2.Kısım "KURŞUN"

9.1K 204 24
                                    

'Only Piano - Loneliness

Arkadaşlar herkese merhaba

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Arkadaşlar herkese merhaba. Bir önceki bölümlerde ne güzel geri dönüşler aldık siz bir harikasınız ya! Lütfen okurken oy vermeyi bana destek olmayı unutmayın. Hadi uzatmadan keyifliceneee okumalar:))))

Hayatımız da , bir mutluluğu kaç kere hissederiz yüreğimiz de? Kaç defa ben herşeyimle mutluyum diyebildik? Hep eksik değilmiydi mutluluklarımız?

Hep eksik değilmiydi hüzünlerimiz? Hep eksik değilmiydi eksiklerimiz?Ama yine de Mutlu olmadık mı? Yeter ki mutluluk olsun, yeter ki Mutlu olalım demedik mi? Çünkü biz o mutluluğun eksik yanlarına da razıydık. Çünkü biz , güçlü olalım diye önce güçsüzlüğü seçtik. Ve biz acı Çekmeyelim diye önce acıyı Çekmeye razı olduk.

Gün , karanlığın çığlıklar içerisin de yanmasıyla ağardı.
Gün, benim o çığlıklar içerisin de suskunluğum da ağardı. Şimdi , o kadar boştum ki , bir tabuta sığmayacak kadar büyüktü boşluğum. Kendi boşluğumun içerisin de , yine kendimi doldurmaya çalıştım. Hep böyle yaptık diye kaybetmedik mi?

Yine yerim de huzursuzca kıpırdandım. Tenimi karıncalayan soğuk tabaka, derime sızıp ruhuma işlenmişti. Duygularım hissiz, düşüncelerim tepetaklak olmuştu. Gözlerimi hafifçe araladım. Bir çizgi gibi görünen gök yüzü , bulutlarıyla seslenmişti. Gökyüzü kadar derin, bir Deniz kadar acımasız sözü , belki de şu an en uygun kelimeydi. Kendime tam anlamıyla gelemediğim halde usulca doğrulduğum da yine aynı yerdeydim. Yine karşım da , ben vardım."Sen.." Şaşkına dönen duygularım yine kaşlarını havaya kaldırıp çattı.

Yine ıssızlığın koynun da benle karşı karşıyaydım. Siyah saçları beline kadar uzanmıştı. Sanki intihar ediyor gibi usulca süzülmüşlerdi. Bu sefer gözlerin de hırs, öfke yoktu. Daha çok hüzün vardı. Beyaz keskin harfler o konuştukça kan rengine boyanıyordu. Ve üzerine çizik attıkça, bir jilet gibi derinden kazıyordu.

Yaydığı negatif enerji, burun deliklerimden sızıp , ruhuma işleniyordu. Ve.. Beni hapsediyordu.

İşte bunun adı YIKIMDI..

"Hicran!" Karanlığa giriş yapan sesi işittiğim de etrafıma bakındım. Karşımda ki ben, sessizdi. Onun söylemediğine emin olsam da , yine dikkatle ona baktım. Bu ses aklımda ki sesleri itip, sert sesiyle bir taş gibi gibi ezmişti. Ve ben bu sesi şimdi arkam da hissediyordum.

"Kahretsin! Ucu ucunaydık ya" oturduğum masadan hızla kalktım. Aklım almıyordu, olanlara. Neden orada o genç öldürülmüştü, amaçları neydi, bizden ne istiyorlar olabilirler ki, ne saklıyorlar ve en önemlisi Ezgi neden kaçırıldı.

"Salih kayıtlar ne durumda" Tufanın gergin sesine karşı gözler artık başka yerdeydi.

"Hazırlıyorum hemen"

Zehrin FISILTISI | LEZAWhere stories live. Discover now