213.Ders Yûnus Sûresi 43-53

39 5 58
                                    

213. Ders :

11. Cüz, 10. Sûre, 213. Sayfa
Yûnus Sûresi
43-53. Âyet-i Kerîm'eler.

بِسْــــــــــــــــمِ اللهِ الرَّحْمـٰـنِ الرَّحِيــــــمِ

43

وَمِنهُم مَّن يَنظُرُ إِلَيْكَ
"İçlerinden sana bakanlar da var."

Senin nübüvvet delillerini gözleriyle görüyorlar, lâkin Seni tasdik etmiyorlar.

أَفَأَنتَ تَهْدِي الْعُمْيَ وَلَوْ كَانُواْ لاَ يُبْصِرُونَ
"Basiretleri yoksa, artık körlere sen mi yol göstereceksin?"

Basarları göremezken, basiretten de mahrumlarsa, Sen onlara nasıl yol gösterebilirsin? Gözü gören ama ahmak olan birinin görmediği gerçeği, gözü görmeyen, ama basireti açık biri sezebilir.

Ayet, onlardan teberri ve yüz çevirmenin illeti gibidir.



44

إِنَّ اللّهَ لاَ يَظْلِمُ النَّاسَ شَيْئًا
"Şüphesiz Allah, insanlara asla zulmetmez."

Allah, insanların duyularını ve akıllarını selbederek onlara zulmetmez.

وَلَكِنَّ النَّاسَ أَنفُسَهُمْ يَظْلِمُونَ
"Lakin insanlar kendi nefislerine zulmediyorlar."

Lakin insanlar; duyularını, akıllarını ve bunlarla elde edebilecekleri menfaatleri elden kaçırarak kendi kendilerine zulmederler.

Ayette kul için kesb olduğuna ve Cebriye mezhebinin iddia ettiği tarzda iradesinin elinden alınmadığına bir delil vardır.

Ayetten murat, onlar için bir tehdit de olabilir. Yani, kıyamet günü onların başına gelecek azap, Allahtan bir adalettir, Allah haksız olarak onlara azap etmez. Lakin onlar, bu azaba yol açan amelleri isteyerek kendilerine zulmetmişlerdir.





45

وَيَوْمَ يَحْشُرُهُمْ كَأَن لَّمْ يَلْبَثُواْ إِلاَّ سَاعَةً مِّنَ النَّهَارِ
"Ve Allah'ın onları toplayacağı günde, sanki onlar dünyada gündüzün bir kısmı kadar kalmış gibi olacaklar."

Yani, onlar işte böyle sağır, böyle kör, basiretten mahrum kimselerdir. Böyleleriyle boşuna vakit kaybetme, Sen muhtaç mütehayyirlere anlat.

Mahşer günü gördükleri dehşet karşısında, dünyada ve kabirde kaldıkları süreyi gayet az bulacaklar.

يَتَعَارَفُونَ بَيْنَهُمْ
"Aralarında tanışırlar."

Orada, çok az birbirlerinden ayrı kalmışlar gibi birbirlerini tanırlar. Bu, ilk defa bir araya getirildiklerinde gerçekleşir. Sonra durumun kendilerine şiddetlenmesinden, birbirlerini tanımaları kesilir.

قَدْ خَسِرَ الَّذِينَ كَذَّبُواْ بِلِقَاء اللّهِ
"Allah'a kavuşmayı yalanlayanlar, hiç şüphesiz hüsrana uğramışlardır."

وَمَا كَانُواْ مُهْتَدِينَ
"Ve onlar maksatlarına da eremediler."

Bunlar, marifet elde etmek için kendilerine çok şeyler verilmişken bunları yerinde kullanmazlar. Bu kıymetli aletlerle, kendilerini alçaltan ve daimi azaba yol açan cahilce işler yaparlar.





✔️2- Kur'ân-ı Kerîm / Meâl / Tefsîr Okuyoruz 📚Where stories live. Discover now