Ona ne söyleyeyim?

3.2K 108 27
                                    

Rüya odasında bir o yana bir bu yana elinde telefonla dolaşıyordu. Rüzgar ise ısrarla açmıyordu. Ardayla tartışıyor kavga ediyorlardı. Arda Rüyanın aradığını gördüğünde hızla Rüzgarın elinden telefonu alıp açtı. "Yenge, Rüzgar benim yanımda. Şu an sizin evin ilerisindeki ormanlık yoldayız, gel bunu al buradan" Rüya hızla bir nefes alıp "ben hemen geliyorum" diyerek anahtarını eline aldığı gibi dışarı çıktı. Arabasına binerek hızla sürmeye başladı. Bir an önce Rüzgarın yanına giderek ona engel olmalıydı. Rüzgar kötü bir şey yapmamalıydı, buna izin vermemeliydi.



Rüya Rüzgar ve Ardayı gördüğünde hızla yanlarına sürüp ani bir frenle arabayı durdurdu. Arabadan indiğinde sinirle Rüzgara bakmaya başladı. Rüzgarda aynı sinirle bakıp "niye geldin buraya?" Rüya elini beline koyup "nereye gidiyorsun?" Rüzgar sinirle soluyup "soruya soruyla karşılık verme Rüya!" Rüya derin bir nefes alıp "göz göre göre kendini öldürmene izin mi verecektim?" Arda araya girip "ben sizi yalnız bırakıyorum" dedikten sonra arabasına binerek uzaklaştı yanlarından. Rüzgar telefonu eline alıp bir şeyler yaptıktan sonra kulağına götürdü. "Ali şu an evin az ilerisindeki ormanlık yoldayız, gel buradan yengeni al" deyip telefonu kapattı.





"Ali gelene kadar bekleyeceğim sadece" Rüya sinirle "Rüzgar! Hiç bir yere gidemezsin!" Rüzgar alayla gülüp "gitmek zorundayım anlamıyor musun?" Rüya Rüzgara yaklaşıp "hayır değilsin, gitme işte" uzaktan Ali'nin geldiğini gördüler. Ali yanlarına yanaştığında arabadan indi ve merakla onları izlemeye başladı. Rüzgar Rüyanın arabasına doğru ilerlerlerken "Ali, Rüyayı eve götür" Rüya arabaya doğru koşup, bindi. Rüzgar sinirle "in arabadan!" Rüya inat ederek "inmiyorum!" Rüzgar sesini oldukça yükselterek "in arabadan dedim sana lan!"





"İyi, ona ne söyleyeyim?" Rüzgar şaşırarak bakışlarını Rüyaya çevirdi ve "kime?" Rüya bir anda sakinleşmişti. "Yapamadım" elini karnına koyarak "kıyamadım ona" Rüzgar sinirle "ve bunu benden sakladın öyle mi?" Diyerek arabadan indi. Rüyanın tarafına geçerek arabadan indirdi. Alinin yanına getirerek "eve götür" Rüya aklına gelen ani bir fikirle Aliye yaklaştı, belinden silahını alarak kafasına doğrulttu. Rüzgar sinirle Aliye bakıp, Rüyaya döndü. "Gidersen, hiç düşünmeden sıkarım. Düşün arkanda kaç ceset bırakacaksın? Bir mi? İki mi?"




Ali hayretle ne oluyor diye bakarken Rüzgar sinirle "indir o silahı!" Rüya başını hayır anlamda sallayıp "kullanmayı biliyorum. Gidersen eğer bir saniye düşünmem" Rüzgar da sinirle silahını belinden çıkararak kalbine koydu. "İyi lan o zaman! Sen sıkarsan bende sıkarım!" Rüya da sinirle "iyi birlikte yaşayamadık, birlikte ölürüz" Rüzgar sertçe Rüyaya bakıyordu. Böyle bir şeye izin veremezdi. Daha doğmamış bebeğine yaşama hakkı tanımalıydı. "Tamam, indir o silahı. Gitmeyeceğim" Rüya silahı indirmeden "söz ver!"






"Tamam söz!" Rüya silahı indirirken aynı anda Rüzgar da indirdi. Rüzgar Rüyanın elinden silahı alıp Aliye uzattı. "Hadi bin arabaya!" Emir veren bir tonda konuştuğunda Rüya onu dinleyerek arabaya bindi. "Arabayı aldırırsın, lastiği patladı" Ali başıyla onayladığında Rüzgar da arabaya binerek eve doğru kısa bir yolculuk başladı.






Sabah Rüya uyandığında Rüzgar yanında değildi. Aniden yatakta doğrulup etrafı incelemeye başkadı ama Rüzgar odada yoktu. Endişeyle direk odasından çıkıp Rüzgarı aramaya başladı. Aşağı indiğinde Dilarayla karşılaştı. Dilarayla konuşmak pek istemese de etrafta başka kimse olmadığından mecburdu. "Günaydın Dilara, Rüzgarı gördün mü?" Dilara memnuniyetsizce "hayır!" Rüya başını sallayarak onun yanından uzaklaştı. Bahçeye bakmaya karar verdi.




Bahçeye çıktığında Rüzgar hararetli bir şekilde telefonla konuşuyordu. Sessizce yanına yaklaştığında konuştuklarının yarısını duyabilmişti. "gidemedim işte" bir süre sessiz kalıp "ne yapabilirim aksilik bu" bir süre dinledikten sonra sinirle soluyup "lastiğim patladı, gidemedim abi. Başka diyeceğin bir şey yoksa kapatıyorum" sinirle telefonunu kapatıp yanındaki boşluğa fırlattı. Rüyayı fark edip sinirle "beni mi dinliyordun sen?" Rüya başını hayır anlamında sallayıp "sadece telefon konuşmanın bitmesini bekliyordum" diyerek yanına oturdu.






Karanlık adamजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें