Karanlık adam

Senin için her şeyi yaparım!

zelAcu canım benim bu bölüm senin için, keyifli okumalar 🥰 bölümlerime oy veren herkese bölümlerimi ithaf ediyorum. Siz de oy kullanın sizin de adınız olsun 🤗

Harun yolda hızla ilerlerken bir yandan da bir numara tuşlayıp aradığı kişinin açmasını bekledikten sonra "sana vereceğim plakanın sahibinin adını, soyadını, evinin adresini, şu an nerede olduğunu hepsini en acilinden bulup bana haber veriyorsun. Bak en acilinden diyorum, yoldayım senden haber bekliyorum." Karşıdaki onayladıktan sonra telefonu kapattı ve yavaşlayarak arabayı sağa çekti ve haber beklemeye başladı. Çok kısa bir süre sonra camı tıklanınca sinirle cama döndü ve Rüzgarı görünce kapıyı açıp yavaşça aşağı indi.

Rüzgar "sakin misin?" Diye sorunca Harun başını iki yana sallayıp "hayır, hiç" Rüzgar olumlu anlamda başını sallarken "ne yapıyoruz peki?" Harun tereddütle hepsine şöyle bir göz gezdirip "siz de mi geliyorsunuz?" Arda lafa karışıp "seni yalnız bırakacağımızı düşünmedin herhalde" Harun Ardaya dönüp "böyle bir şeye hiç gerek yok, ben gideceğim o herifin ağızını burnunu kıracağım olacak bitecek. Siz hiç bulaştırmayın kendinizi" Rüzgar ellerini ceplerine atıp "ben Önder denilen şerefsizle uğraşırken sen öyle uzaktan mı izledin?"

Harun ensesini kaşırken "yok ama-" Rüzgar sözünü kesip "aması yok, biz her şeyde birlikteydik, şimdi de öyle olacak" diğerleri de Rüzgara katılırken Harun minnetle onlara bakıp "sağ olun, sizin gibi dostlarım olduğu için çok mutluyum" hepsi gülerken Harunun telefonu çalınca hepsi ona dikkat kesildi. Harun telefonu açıp beklerken telefondaki adam bütün bulduğu bilgileri anlatmıştı. Kaanın şu anda bir barda olduğunu öğrenen Harun telefonu hızla kapatıp "hadi!" Diyerek arabaya binince Murat "ben de Harunla gideyim" diyerek Harunun arabasına bindi. Diğerleri de arabaya binince Harun hızla yola koyuldu ve Rüzgar da onu takip etti.

Kaanın olduğunu bildikleri bara girdiklerinde Harun gözleriyle etrafı tarayarak Kaanı aradı. Sonunda Kaanı bulduğunda siniri biraz daha artarak hızla yanına ilerledi. Arkasından yaklaşıp ensesinden tutarak kendine çevirince Kaan şaşırsa da Harunu görünce gülümseyip "oo merhaba dostum!" Harun sinirle "kes lan!" Deyip hemen ardından Kaana kafa atınca Kaan yere serildi. Şaşkınlık içinde Haruna bakarken "sen bana neden kafa attın?" Harun sinirle Kaanı yakalarından tutup ayağa kaldırırken "bir de soruyor musun lan? Sen kim olduğunu zannediyorsun da o kıza vuruyorsun ha puşt?!"

"Ne kızı? Ne vurması? Sen ne saçmalıyorsun ya?" Harun bilmezden gelmesine daha çok sinirlenmişti ve yakasını daha fazla sıkıp "salağa yatma lan, Alin'in dudağını gördüm, vurmuşsun lan kıza, ne hakla?!" Kaan çarpıkça gülümserken "ne vurması, biz öpüşüyorduk, kendimi kaptırıp dudağını ısırdım. Anlarsınız ya" diyerek göz kırptı. Harun daha da sinirlenerek diğerlerine döndü ve "ne diyor bu ya? Hala utanmadan karşıma geçmiş yalan söylüyor!" Tekrar Kaana dönüp "ulan sen beni salak mı sandın? Bir kere Alin yalan söylemez artı söyletmek için zorladım da öyle söyledi, ikincisi kızın yanağı da morarmış, sen kimi kekliyorsun?" diyerek bir kafa daha attı ve Kaan tekrar yere serildi.

Tekrar Kaanı ayağa kaldırırken Kaan "tamam tamam vurma! Anlatacağım" yakalarını Harunun ellerinden kurtarıp "beni yanlış anladı. Ben benim eve götürecektim onu, o istemedi, ben de gel o zaman arabada takılalım dedim öpmek istedim bana vurmaya başlayınca ben de sinirlendim o sinirle istemeden vurdum. Sonra çok pişman oldum ama iş işten geçmişti" Harun duyduklarına daha da sinirlenirken "eve götürüp ne yapacaktın kıza? Yatağa mı atmayı planlıyordun?"

Kaan başını yere indirince Harun sinirle "cevap ver lan!" Diye bağırdı. Kaan başını olumlu anlamda sallayıp "o da ister diye düşünmüştüm" Harun yumruklarını sıkıp "eve gelmek istemeyince kıza arabada istemediği şekilde yaklaştın ve kıza tecavüz edecektin değil mi?" Kaan korkuyla Haruna bakamadan "öyle denemez aslında" Harun başını sallayıp "ben anladım!" Arkadaşlarına dönüp "şu içerdekileri çıkartsanıza abi" Arda ve Murat başlarıyla onaylayıp içeride olan iki, üç kişiyi dışarı çıkartırlarken Harun onların çıkmalarını bekliyordu...