8.Kısım"MERHAMET"

5.4K 135 13
                                    

Merhaba! Herkese iyi günler. Öncelikle biraz size içimi boşaltayım. Bu kitabı yazmaya ilk başladığım da çok tedirgindim. Yine başaramazsam dedim. Ama hepinizin desteğiyle biz çok güzel bir aile olduk, ve olacağızda. Hepinizin desteğiyle biz olacağız. Daha da büyük bir aile olarak.

Şimdiden yazdığınız yorumlar için mesajlar için ve yeni bölüm lütfen diyen herkes için teşekkür ederim. İyi ki varsınız....

"Araf12' yi öldürmeni bekliyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Araf12' yi öldürmeni bekliyorum. Hala kılın kıpırdamadı. Bugün bu işi hallet..." Aslın da hissedebiliyordum fakat, kelimelerin altında ki gizli kelimeler görmemi engelliyordu. Bu kelimeler mezar olmuştu sanki. Bu kelimeler bizim göremeyeceğimiz kadar derin kazılmıştı. Bu kelimeler korkumu daha kırbaçladı.

Zihnim artık bir mayın tarlasını andırıyordu. Düşündüğüm ve konuşacağım an mayınların hepsi birden patlayacaktı. Öyle de oldu. Ben bir karakolun odasın da, o kelimeleri okurken bir mayın patladı. Ben kendi düşüncelerimin arasın da can verdim...

Ve bir ampul kırıldı kalbimizde...
Cam parçaları bize battı. İkimizde karanlıkta kaldık. Ama hiç gitmedik, gidemedik...

Telefonu, tufan gelmeden indirdiğim de Beynim kelimeleri birbirine karıştırmış cevap bulmaya çalışıyordu.

Benim hislerim, gözleri, bana hep uzaklaşmalı bu yüzden miydi? Birini öldürmekten bahsediyorlardı. Peki kimdi bu Araf12.

"Hadi bakalım ben işlerimi hallettim, gidelim" dediğin de yüzüne bakmamaya özen gösterdim. Zira tüm bunlar yüzümün kireç gibi olmasına sebep olmuştu.

Tufan, masada ki telefonu eline aldı ve gelen mesajı dikkatlice okurken gülümsedi.
Birini öldürmesi beklenirken gülümsedi. Umarım tüm bu olanlar rüyadır.

Telefonu kulağına götürdü ve birlikte dışarı çıktık. Onu şu an tutuklamam lazımdı.

"Oğlum ölmüyor lan..." kulaklarım sadece onu dinliyordu. Gayet rahat, gayet sakindi benim aksime.

"Denedim oğlum denedim diyorum ya. Neyse şu an vaktim yok eve gidince denerim bir de" telefonu tebessüm eden yüzüyle birlikte gülümsedi ve benim şaşkın çehreli yüzüme baktı.

"İyi misin?" İki arabayla gitmek yerine , Tufanın arabasına binmiştim. Ama hala onun cevabına sadece kafa sallamakla yetinip kemerimi bağladım.

"Neyi öldürmekten bahsediyordunuz" Tufan, yoldan kısa bir an gözlerini ayırdı ve bana baktı. Birşeyler arar gibi hızlıydı.

Zehrin FISILTISI | LEZAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin