32.BÖLÜM"YARA"

385 41 57
                                    

Herkese iyi akşamlar. Söz verdiğim gibi hızla bölüm yüklemeye devam ediyorum. Biri beni durdursun 😁 Neyse neyse iyi okumalar size. Yorumlarınıza gerçekten ihtiyacım var. İnanın siz yorum attıkça ben daha hızlı yazıyorum.

İstediğiniz şarkıyı dinleyebilirsiniz 🖤

Bir gün deseler ki, aklın nefret et diye bağıracak, kalbin ona gitmek için çarpacak inanmazdım.

Ama şimdi inanıyordum, bu ateşin , büyüyen alevlerin arasında hala ona zarar gelecek diye korkarken aklımdan da kalbimden de nefret ettim.

Çocukluğum küstü bana, ergenliğim, gençliğim belki de hiç yaşayamayacak geleceğim küstü...

"Yalvarırım ölme..." duyabildğim bir kaç kelimelerden bazısıydı. Korkuyu, endişeyi, suçluluğu. Hissediyordum, Tufanın bana karşı bunları hissettiğini biliyordum ama sonuç yine aynıydı.

Yine yara, yine bere ve yine çokça kırılganlık.

"Yaşıyor mu, O yaşıyor mu" kollarım yere doğru sallanıyor bedenim Tufanın kollarında sıkıca imha ediliyordu.

Ruhum? Ruhuma ne mi oldu...

O yangın da öldü.. o yangında çekeceği tüm acıları çekti. Güçlüydü, hala ayakta duracak kadar güçlüydü...

Ezgi'nin sesi endişe kırıntılarını barındırıyorken Tufanın derinden gelen nefesini hissediyordum.

Sanırım iyiydim, sanırım ölmeyi başaramadım.Ama bedenim fazlasıyla yorgundu. Artık omuzlarım da hiç bir şeyi kaldıramayacak kadar yorgundum.

Yetmedi mi, bunca acıyı kaldırmak yermedi Hicran Erez...

"Ya bir şey söyle, o iyi mi" bu kez sert ve yüksek çıkan sesine karşı Tufanın hırlamasını duydum.

"Kes sesini!!!" Öyle bir bağırdı ki, sanki gök gürledi, sanki yağmur damlaları korktu ve geri çekildi. Güneş batacağı yeri unuttu.

Sırtım yumuşak bir şeyi hissetti. Gözlerimi açmaya zorladım ama o kadar güçsüzdü ki bedenim bunu gerçekten beceremedim.

"Baba" dedim pürüzsüz sesimle. Gözlerimden yaşların geldiğini iskanlarına doğru yol aldığını bilirken Derince bir iç çektim.

Hayal meyaldi her şey. Sanki yanımda babam vardı, sanki ben salıncaktan düşmüşüm ama babam kızacak diye canım yanıyor taklidi yapıyordum.

Canım yanmıyordu oysa ki...
Oysa ki ben salıncaktan bilerek düşmüştüm. Sadece babam beni görsün diye...

"Şşşşt, buradayım korkma. Geçti" dediğin de beni anılarımdan koparan adamdan nefret ettim. Kalmak istedim, ondan uzaklaşıp bana dokunmamasını söylemek istedim. Ama güçsüzdüm, öyle ki bilincim yavaş yavaş kapanıyor seslerin yerini karanlık alıyordu....

********

"Merak etmeyin, bir kaç güne toparlanır. Yanıkları ciddi değil ama yine de yazdığım kremleri kullansın. Ağrıları için de çok güçlü olan bir ağrı kesici yazdım"

"Çok teşekkür ederiz Murat bey."

"Rica ederim, çok geçmiş olsun." Adım sesleri ve tamamen sessizlik...

Gözlerimi usulca araladım. Önce bulanık gören gözlerim her şeyi yavaşta net görmeye başladığın da tavanın gri olan avizesine baktım. Burası kaldığım odadan ayrı bir yerdi...

Zehrin FISILTISI | LEZAWhere stories live. Discover now