Karanlık adam

Herkes kafayı yemiş

Doktor bir şey söylemeden ayağa kalkıp kapıya yöneldi. Alara merakla olacakları beklerken doktor kapıyı açıp Rüzgarı içeri çağırdı. Rüzgar içeri girdikten sonra doktor Alaraya "sizi şöyle alayım" diyerek sedyeyi gösterdi. Alara istediğimi aldım gururuyla sedyeye uzandı ve karnını açtı. Doktor karnına jeli sürdükten sonra aleti karnında gezdirmeye başladı. Fotoğrafı çıkardıktan sonra Rüzgara uzatıp "bu kız bizim arkadaş olduğumuzu bilmiyor galiba Rüzgar" Alara paniğe kapılırken Rüzgar merakla "neden?" Diye sordu. Berk gülümseyip "bu kız hamile falan değil kardeşim, al bunu da Rüyaya kanıt olarak kullanırsın. Ek olarak da bana para teklif ettiğini söylersin"

Rüzgar sinirle Alaraya bakıp "ne istiyorsun kızım sen benden?" Alara ayağa kalkıp "seviyorum işte seni, Rüya yokken bile seviyordum seni. Ama bir türlü seninle konuşacak sana yaklaşacak cesaretim yoktu. Tam cesaretimi topladığımda evlendiğini öğrendim ve çıldırdım. Ne yapacağımı incelikle düşünüp bu planı yaptım. Babamın sizinle iş yapması falan hepsini ben kurdum. En sonunda başardım derken bu aptal doktorun senin arkadaşın çıkacağı tuttu. Of ya ne olurdu beni sevsen"

Rüzgar Berke dönüp "ben ne günah işledim arkadaş? Ne benim bu kızlardan çektiğim? Hepsi hamileyim diyor. Bir de üstüne Rüya bana inanmıyor." Berk gülümserken "yediğin nanelerin bir gün gelip ayağına dolanacağı belliydi. O kadar tek gecelik ilişki yaşadın ki herkesin aklına ilk gelen şey bu demek ki. Rüyaya gelince o da biraz haklı sanki. Geçmişini bilen herkes böyle bir şey olduğunda şüphelenir" Rüzgar Alaraya dönüp " defol git buradan, o babana da söyle bir daha karşıma çıkmaya kalkmasın" Alara sinirle Rüzgara bakarken "bu burada bitmeyecek Rüzgar" Rüzgar korkmuş numarası yapıp "çok korktum" diyerek ellerini havaya kaldırdığında Alara sinirle odadan çıktı. Rüzgar ile Berkte birbirlerine bakıp güldükten sonra Berk "bir şey içmek ister misin?"

"Yok gideyim de şunu Rüyaya gösterip gönlünü alayım, merakla beni bekliyordur" Berkte gülümseyip başını salladığında vedalaştılar ve Rüzgar hastaneden çıkarak Alya ve Ardanın evine doğru yol aldı. Eve geldiğinde herkesin uyanmış ve kahvaltı yapıyor olduklarını gördü Rüzgar. Rüyanın yanına ilerleyip ultrason kağıdını Rüyanın önüne bıraktı. Rüya merakla Rüzgara bakıp "ne bu?" Rüzgar gülümseyip "o kızın hamile olmadığını gösteren belge" Rüya dikkatle incelerken "hiç bir şey yok burada" Rüzgar "olmaması gerekiyor zaten"

Rüya Rüzgara bakıp "hamile değil miymiş yani?" Rüzgar başını sallayıp "hayır güzelim, sana söyledim o kızı sadece bir kere gördüm" Rüya ayağa kalkıp Rüzgara sarılırken "özür dilerim, sana inanmadığım için beni affet. Kıskançlığımdan ne yapacağımı bilemedim" diye fısıldadı. Rüzgar saçlarını okşadıktan sonra geri çekilip "hadi kahvaltını bitir, böyle şeyler yaşadığın için ben özür dilerim" Rüya Rüzgarın özür dilemesine şaşırsa da dediğini yapıp masaya oturdu ve kahvaltılarını etmeye devam ettiler.

Kahvaltıdan sonra Alin hava almak için bahçeye çıktı. Harunda bahçeye çıkarak Alin'in yanına oturdu. Alin Haruna kısa bir bakış atıp göz devirerek önüne döndü. "Nasılsın?" Diye sordu Harun. Alin ilgisizce "iyi." Dedi sadece. Harun iç çekip "benimle konuşmak istemiyorsun galiba" Alin Haruna dönerek "nişanlın benimle görüşmeni istemiyor, ne diye hala benimle görüşüyorsun? Git nişanlınla görüş, onunla vakit geçir" Harun direk Alin'in gözlerine bakarak "şu an tam da olmak istediğim yerdeyim" Alin söyleyecek söz ararken ne kadar süre öylece bakıştılar bilmiyordu. Harun Aline yavaşça yaklaşırken Alin kalbinin duracağını hissetti. Evet ondan hoşlanıyordu ama o yakında evlenecekti. Alin bunun bilinceydi bu yüzden kendini toparlayıp geri çekilirken gözlerini kaçırıp boğazını temizledi.