298.Ders Kehf Sûresi 46-53

13 5 9
                                    

298. Ders :

15. Cüz, 18. Sûre, 298. Sayfa
Kehf Sûresi
46-53. Âyet-i Kerîm'eler.

 بِسْــــــــــــــــمِ اللهِ الرَّحْمـٰـنِ الرَّحِيــــــمِ

46

الْمَالُ وَالْبَنُونَ زِينَةُ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا
Mal ve evlat, dünya hayatının süsüdür.

İnsan, hususî dünyasında bunlarla zînetlenir ama az bir zamanda bunların hepsinden ayrılır.

وَالْبَاقِيَاتُ الصَّالِحَاتُ خَيْرٌ عِندَ رَبِّكَ ثَوَابًا وَخَيْرٌ أَمَلًا
Bakî kalacak olan salih ameller ise, Rabbinin nezdinde, sevapça da daha hayırlıdır, beklenti yönünden de daha hayırlıdır.

Ayette geçen “Bâkıyâtu’s-sâlihât”, kişiye ebediyen fayda verecek olan hayırlı amellerdir. Bunun tefsirinde,

-Beş vakit namaz, hac, Ramazan orucu,

-Subhanallah,
Elhamdülillah,
Lailâhe illallah,
Allahu Ekber,

-Güzel söz gibi açıklamalar yapılmıştır. Bunların hepsi, “bâkıyatu’s-sâlihât”tandır.

İşte, böyle “bâkıyatu’s-sâlihât”, Rabbinin nezdinde o insana gelecek sevap yönüyle daha hayırlıdır, daha ümit vericidir. Çünkü böyle sahih amelleri yapan kimse, bunlar sebebiyle dünyada iken umduğu şeylere ahirette nâil olur.




47

وَيَوْمَ نُسَيِّرُ الْجِبَالَ
O gün dağları yürütürüz.

Ayetin başına “gelecek şöyle bir günü hatırla” ifadesi takdir edilebilir.Veya bu ifade, bir üst ayetteki “Rabbinin nezdinde” ifadesine atfedilebilir. Yani, O “bâkıyatu’s-sâlihât”, Allah nezdinde ve kıyamet gününde çok daha hayırlıdırlar.

وَتَرَى الْأَرْضَ بَارِزَةً
Ve sen yeryüzünü çırılçıplak göreceksin."

O kıyamet günü dağlar yürütülmüş, arzın üzerinde onu örtecek bir şey kalmamış, çıplak hâle gelmiştir.

وَحَشَرْنَاهُمْ
Onları mahşerde topladık.

Biz onları hesap mahalline getirdik.

Evvelinde dağların yürütülmesi ve yeryüzünün çıplak halde görülmesi geniş zaman ile anlatılırken, hesap mahalline getirilişin geçmiş zaman sığasıyla söylenmesi, bunun tahakkukuna işaret içindir veya kendilerine vaat edileni görmeleri ve müşahede etmeleri için onların oraya getirilmelerinin dağların yürütülmesinden önce olduğuna delâlet etmesi içindir.

فَلَمْ نُغَادِرْ مِنْهُمْ أَحَدًا
Hiçbir kimseyi geride bırakmayız.






48

وَعُرِضُوا عَلَى رَبِّكَ صَفًّا
Onlar, saflar halinde Rabbine arz edilmişlerdir.

Ayette, insanların Cenab-ı Hakkın huzuruna getirilişi, sultanın huzuruna getirilen askerlere benzetilmiştir. Bu tarz getirilişte gelenlerin hâlini bilmek değil, onlar hakkında emir vermek vardır.

لَّقَدْ جِئْتُمُونَا كَمَا خَلَقْنَاكُمْ أَوَّلَ مَرَّةٍ
Andolsun sizi ilk önce yarattığımız gibi bize geldiniz.

✔️2- Kur'ân-ı Kerîm / Meâl / Tefsîr Okuyoruz 📚Where stories live. Discover now