135. Ders Yûsuf Sûresi 05-14

31 5 54
                                    

235. Ders :

12. Cüz, 12. Sûre, 235. Sayfa
Yûsuf Sûresi
05-14. Âyet-i Kerîm'eler.

 بِسْــــــــــــــــمِ اللهِ الرَّحْمـٰـنِ الرَّحِيــــــمِ

5

قَالَ يَا بُنَيَّ لاَ تَقْصُصْ رُؤْيَاكَ عَلَى إِخْوَتِكَ فَيَكِيدُواْ لَكَ كَيْدًا
Babası dedi: Yavrucuğum, rüyanı kardeşlerine anlatma, sonra sana bir tuzak kurarlar.”

  Hazreti Yakubun (عليه السلام) “yavrucuğum” deyişi, şefkatinin bir tezahürü olduğu gibi, Hazreti  Yusuf’un (عليه السلام) yaşının küçüklüğünden de olabilir. Çünkü Hazreti Yusuf (عليه السلام) bu rüyayı gördüğünde oniki yaşındaydı.

Hazreti Yakub, Yusuf'un (عليهما السلام) rüyasından Allahın O’nu Peygamber olarak seçeceğini ve kardeşlerinin fevkinde kılacağını anladı, onların Yusuf'u (عليه السلام) kıskanmalarından ve O’na zarar vermelerinden korktu.

Rüya kelimesi görmek anlamındaki “rüyet” kelimesinden gelir, uyku Yusuf (عليه السلام) da görülen için kullanılır. Hayalin ufkundan süzülen suretin hiss-i müştereke gelmesidir. Rüyaların bir kısmı sadık rüyalardır. Sadık rüya, ruhun bedenin tedbirinden bir fırsat bulup melekut âlemi ile iletişime geçmesiyle meydana gelir. Çünkü ruh ile melekût âlemi arasında birbirine uygunluk (tenasûp) vardır. Ve bu iletişimde ruh, orada hâsıl olan manalara uygun şeyleri tasavvur eder, şekillendirir. Sonra, insanın hayali ona münasip bir suretle bunu hikâye eder ve onu hiss-i müştereke gönderir. Hiss-i müşterek bunu bir görüntü olarak müşahede eder.

Sonra, şayet görülen şey, mana ile ancak külliyet ve cüziyette bir farklılık olacak şekilde şiddetli bir münasebet halindeyse, rüyanın tabire ihtiyacı olmaz, yoksa tabiri gerektirir.

إِنَّ الشَّيْطَانَ لِلإِنسَانِ عَدُوٌّ مُّبِينٌ
Çünkü şeytan insan için apaçık bir düşmandır.”

Şeytanın insana düşman olduğu gayet açıktır. Hazreti Âdem ve Hazreti Havva (عليهما السلام) ya ne yaptığı ortadadır. Dolayısıyla, kardeşlerini kandırma hususunda elinden geleni arkasına koymaz, onları hasede sevkeder, onları sonunda sana bir tuzak kuracak hâle getirir.


6

وَكَذَلِكَ يَجْتَبِيكَ رَبُّكَ
Ve işte bunun gibi, Rabbin seni seçecek.”

Nasıl ki şeref, izzet ve kemâl-i nefse delâlet eden böyle bir rüya için seni seçti, onun gibi Rabbin seni nübûvvet ve saltanat, veya büyük işler için seçecek.

وَيُعَلِّمُكَ مِن تَأْوِيلِ الأَحَادِيثِ
Ve sana te’vilü’l- ehadisten öğretecek.

Te’vilü’l-ehadis, rüya tabiridir. Çünkü rüyalar, şayet sadık rüya ise melek ilhamına, yalancı rüya ise nefis veya şeytan sözüne dayanır.

Te’vilü’l-ehadisten murat, Allahın kitaplarının, peygamberlerin sünnetlerinin, hikmet erbabının (hükemanın) sözlerinin inceliklerini te’vil de olabilir.

Batıl” kelimesinin çoğulu “ebatıl” olması gibi, ehadis kelimesi, söz anlamındaki hadîs kelimesinin çoğuludur.

وَيُتِمُّ نِعْمَتَهُ عَلَيْكَ وَعَلَى آلِ يَعْقُوبَ كَمَا أَتَمَّهَا عَلَى أَبَوَيْكَ مِن قَبْلُ إِبْرَاهِيمَ وَإِسْحَقَ
Ve bundan önce ataların İbrahim’e ve İshak’a tamamladığı gibi, nimetini hem sana, hem de Âl-i Yakub’a tamamlayacaktır.

✔️2- Kur'ân-ı Kerîm / Meâl / Tefsîr Okuyoruz 📚Where stories live. Discover now