Bizim...

293 18 4
                                    

zgrKarako4 bölümü sana ithaf ediyorum canım, keyifli okumalar 😇

Rüzgar Rüyanın yanına gelip konuşmadan belinden tutarak arabaya yönlendirdi ve kapıyı açtı. Rüya arabaya binince ise arabanın etrafında dolaştı ve kendi de arabaya bindikten sonra arabayı çalıştırdı ve yola koyuldu...
Yol sessizlikle ilerliyordu bu yüzden Rüya camdan dışarıyı seyrediyordu. Arada bir ise Rüzgara bakıyordu ama Rüzgar gözünü yoldan ayırmıyordu. Sessizlik Rüyanın canını sıkıyordu ama bir şey söyleme cesaretini kendinde bulamıyordu bu yüzden de sessiz kalıyordu fakat Rüzgarın şu an aklından ne geçtiğini deli gibi merak ediyordu. Bu yüzdendir ki sonunda merakı ağır bastı ve "Rüzgar..." diyebildi.


Rüzgar gözünü yoldan ayırmadan "efendim?" Dedi ve Rüya oturduğu yerde hafif kıpırdanarak "bir şey söylemeyecek misin?" Rüzgar yola bakmaya devam ederek "ne gibi?" Dedi. Rüya derin nefes alıp "az önce duyduklarınla ilgili..." Rüzgar kısa bir an duraksadı ama sonra "konuşmak istemeyeceğini düşündüm. Haksız mıyım?" Rüya başını sallarken "evet. Ama bu sessizliğin beni huzursuz ediyor" Rüzgar bir an bakışlarını Rüyaya çevirip tekrar yola bakarken "huzursuz olacak bir şey yok Rüya. Sessizliğe ihtiyacın olduğunu düşündüm"


"Hayır sessizliğe ihtiyacım yok. Ne olacaksa olsun, konuşalım ve bitsin. Eğer benden ayrılmak istersen bunu şimdi duymak istiyorum. Geciktirmek hiç bir şeyi değiştirmeyecek" Rüzgar kaşlarını çattı ve arabayı sağa çekerek durdu ve Rüyaya dönerek "neden böyle bir şey isteyeyim ki?" Rüya bakışlarını yere çevirerek "duyduklarından sonra..." diyebildi ve daha fazla konuşamayacağını anlayarak sustu. Rüzgar hızlı bir soluk verip "böyle bir şeyi hiç düşünmedim Rüya. Böyle bir şey için senden neden ayrılmak isteyeyim ki? Sen benim canımsın, insan hiç canından vazgeçer mi?" Rüyanın gözleri dolarken "ama ben... karnımda bir başkasının çocuğunu taşıyorum"

Rüzgar çenesini sıktı, bu olanlara lanet etti. Ama sonra Rüyayı belinden tutup kendine çekti ve sarılırken "bunun hiç bir önemi yok tamam mı? Olanların hiç biri senin suçun değildi. Bir suçlu arayacaksak öncelikle onun ve benim suçum. Onu hayatımıza ben soktum. Sen ne karar verirsen de arkandayım. Doğurmak istersen de arkandayım, aldırmak istersen de" Rüya kendini bırakıp ağlayınca Rüzgar daha da sıkı sarıldı ve "ağlama... güzel gözlerine kıyamam" dedi ve Rüyanın saçlarına öpücük kondurdu. Ne kadar süre öyle kaldılar bilmiyorlardı ama sonunda Rüyanın ağlaması yatışınca yavaşca Rüzgardan uzaklaştı ve zoraki gülümsemeyle "yola devam edelim mi? Bir an önce eve gidip duş almak istiyorum"




Rüzgar gülümseyerek başını sallarken "olur güzelim" dedi ve vitesi ileri takarak yola koyuldu. Kalan yolculuğun kısa süre sonrasında Rüya uykuya dalmıştı ve yol boyunca uyumuştu. Ama artık eve geldiklerinden Rüya yavaşca gözlerini açtı ve Rüzgar Rüyaya dönerek "geldik yavrum, hadi inelim" Rüya uykulu gözlerle Rüzgara bakarken başını salladı ve kapıyı açarak arabadan indi. Herkes onu kapıda bekliyordu bu yüzden Rüya içeri girer girmez herkes sarılmaya başlamıştı. Rüya herkesle sarıldıktan sonra "kusura bakmazsanız, ben çok yorgunum ve duş alıp uyumak istiyorum"

Herkes de onu haklı bulurken Rüzgarın babası Kenan; "tabii kızım, sen güzlece dinlen" Rüya başını sallayarak merdivenlere yöneldi ve o sırada Dilara "Rüya!" Dedi. Rüya yavaşca ona dönerken "hoş geldin" dedi ve Rüya şaşkınlıkla bir süre Dilarayı inceledikten sonra samimi olduğunu, hiç bir kinaye olmadığını fark edince "sağ ol" dedi ve odasına doğru yol aldı. Rüzgar ise Alin ve Alyaya dönerek "kızlar, siz yanında olsanız iyi olur. Yalnız kalmasın" kızlar Rüzgara hak verirken onlarda Rüyanın peşinden odaya çıktılar. Kızlar odaya çıktıklarında Rüya çoktan banyoya girmişti. O yüzden onlarda oturup Rüyanın çıkmasını beklemeye başladılar.

Karanlık adamWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu