Karanlık adam

beklenmedik mesaj

zeranizzzz bu bölüm senin için bebeğim keyifli okumalar 🥰 bölümlerime oy kullanarak sizinde adınıza ithaf etmemi sağlayabilirsiniz canlar ❤

Bir kaç gün kimse bir araya gelmemiş, hatta bir araya gelmek için plan da yapmamıştı. Bu Alin'in işine gelmişti çünkü Haruna bir cevap vermek zorundaydı. Şimdi ise akşam olmuş Alin ise ofisten çıkmak için toplanıyordu. Arkadaşı Seçil kapıdan kafasını uzatıp "çıkıyor musun?" Alin başını kaldırıp "evet evet, hazırım hadi çıkalım" diyerek çantalarını aldı ve ikisi konuşarak ofisten çıktı. Kapının önüne çıktıklarında Alin bir an gördüğü bir şeyle duraksadı. Seçil şaşırarak Alin'e döndü ve "ne oldu, neden durdun?" Diyerek Alin'in baktığı yere bakınca lüks bir arabanın önünde duran yakışıklı birini gördü.

"Of bu da kim böyle? Kimi bekliyor acaba?" Alin durmaya devam ederken "Harun" diyebildi. Seçil sevinçle "yaa Harun bu mu? Çok yakışıklıymış, hadi yanına gidelim" diyerek Alin'in koluna girdi ve çekeleyerek Harunun yanına ilerledi. Harun telefonla ilgileniyordu, kafasını kaldırıp karşıya baktığında Alin'i gördü ve gülümsedi. Alin de ona gülümsese de kalbi yerinden çıkacak gibi atıyordu. Sonunda Harunun yanına geldiklerinde Alin "merhaba Harun" Harun yaslandığı yerden doğrulurken "merhaba kızlar" Alin Seçili gosterirken "bu Seçil, iş yerinden arkadaşım" ardından Harunu göstererek "bu da Harun..." derken Seçil araya girip Haruna elini uzatırken "merhaba Harun, Alin senden çok bahsetti"

Alin Seçilin koluna dirseğiyle vururken Harun gülerek elini uzatarak "memnun oldum Seçil" Seçil Harunun elini sıktıktan sonra "ben artık gideyim, biraz acelem var da. Sonra görüşürüz" diyerek el sallayarak yanlarından uzaklaştı. Alin ve Harun yanlız kaldıklarında bir süre sessiz kaldıktan sonra Harun "gidelim mi?" Alin Harunla göz teması kurmamaya çalışırken başını sallayıp "olur" dedi. Harun Alin'e kapıyı açtıktan sonra Alin bindi ve Harun kapıyı kapatıp kendide bindi. "Nereye gidelim istersin?" Diye sordu Harun. Alin "hiç fark etmez" Harun başını sallayarak "tamam o zaman, sen işten çıktın acıkmışsındır bir restoranta gidelim" Alin onayla başını sallayıp "çok açım gercekten" Harun gülerek cevap verdikten sonra yol sessizce ilerledi...

Gidecekleri yere vardıklarında içeri girdiler. Bir garson yanlarına gelip "hoş geldiniz Harun bey, masanız boş buyrun" Harun gülerek karşılık verdikten sonra bir elini Alin'in beline koyarak yönlendirdi. Ikisi masaya oturduklarında garson önlerine menüyü koydu ve karar vermeleri için yanlarından ayrıldı. Alin ve Harun sessizce menüye baktıktan sonra karar vermişlerdi, garson siparişleri aldıktan sonra yanlarından ayrıldı. Harun masaya doğru eğilirken "konuşabilir miyiz artık?" Alin boğazını temizleyip "tatlıları yerken konuşsak olur mu?" Harun anlayışla başını salladıktan sonra yemekler gelmişti ikisi havadan sudan konuşurlarken yemeklerini yemişlerdi.

Sonunda tatlılar geldikten sonra Harun tatlısından bir çatal aldı ve "evet, şimdi konuşalım mı?" Alin yutkunduktan sonra "öncesinde sana bir soru sormak istiyorum" Harun onayla başını sallarken "tabi, sor" Alin çatalını elinden bırakıp masaya yaslanarak "Mineye ne hissediyorsun?" Harun kaşlarını çatıp "bu nasıl bir soru?" Alin sakince "öyle bir soru işte, merak ediyorum. Bana söylediğin şeyi unuttun herhalde" Harun başını iki yana sallarken "hayır unutmadım. Ama onu seni kızdırmak için söyledim başka türlü konuşmayacaktın. Eğer merak ettiğin konuya gelecek olursak, Mine benim çocukluk arkadaşım, kardeş gibiyiz yani bundan daha fazlası olamaz"

Alin memnun olmuşçasına başını sallarken "tamam öyleyse" Harun beklentiyle Alin'e bakarken Alin kendini ve nefesini toparlayıp "ben sana evet demek istiyorum" Harun şaşkınca Alin'e bakarken "gerçekten mi?" Alin gülerek başını sallayarak karşılık verince Harun Alin'in masadaki eline uzanıp tuttuğunda "bir an gerçekten istemeyeceksin sandım" Alin gülümsediği sırada Harun'un telefonu çaldı. Alin ekranda Mine'nin ismini görünce yüzü düştü ve elini çekti. Harun telefonuna uzanıp meşgule aldıktan sonra Alin "açmayacak mısın?"