267.Ders Nahl Sûresi 07-14

11 4 8
                                    

267. Ders :

14. Cüz, 16. Sûre, 267. Sayfa
Nahl Sûresi
07-14. Âyet-i Kerîm'eler.

 بِسْــــــــــــــــمِ اللهِ الرَّحْمـٰـنِ الرَّحِيــــــمِ

7

وَتَحْمِلُ أَثْقَالَكُمْ إِلَى بَلَدٍ لَّمْ تَكُونُواْ بَالِغِيهِ إِلاَّ بِشِقِّ الأَنفُسِ
Bunlar, ancak güçlükle varabileceğiniz yerlere yüklerinizi taşır.

Bu hayvanlar olmasaydı ve yaratılmasaydı, eşyalarınızı çok büyük bir külfet ve meşakkatle kendiniz taşımak zorunda kalacaktınız.

إِنَّ رَبَّكُمْ لَرَؤُوفٌ رَّحِيمٌ
Rabbiniz şüphesiz Rauf – Rahîm’dir (çok şefkatli, çok merhametlidir.)”

Öyle ki, bu rahmetinin bir tezahürü olarak sizi faydalandırmak ve işlerinizi kolaylaştırmak için bunları yarattı.





8

وَالْخَيْلَ وَالْبِغَالَ وَالْحَمِيرَ لِتَرْكَبُوهَا وَزِينَةً
Kendilerine binmeniz için ve zînet olsun diye atları, katırları ve merkepleri yarattı.

Ayette “binmeniz için ve zînet olsun diye…” denilmesinde şöyle bir incelik vardır: Zînet, Allahın yaratmasıyladır, binmek ise insanlara aittir. Bundan dolayı “binmek ve zînet olarak” demek yerine “binmeniz için ve zînet olsun diye …” denilmiştir.

Öte yandan, bunların yaratılışından maksat, bunlara binilmesidir. Bunların zînet olması ise, birinci derecede olmayıp, arızî bir maksattır.

Ayetle, bunların etlerinin haram olduğuna delil getirilmişse de ayette buna bir delalet yoktur. Çünkü, bir fiilden ana maksat söylendiğinde, asla bundan başka bir maksat olmaması lazım gelmez. Buna, bu ayetin Mekkî olması ve bütün müfessir ve hadiscilerin ittifakıyla yabanî olmayan ehli eşek etinin Hayber’in fethi senesinde haram kılınması delâlet eder.

وَيَخْلُقُ مَا لاَ تَعْلَمُونَ
Ve bilmediğiniz daha nice şeyleri yaratır.

Cenab-ı Hak, insanların zarurî veya zarurî olmayan bir ihtiyaçla muhtaç olduğu hayvanları ayrıntılı anlattıktan sonra, bunların dışında olanları da mücmel olarak bildirdi.

Ayetin, şu anda bilmediğimiz bazı mahlûkları haber vermesi caizdir.

Keza, bundan muradın insanın hatır ve hayaline gelmez bir şekilde cennette ve cehennemde yaratılacak bazı binekler olması da düşünülebilir.






9

وَعَلَى اللّهِ قَصْدُ السَّبِيلِ
Doğru yolu göstermek Allah’a aittir.

Hakka ulaştıran doğru yolu beyan etmek Allaha aittir.

Veya bir rahmet ve lütuf olarak yolu ortaya koymak ve inhıraflardan, eğriliklerden uzak olmasını sağlamak Allaha aittir.

Veya yoldan maksat O olmalıdır. Ona doğru yola çıkan, şüphesiz O’na ulaşır.

وَمِنْهَا جَآئِرٌ
Ondan sapanlar da var.

Doğru yolu beyan etmenin Allaha ait olduğunu ifadeden sonra, üslûbun değişip “o yoldan sapanlar da var” denilmesi şundandır: Dalalet yollarını beyan etmek Allaha ait değildir.

✔️2- Kur'ân-ı Kerîm / Meâl / Tefsîr Okuyoruz 📚Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin