5.Kısım "GEÇMİŞİN YAKASI"

7K 119 6
                                    

Evanescence- My Immortal

İyi akşamlar, iyi akşamlaaaar! Hepinize en heyecanlı bir bölümle merhaba diyerek karşılıyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İyi akşamlar, iyi akşamlaaaar! Hepinize en heyecanlı bir bölümle merhaba diyerek karşılıyorum. İnanılmaz güzel mesajlar alıyorum ve hepsi için çok ama çok teşekkür ederim. Yorum ve oylarınızı eksik etmeden başlamayın lütfen.

Keyifli okumalar...

••8. Nisan2014••

Karanlık avuçlarımızda ki siyahlığı kalplerimize sürdü. Puslu düşüncelerimizin etrafın da o gece o sokağa saptık. Siyah eteğimin verdiği derin dekolteyle şehrin en kalabalık sokağın da sadece sessizce yürüyorduk. Sanki herkes bize bakıyordu.

"Nereye gidiyoruz" demiştim o benim bozulmuş dalgalı saçlarıma bakarken.

"Bilmem, sen nereye istersen" derken dudaklarının arasında çıkan kelimenin hemen ardından alkol kokusu sardı burnumu. Göz gözü görmüyordu. Hem karanlık hemde etrafımızda araba egzozundan çıkan gaz ve sigara dumanından oluşan bir toz bulutu sarmıştı.

"Emre, birşey mi oldu? Neden bana böyle davranıyorsun?" Saat on ikiyi çoktan geçmişti. Emre'nin ellerini ellerimin arasına alırken, sıcaklığı tüm bedenimi sardı. O an, üşümem geçti. Bu iğrenç kokunun yerine daha güzel bir koku vardı. Emre'nin kokusu.

"Gel buraya" dediğini anımsıyorum. Kelimeler dudaklarından çıkarken o kadar dikkatliydi ki hala o özenli harfleri hissedebiliyorum. Onun yanına oturdum ve dirseğimi onun dizine yerleştirdim. Saçlarımı kavrarken başımı göğsüne koydu ve çenesi başıma değdi. Usulca saçımı öptü.

"Seninle konuşmam gereken bir şey var, ama korkuyorum" derken korktuğunu net hissedebildim. Alkolün o mayhoşluk etkisi bir yandan da zihnimi kolaçan ediyordu.

Gizemli siyah gözleri aslında yaşanan herşeyi anlatıyordu. Ama ben anlamayacak kadar salakmışım, körmüşüm. Derin bir nefesle ciğerine hava basıncı yaparken, yüreği ona ağır geldi, oda yüreğini söken parçaları bana sıçrattı ve o kelimeyi söyledi. Ertesi gün hatırlamayacağım kelimeyi.

"Yoksa evlilik tarihini erkene mi almak istiyorsun, ki bu imkansız sana söyleyeyim " . Alkolün etkisiyle gözlerimin karardığını ve midemin bulantısı dünmüş gibi hala netti. O görüntüler, ve hisler silsilesi hala canlıydı, yaşıyordu ama ben hatırlayınca bu iş son bulacaktı, o mekan birden üzerimize yıkılacak ve biz ölecektik.

Başımı onun göğsünden çekerken gözlerine baktım. Bana artık eskisi gibi bakmıyor, gülümsemiyordu.

"Hicran ben çok düşündüm." Onun gözlerine inanamaz bir şekilde bakarken, nefesim hala taze ve alkolün etkisiyle sıktı.

Emre kimmiydi? Aslında bende tam olarak bilmiyorum. Hayatımın en kötü dönemlerinde gelip hayatıma cennet olup, giderek cehenneme çeviren adam. Ondan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı demeyeceğim. Oldu, eskisi gibi ama sonra daha fenası oldu. Hayatım cehennemden kurtuldu. İşte o noktada her şey daha fena oldu ya, ben boşlukta kaldım. Bezen Araf oldum bazense sadece ben oldum. Hicran oldum. Tıpkı anlamım gibi sadece acı çektim.

Zehrin FISILTISI | LEZAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin