10.Kısım"TEHDİT"

4.9K 78 3
                                    

Herkese merhaba. Günaydın demem lazım hatta çünkü gün çoktan aydı. Arkadaşlar kitabın gidişatı iyi gidiyor bence. Siz de düşüncelerinizi yazın lütfen merak ediyorum ve desteklerinizi benden lütfen çekmeyin. Emek veriyorum gerçekten... ve şu an inanılmaz derece de grip olmuşum başım felaket yine de bana iyi gelen şeyi yapmak güzeldi.

 ve şu an inanılmaz derece de grip olmuşum başım felaket yine de bana iyi gelen şeyi yapmak güzeldi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


İnsanın, hayatın da en sevdiği bir müziği vardır. Her dinlediğin de kalbinin aynı ritimle eşlik ettiği en güzel duyguları ve en iyi hissettiren müziği. Yazın farklı bir severiz o müziği, kışın soğuktan üşürken ayrı .. İçimizi ısıtır o müzik. Gururumuzu okşar. Söylemek istediğimiz şeyleri dile getirir o müzik.

Şimdi sessizliğin koynunda , kendimi dinliyordum. Yeni keşfettiğim farklı bir beni dinlemeye çabalıyordum. Başarıyor muyum bilmiyorum ama kendimi tanıma fırsatı yakalıyorum.

Tufan bana kucak açmıştı. Kollarını bedenim de kavuşturmuş bizi sonsuzluğa uğurlamıştı.

Kısık bir çığlıkla kendime geldim. O çığlıkla karanlığın eşin de etrafıma bakınırken saniyesin de sanki çığlık kesilmişti ama yankısı hala gökyüzüne de yankılanıyor gibi.

"Tufan duydun mu bu sesi. Biri bağırdı" Kuşkulu sesim Tufanın sesinin aksine çok daha sertti.

"Orman burası. Hayvanların uğuldama sesidir" Kalbime serpiştirmek istediği her neyse bende sanki Umut kırıntılarına dönüştü.

"Hayır, insan çığlığı gibiydi. Tufan birileri bizden yardım istiyor olabilir" usulca yanına yaklaşıp bileğimden tuttum. Kısık bir sesle konuştum. Sanki biri duyuyordu da ben gizlemeye çalışıyorum.

"Tamam için rahat olacaksa gel bakalım ormana" yerimde kaldım. Aslında şu an böyle birşeyin sadece kuruntu olduğunu hissetmek ve sesin sadece bir kez duyulmasıyla ufaktan ufaktan düşündüm. Sadece bir kaç dakika, bir kaç dakika sonra bu kez uğuldama sesiyle Tufanın gözleri ısrarcı bir ifadeyle beni buldu.

"Demiştim sana,fazla kuşkulusun sen"

"Sanırım" dedim belli belirsiz çıkan ses tonumla. Bugün zaten iyi bir gün değildi üstelik babam, Faruk abi, az önceki sarılma. Hem nerden çıktı bu çığlık kelimem. Sanki bizim aramıza şimşek gibi çaktı ve olanları bizden aldı.

Sadece hayal gibi kaldı.

Bedenimde ki kırgınlık zehirli bir yılan gibi gezindi. Ona sarılmak huzuru kollarım da taşımak gibiyse, sanki bir yıldırımın daha olacağına işaretti. Sanki o ve ben yağmurun şiddetli sancısı gibi gökten düştük. İkimiz de acı çekiyoruz ama bu acı bize mutluluk veriyor.

"Hem bir dakika ya , ben sana kırgındım malum bana git demiştiniz de" Mahcup olan göz bebeklerim titrercesine yüzüne tırmandı. Ufak bir tebessüm yerleştirdim yüzüme ve söyledikleri hoşuma gitmişti.

Zehrin FISILTISI | LEZAWhere stories live. Discover now