34.Bölüm"YÜZLEŞME"

135 22 0
                                    

Herkese merhaba. Çok uzun bir yıl oldu. Büyüdüm, hayatım değişti. Bu sürede yazmayı bıraktım. Aslında hiç gelmeyi düşünmüyordum ne kadar doğruydu bu karar bilmiyorum ama bu saatten sonra geldim demek istiyorum. Umarım gelmişimdir. Bana destek vermenizi umuyorum. İyi okumalar...

 

Gölgemin aydınlattığı dolunaya baktım. Eşsiz bir şeydi. Sonsuz, hiç sönmeyecek gibi.  M

Bu hayatta öğrendiğim bir şey varsa o da, kimseyi çok sevmemekti. Ben hep çok seven taraf oldum.

Annemi sevdim acı çektim.
Babamı sevdim, çok acı çektim.
Emre'yi sevdim, çok yıkıldım.
Tufanı sevdim, çok sevdim. Ve öldüm .
İçinde o var diye kalbime kırgınım ben.

Biraz yatağa uzanmam iyi olacak gibi hissediyordum. Her yerim acıyor, sanırım en çok nefret ettiğim şeyde buydu.

Bedenimde ki yorgunluğu bu yaşıma kadar hiç bu kadar net hissetmemiştim.

Ona yardım etmeliydim, yardım etmeliyim ki buradan çıkayım değil mi.

Kapının kolu oynanmaya başladığın da kilitli olduğu için kapıyı bir kaç kez tıklattı.

"Aç şu kapıyı!" Gür sesi kulaklarımı acıtmıştı.

Usulca kalkıp kapının kilidini açtım. Ve bir kısmını açıp içeri girmesini istemeyerek Ezgi'ye baktım.

"Ne istiyorsun?" Derin bir iç çekip hiç bitmeyecek öfkesiyle bana baktı.

"Al!" Dedi ve uzattığı fazlasıyla büyük poşeti uzattı.

"Ne bu?" Gözlerini devirdi ve derin iç çekti sabırsızca.

"Ne bileyim ben, Tufan gönderdi al ve sorgulama" bu kez gözlerini deviren ben olmuştum. Kapıyı onun gidişiyle kapatırken, gelen şeyi usulca açmaya başladım.

Bir kaç kıyafet, elbise gibi bir şeydi. Ama içinde sadece dikkatimi çeken bir şey oldu.

Karpuzlu elbise...

Şaşkındım. Tutanın gerçekten bunu bilerek yaptığını ya da sadece tesadüf olup olmaması düşündürürken elbise avuçlarımın arasın da kaldı.

***2 Ay önce***

"Tufan" dedi hicran yanında ki adamın omzuna başını yaslarken. Tufan elinde ki içki dolu bardağı bırakıp göz ucuyla hicrana bakarken içinde vicdan azabını susturmaya çalışıyordu.

"Efendim?"

"Küçükken hiç çok isteyipte hatta hayalini kurduğun bir şey oldu mu?"

Tufan belli belirsiz düşünmeye başladı. Aslında bir çok şeye hayali vardı. En basitinden küçük bir araba. Ama bunu hicrana söylemek istemedi.

"Olmadı. Neden sordun?"

"Küçükken komşumuzun kızının karpuzlu bir elbisesi vardı o kadar hoşuma gitmişti ki, hayatım boyunca hep o elbiseye sahip olmak istemiştim."

"Nasıl bir elbiseydi anlatsana" dediğin de hicran hızlı hızlı konuşmaya başlamış gece yarısına kadar sürmüştü bu sohbet...

Dalmıştım. 2 ay öncesine kadar bu elbiseyi ona anlattığım adam şimdi bana bunu gerçekten hatırlayıp yapmışmıydı.

Bambaşka bir sevinç oluştu kalbimde. Buna bu morale gerçekten ihtiyacım varmışçasına bi heyecanla elbiseyi giydim.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Mar 04, 2022 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Zehrin FISILTISI | LEZAWhere stories live. Discover now