Rüzgar gibi birinde ne buldun?

1.2K 51 16
                                    

Herkes Kerim diye bahsettiği kişiye dönmüştü. Kerim oturuşunu dikleştirip "yoo, ne olabilir ki?" Rüzgar sinirle alay karışımı arasında "o zaman nereye bakıyorsun? Bir şey anlatıyorum değil mi? Beni dinleyeceksin" Kerim iki elini havaya kaldırıp "gözüm dalmış, sakin ol sendeyim" Rüzgar sinirle soluyup önüne döndükten sonra konuşmasına döndü. Toplantı bittikten sonra herkes dağıldı Rüzgar, Rüya ve Kerim odadaydılar. "Ben inşaat alanına gidiyorum, Rüya hanım sizde gelmek ister misiniz? İnceleme yaparsınız."


Rüya cevap vermeden Rüzgar araya girip "yok, ben götürürüm onu" dediği saniye içeri Rüzgarın asistanı girip "Rüzgar bey Murat beyler geldiler sizinle toplantıları vardı." Rüzgar sinirle soluyup "tamam, sen benim odama geçmelerini söyle ben geliyorum" Rüzgar Rüya ve kerime dönüp "tamam öyleyse, siz gidin" dedikten sonra Rüya Rüzgara sarılıp öptü ve Kerim ile birlikte çıktılar. Kerimin arabasına bindiler ve inşaat alanına doğru yola koyuldular.




Yolculuk sessizce ilerliyordu ki Kerim bu sessizliği bozmaya karar verdi. "Rüzgar gibi birinde ne buldun ki?" Rüya soru karşısında afallayarak Kaşarını çattı ve Kerime doğru dönüp "anlamadım?" Kerim kısa bir an Rüyaya bakıp tekrar yola dönerken "yani Rüzgar vahşi, sinirli ve ayrıca çıkan haberlerini hiç mi duymadın? Çok çapkındır" Rüya geriliyordu ama belli etmeden "hayır Rüzgar bana karşı gayet iyi ve naziktir. Ayrıca tabi ki biliyorum geçmişte olanları fakat benden önce olan şeyler beni ilgilendirmiyor"




"Yani seviyorsun onu?" Diyerek beklentiyle Rüyaya döndü Kerim. Rüya çenesini kaldırıp "tabi ki seviyorum. O benim hayat arkadaşım. Sen neden bu kadar ilgilendin ki bizimle?" Kerim kuşkuyla Rüyaya dönüp "bilmiyor musun?" Rüya merakla "neyi?" Kerim gülümseyip "bizim amca çocuğu olduğumuzu" Rüya şaşırmıştı ve "hayır bilmiyordum" Kerim gülümseyip "tahmin ettim, birbirimizden hoşlanmayız pek" Rüya kafa sallamakla yetinmişti daha fazla konuşmak istemiyordu. Şansına Kerimde konuşmayarak istediğini vermişti Rüyaya.




İnşaat alanına geldiklerinde Rüya her yeri inceleyip kafasında bir plan tasarlamıştı ve Kerimin işinin bitmesini bekliyordu. Rüya beklerken telefonu çalmaya başlayınca çantasında telefonunu aramaya başladı. Bir türlü bulamıyordu bu sırada telefonda kapanmıştı. Rüya aramaya devam ederken telefon bir daha çaldığında Rüya sonunda telefonu bulmuştu. Rüzgar arıyordu Rüya gülümseyerek telefonu açtığı anda Rüzgar "sen neden telefonu açmıyorsun?" Rüya gözlerini devirip "çantamda bulamadım onu arıyordum"


"Ne yaptınız? Gelmiyor musunuz? O herif bir şey yaptı mı sana? Canını sıktı mı?" Rüya gülerken "Rüzgar nefes al" Rüzgar ise ses tonunu değiştirmeden "sorularıma cevap ver Rüya" Rüya tekrar gözlerini devirip "benim işim bitti Kerimi bekliyorum ve hayır canımı sıkacak bir şey yapmadı. Oldu mu?" Rüzgarın sesi hiç yumuşamıyordu ve "onunla muhattap olma, gelince de hemen benim yanıma gel" Rüya kısa bir solup verip "tamam, Kerim de geliyor zaten, gelince görüşürüz" dedikten sonra telefonu kapattı. Kerim Rüyanın yanına gidip gülümserken "gidelim mi?" Rüya olumlu anlamda başını salladığında Kerim "hadi öyleyse" deyip arabaya yöneldiğinde Rüya da onu takip ederek arabaya bindi.




Rüzgar odasında bir sağa bir sola dönüyor, sürekli Rüyayı düşünüyordu. "Keşke göndermeseydim o puştla, ne diye olur dedim sanki" diyerek kendine kızıyordu. Kapısı çaldığında kapıya doğru dönüp "gel!" Deyip masasına doğru ilerledi ve oturdu. "Merhaba Rüzgar bey, ben Önder beyin kızı Alara. Babamın başka bir yere gitmesi gerekti o yüzden yerine ben geldim" Rüzgar duruşunu bozmadan karşısındaki koltuğu işaret edip "buyrun" dediğinde Alara gülümseyerek Rüzgarın gösterdiği koltuğa oturdu ve yırtmacını ortaya çıkaracak şekilde bacak bacak üstüne attı. Dosyaları Rüzgara uzatıp "bunlar sizden istediğimiz projeler" dedi.




Karanlık adamWhere stories live. Discover now