür görmez gözlerini bana çevirdi. Yavaşça yanına doğru gittim.
-nasıl oldum?
-az önce bir kez daha aşık oldum sana.
-Allah Allah?
-elim kaşınmaya başladı. Galiba bugün baya kafa yaracağım.
-maganda mısın sen ya?
-aşığım kızım.
-öküz. Birden nasıl böyle bir öküze dönüştün ya.
-sen bu kadar güzel olmasaydın.
-suç benim mi?
-hayır kalbimin. Sana aşık oldu.
-pişman mısın bundan?
-hayatımda ilk kez yaptığım şeyden en ufacık bir pişmanlık şüphe bile duymuyorum.
Hafifçe dudaklarına öpücük bıraktım ve geri çekilerek:
-artık gitsek iyi olucak sevgilim. Yoksa baloya geç kalacağız.
-peki meleğim.
Anahtarları da alıp evden çıktık. Rüzgar'ın yardımı ile arabaya bindim. Oda arabaya binince hafifçe ona döndüm. oda çok yakışıklı olmuştu. Siyah bir ceket içine krem bir gömlek altına da krem keten bir pantolon giymişti. Bende bugün kızların saçını başını yolmazsam iyidir.
-ne sinsi sinsi planlar yapıyorsun yine?
Rüzgar'ın sesi ile dünyaya hızlı bir geri dönüş yaptım.
-ne sinsiliği ya?
-öyle bir bakışın var ki Bahar!
-ne varmış bakışımda ya?
-ne yok ki?
-sen bu aralar fazla cesaretlisin ha.
-sevgilime çekmişim işte.
Ona burun kıvırarak geldiğimiz yere baktım. Kerem ve Dünya el ele diğer yandan Ozan ve Doğukan birbirleri ile şakalaşarak kapının önünde bizi bekliyorlardı. Bir dakika Ozan'ın yanındaki o şeker kız da kimdi? Kapımın açılması ve uzatılan el ile eteğimi hafiften toparlayarak arabadan indim. Rüzgar'ın elini sıkıca tuttum. Dünya'yı inceledim. Siyah mini bir elbise giymişti. Aşağıya doğru bollaşan bir etek. Arkasında da kuyruğu vardı. Belinde de pembe bir kurdelası. Saçlarını açık bırakmış hafif bir makyaj ve pembe bir çanta ile çok şıktı. Kerem. Ovvv. Ona laf yok. Doğukan ve Ozan da baya yakışıklı olmuştu. Adını henüz bilmediğim kız da baya güzeldi. Beyaz dantel işlemeli normal boyda bir etek giymişti. Lacivert bir çanta ve lacivert topuklu ile çok hoştu. Yanlarına gittiğimizde ilk Ozan bizi fark etti:
-evet yılın çifti de balomuza teşrif etmiş bulunmaktadır.
Kıkırdadım. Kıza gözlerim kayınca Ozan:
-şey tanıştırmayı unuttum. Bu Büşra. Şey arkadaşım. Yani galiba kız arkadaşım.
Kız sarı saçlarını geriye atarak gülümsedi ve:
-merhaba. Ben Büşra. Ozan biraz kekeledi. Ama evet ben Ozan'ın kız arkadaşıyım.
Kıza kanım çok ısınmıştı. Elimi uzatarak:
-bende Bahar. Tanıştığımıza memnun oldum Büşra.
-bende Bahar.
Çok şeker bir kızdı. Doğukan:
-şimdi tek sap ben mi kaldım?
Herkes kahkaha atmaya başladı. Rüzgar:
-neyse hadi geçelim içeri.
Herkes onaylayıcı sesler çıkarırken beraber içeri geçtik. Sesli bir müzik vardı. Kalabalıktı. Bizim okulun hepsi hemen hemen buradaydı. Bizde bir masanın çevresine geçtik. Bir yandan çevreye bakıyordum. Işıklandırma masa düzeni hopörler falan baya iyiydi. Büşra'ya baktım. Ozan'a çok şeker bakıyordu. Birbirlerinden etkilendikleri on metreden belliydi. Herkes mutluydu. Çalan slow müzik ile yavaş yavaş herkes dansa kalktı. Önümde beliren elin sahibine baktım. Giray'dı. Bir süre tereddüt ederek baktım. Giray:
-sadece konuşmak istiyorum. Tabi erkek arkadaşının da izniyle.
Baya şaşırmıştım. Rüzgar' döndüğümde zorlada olsa başını aşağı yukarı salladı. Giray'ın elini tuttum ve yavaşça dans edenlerin arasına karıştık. Rüzgar'ın gözü üstümdeydi. Hissediyordum bunu. Giray hafiften bana yaklaşarak dans etmeye başladık.
-her şey için özür dilerim Bahar.
-biraz geç kalmadın mı özür dilemek için.
-farkındayım. Ama sevdim.
-bir zaman önce Rüzgar'da sevmişti Rüya'yı.
-evet. Ve ben kardeşime ihanet ettim. Ama off bilmiyorum Bahar.
-neyi?
-artık napmam gerektiğini.
-hayatına bak. Beni unut.
-inan deniyorum. Senden nefret etmeye çalışıyorum ama beceremiyorum.
-Giray hayat devam ediyor. Bu son değil. Eminim bir gün sana layık birini bulucaksın.
-bence yeterince dans ettik. yoksa sevgilin sadece gözleri ile beni dövecek.
-peki.
Yavaşça geri masaya döndüm. Rüzgar:
-benimle gel.
-nereye?
-yalnız kalmaya ihtiyacımız var.
Merdivenleri takip ederek yukarı çıktık. Terasa. Etrafa bakındım. Karanlıktı. Demirliklere doğru ilerledik ve demire yaslanarak ona baktım.
-Giray özür diledi.
-biliyorum. Benden de diledi.
-sen ne dedin?
-hiçbir şey.
Sesimi çıkarmadım elimi tuttu. Yavaşça bana yaklaştı.
-Bahar?
-efendim?
-seni seviyorum.
-biliyorum. Farklı bir şey söyle.
-şımarıksın. Ukalasın.
-seninde dediğin gibi sevgilime çektim.
-yok ya.
-Rüzgar?
-efendim?
-seni seviyorum.
-bilmediğim bir şey söyle.
-çok yakışıklısın.
-bunu tüm kızlar söylüyor. Farkındayım.
-kimmiş o kızlar?
-okuldaki çevremdeki herkes.
-ukalasın biliyorsun dimi?
-evet canım.
Gülmeye başladım. birden bağrışma sesleri ile korktum.
-Rüzgar noluyor?
-bilmiyorum.
Seslerden anladığım yangın olduğu. İçimde bir kötü his var demiş miydim başında? Demedim dimi? Ama şimdi berbat bir his var içimde. Korkuyordum. Ve bambaşka hisler.
BOL BOL OY VE YORUM.