346.Ders Mü'minûn Sûresi 75-89

7 4 10
                                    

346. Ders :

18. Cüz, 23. Sûre, 346. Sayfa
Mü'minûn Sûresi
75-89. Âyet-i Kerîm'eler.

 بِسْــــــــــــــــمِ اللهِ الرَّحْمـٰـنِ الرَّحِيــــــمِ

75

وَلَوْ رَحِمْنَاهُمْ وَكَشَفْنَا مَا بِهِم مِّن ضُرٍّ لَّلَجُّوا فِي طُغْيَانِهِمْ يَعْمَهُونَ
Şayet onlara acıyıp da içinde bulundukları sıkıntıyı gidersek, iyice körleşerek azgınlıklarında büsbütün direnirlerdi.

Şayet biz onlara acısak ve maruz kaldıkları kıtlıktan kurtarsak, onlar yine,

-Küfürde taşkınlıklarına,

-Hakkı kabul etmemelerine,

-Peygambere ve mü’minlere düşmanlık yapmaya devam ederlerdi.

Rivayete göre, Kureyş kıtlığa maruz kalmıştı, öyle ki hayvan pisliklerini yer bir hâle geldiler. Sonunda Ebu Süfyan Hz. Peygambere geldi “Allah hakkı ve akrabalık hakkı için söyle, Sen âlemlere rahmet olarak gönderildiğini dava etmiyor muydun?” dedi.

Hz. Peygamber “evet, âlemlere rahmet olarak gönderildim” buyurdu. Bunun üzerine Ebu Sûfyan “Öyleyse bu nasıl oluyor? Babalar kılıçla öldürüldü, oğullar da açlıktan ölüyor?” deyince ayet nazil oldu.




76

وَلَقَدْ أَخَذْنَاهُم بِالْعَذَابِ
Andolsun, biz onları azap ile kıskıvrakyakaladık.”

Bundan murat, Bedirde mağlup olmaları ve bir kısmının savaşta öldürülmesidir.

فَمَا اسْتَكَانُوا لِرَبِّهِمْ وَمَا يَتَضَرَّعُونَ
Ama onlar yine Rablerine boyun eğmediler ve O’na yalvarıp yakarmadılar.”

Bunu görmelerine rağmen Rablerine boyun eğmediler, taşkınlıklarına ve kibirlenmelerine devam ettiler.

Allaha yalvarmak âdetleri olmadı. Bu ifade, bir önceki özelliklerine de bir şahittir.[1>





7ّ7

حَتَّى إِذَا فَتَحْنَا عَلَيْهِم بَابًا ذَا عَذَابٍ شَدِيدٍ إِذَا هُمْ فِيهِ مُبْلِسُونَ
Sonunda onlara şiddetli bir azap kapısı açtığımızda bir de bakarsın o konuda ümitsizliğe düşmüşlerdir.”

Azabı şiddetli bu kapıdan murat, kıtlık dolayısıyla maruz kaldıkları açlıktır. Bu, öldürülmekten ve esir edilmekten daha şiddetli bir durumdur.

İşte o zaman onları ne yapacağını bilmez, her türlü hayırdan ümit kesmiş kimseler olarak görürsün. Öyle ki, en aşırı gidenleri Sana geldi, Senin şefkatini celbe çalıştı.






78

وَهُوَ الَّذِي أَنشَأَ لَكُمُ السَّمْعَ وَالْأَبْصَارَ وَالْأَفْئِدَةَ
O ki, sizin için kulak, gözler ve gönüller yarattı.

Kulak ve gözlerin verilmesi, ortaya konulan ayetleri hissetmeniz içindir.

Kalpler verilmesi ise, bunlar üzerinde düşünmeniz, bunlardan yola çıkarak dinî ve dünyevî menfaatlere istidlalde bulunmanız içindir.

قَلِيلًا مَّا تَشْكُرُونَ
Ne de az şükrediyorsunuz!”

Çünkü bunların şükründe temel esas, yaratılış gayesine uygun kullanılmalarıdır ve bunları veren Zâtı da, Ona hiçbir şerik kılmadan tanımaktır.



✔️2- Kur'ân-ı Kerîm / Meâl / Tefsîr Okuyoruz 📚Where stories live. Discover now