20.Kısım"KORKU"

2.5K 64 7
                                    

Beeeeen geldim!

Ayyyy kimler mi geldi ben geldim yaaaa!

Bir kaç gün kafamı dinledim bölüm yazmak için. Ama kabul edin sizde sonuçta iki günde bir bölüm yazmak kolay değil anacımmmm. Ama ben yorulur muyum aslaaa! Diyeceğim de inanmayın kızzzz. Yoruluyor insan , yok şu onu demiş yok bu bunu demiş. Her neyse çenem düşmeden siz bölüme geçin bence öpüldünüzzzzz:)

Dehşetin o vahim görüntüleri Zihni'm de canlandı. Kötü bir şey olacak hissi bedenimi kaplarken arabadan inişim, Ayça'yla birlikte karakola kadar koşuşum sanki bir filmin için de ağır çekimde ilerliyordu. Bir müzik usulca başlıyor, ölüm müziğiydi bu. Belki de hepimiz için çalacaktı o müzik.

"Ayhan komiserim!"

"Faruk abi!" Ayça'nın ve benim sesim birbirine karıştı. Karakolda ki herkesin dikkatini çekmiştik. Herkes şaşkınca bize bakıyor, kötü bir şey olduğunu anlamış gibi arkamızdan geliyor.

"Ne bu ses, iyi misiniz siz?" Düz ve endişeli bir sesle Ayhan komiser konuşurken ikimiz de nefes nefeseydik. Bu bizi durdurmaya yetmişti.

"Tufan şu an her an patlatacak bir Bombay'la birlikte bizi bekliyor" konuşan benken, etrafımıza toplanan herkesten mırıldanan sesler kulağımı tırmaladı.

"Ne dediğinizin farkında mısınız?" Faruk abi doğrudan Ayça'nın gözlerine bakarken, sızlayan kalbimle sessizliğin koynuna uzandım.

"Doğru diyoruz. Ama istedikleri bir şey var, Tufana karşı Turgut Sezer" Ayça emin bir ses tonuyla konuştu. Olası olmayacak bu ihtimal can acıtıcıydı. Her an patlamaya hazır Bombay'la birlikte savaş açan düşmana karşı kılıçlar çekilmişti. Aramızda geri dönüşülmeyen bir hırs vardı ama tek farkımız benim Tufanı gerçekten sevişim, onlarındı acımasız oluşuydu.

"Bir an önce bir şey yapmamız lazım, geç kalırsak Tufan ölür" dediğim de Ayhan komisere baktım. Sanki şu an beni anlayacak tek kişi oydu.

"Aklımda bir plan var. Birimiz tehlikede olacağız ama denemekten başka bir seçeneğimiz yok" Ayhan komiser normal bir şey söylüyormuş gibi konulurken kaşlarım ne söylemek istediğini anlamamışçasına çatıldı. Planı hakkın da en ufak bir fikrim Yoktu.

"Ekip dışın da herkes işinin başına Hadi!" Dağılan topluluğa karşı sıyrılıp Faruk abinin kelimeleri üzerine odasına yöneldik. Defne kalabalığın içine yeni gelmişti ve şaşkınca bana neler olduğunu sorarak kafasını salladı.

"Birazdan anlarsın" dediğim de odaya geçmemizle Defne yanıma geçti. Ayhan komiser masaya eğilip düşünür gibi beklerken tek bir şartı daha söylemek için gözlerimi kapattım.

"Benim tek başıma gelmemi istediler" dişlerim üst dudağımı titrek bir bedenle sarmalarken bir an da tüm bakışlar beni buldu.

Faruk abi, korktuğunu ya da benim için endişelendiğinde gizlemek istese de tam şu anda beceremedi.

"O zaman tek başına gidiyorsun" Ayhan komiserin aniden arkasını dönüp bana doğru konuşmasıyla iki kişiden aynı anda aynı kelime çıktı.

"Asla!" Defne ve Faruk abinin sesi bir kargaşa oluştururken, fiziksel bir acı hissediyorum. İçim de bir yerlerde kusursuz bir savaş hissediyorum.

Sevgi...

Ona olan sevgim, kuvvetli bir cesareti sırtladı. Kendimi olduğundan daha da cesaretli hissediyorum. Üstelik her şeyi göze alarak.

"Böyle bir şeye izin veremezsiniz, bu onun ölümünü seyretmek gibi bir şey olur" defnenin dolan gözlerine karşı kafamı yere eğdim.

Tufanı düşündüm. Gülerken gözleri kısılan adamı görmek için ya da işaret parmağında ki silah dövmesine tekrar dokunmak için mesela. Bunu yapacak kadar güçlü müydüm? Hayatımı hiçe sayacak kadar bencil miyim? Sanırım evet..

Zehrin FISILTISI | LEZATempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang