183.Ders İsrâ Sûresi 18-27

11 3 16
                                    

283. Ders :

15. Cüz, 17. Sûre, 283. Sayfa
İsrâ Sûresi
18-27. Âyet-i Kerîm'eler.

 بِسْــــــــــــــــمِ اللهِ الرَّحْمـٰـنِ الرَّحِيــــــمِ

18

مَّن كَانَ يُرِيدُ الْعَاجِلَةَ عَجَّلْنَا لَهُ فِيهَا مَا نَشَاء لِمَن نُّرِيدُ
Her kim peşin dünya lezzetlerini isterse, dünyada istediğimiz kimseye dilediğimiz kadarını peşinen veririz.

Ayette hem peşin lezzetleri isteyen kimsenin iradesi, hem de istediğiyle alakalı ilâhî meşiet ve irade kaydı getirildi. Çünkü her temenni eden temenni ettiği şeye ulaşamaz. Bir takım imkânlara kavuşan da her arzuladığını elde edemez. Kaydın getirilmesi, her şeyin ilâhî meşîetle olduğunun bilinmesi içindir.

Sebeb-i Nüzûl

Denildi ki: Ayet münafıklar hakkında indi. Bunlar Müslümanlara riyakârlık yapıyorlar, onlarla beraber savaşa çıkıyorlardı. Hâlbuki savaşa gitmekten maksatları sadece ganimet elde etmek gibi şeylerdi.

ثُمَّ جَعَلْنَا لَهُ جَهَنَّمَ
Sonra cehennemi ona mekan kılarız.”

يَصْلاهَا مَذْمُومًا مَّدْحُورًا
“Kınanmış ve kovulmuş olarak oraya girer.

Allahın rahmetinden kovulmuş, kınanmış bir şekilde cehenneme girer.



19

وَمَنْ أَرَادَ الآخِرَةَ وَسَعَى لَهَا سَعْيَهَا وَهُوَ مُؤْمِنٌ فَأُولَئِكَ كَانَ سَعْيُهُم مَّشْكُورًا
Kim de ahireti ister ve mü’min olarak ciddi bir çaba ile onun için çalışırsa, işte bunların sa’yi meşkurdur (çalışmalarının karşılığını görürler).”

Ayette nazara verilen çalışmak; hakkını vermek, emredilenleri yapmak, yasaklardan ise uzak durmaktır. Yoksa kendi akıllarıyla ortaya koydukları şeylerle Allaha yakın olmak değildir.

Ayetteki “lâm” harfi, niyet ve ihlâs ifade eder. Yani, yaptığı çalışmayı böyle bir niyetle ve ihlâsla yapmalıdır.

“Mü’min olarak”

Bu çalışmanın makbul olması için iman şartı vardır. Yani, “her kim kendisinde hiçbir şirk ve yalanlama olmayan sahih bir imanla iman ederse…” Çünkü iman, işin esasıdır.

İşte bu üç şartı cemedenlerin çalışması Allah nezdinde makbuldür, sevaplarını alırlar. Çünkü “şükür” Allaha nisbet edilince, taate karşı O’ndan sevap anlamına gelir.[1>


20

كُلاًّ نُّمِدُّ هَؤُلاء وَهَؤُلاء مِنْ عَطَاء رَبِّكَ
Hem onlara hem de diğerlerine Rabbinin bir ihsanı olarak medet veririz.

İki fırkadan her birine tekrar be tekrar ikramda bulunarak medet veririz, az öncesini daha öncesine destek yaparız.

وَمَا كَانَ عَطَاء رَبِّكَ مَحْظُورًا
Rabbinin ihsanı kısıtlanmış değildir.

Allah, dünyada bir lütuf olarak ihsanını ne mü’minden esirger ne de kâfirden.

21

انظُرْ كَيْفَ فَضَّلْنَا بَعْضَهُمْ عَلَى بَعْضٍ
Bak! Onların bir kısmını bir kısmına nasıl üstün kıldık!

✔️2- Kur'ân-ı Kerîm / Meâl / Tefsîr Okuyoruz 📚Where stories live. Discover now