《14》'RUH SANCISI'

60.7K 2.6K 2.4K
                                    

OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM.

SİZLERİ SEVİYORUM♡

KEYİFLİ OKUMALAR
SNMNURGYK

Tenimin altında raksediyor güz. Yüreğimde can buluyor hüzün yaş ile. İçimi ıslatan yağmur ruh sancısı. Şimşeklerin şiddeti sirenler. Sancı çeken bir beden, çektiren ise bir ruh. Derime ince ince işleniyor geçmişin kehaneti. Tenime nakşedilen yazgı mazinin emaneti. Kirletilen bir hayat. Kiri kan. Sıçradığı yerden yakmak için hazırlanıyor. Bir sonu kendine başlangıç belliyor zaman. Örülen saçlarını doluyor boynuma. Zamanın içindeyim. Bir saattin çarklılarına sıkışıyor hayatım. Zamana tutsak, zamandan bağımsız. Öylece bir meçhuldeyim sonu sonsuz, yolu zamansız.

Hayat, bir tek acımasız sıfatını geçirdi üzerine önüme çıkarken. Güzel olanın sırrı ulaşılmaz. Gizemi derin. Berbat olanın izi katran karası, söküp atamadığım gönül yarası.
Ulaşamadığım isteklerim hayaldi eskiden. Hayallerim. Yüksekliğinden bulunduğum konumda seçemediğim düşlerim. Hepsi düşman koynunda.
Zamandan armağandı rüyalar. Zamanın varlığını yok saydığım vakit doğardı zihnimde. Hislerim geriliyor çarmağın altında. Dehşete sebep olan cellat, korkular. İntihar eden rüyalarımın kalıntısı kabuslar.

Beynimdeki keskin ağrıya bir dur diyemiyordum. Gözlerimi açtığım andan itibaren beyaz ışığın eziyeti sona ermek bilmemişti. Yana yatırdığım kafamla gözlerim nefes alan hiçbir canlıyı görmüyordu. Morluğu kolumdan henüz silinmemiş olan serum yerinden içeri yeni bir serum akıyordu. Genzimde hapsolan is içimin yangınından mıdır bilinmez.
Göz kapaklarım beynimdeki sancının şiddetiyle ağır gelirken bayık bakışlarla öylece damla damla akan serumu izliyordum. Yaptıklarımın bilincindeydim. Kül olmak istediğim odadan diri olarak çıktım bir kez daha. Canımı yakan yangın hiçbir yeri kül etmezken genzimde hapis kalıyor duman. Salık olan kumral saçlarım yastığa dağılmış bir vaziyette. Üzerinde yattığım hastane yatağının pamuklu çarşafını çıplak bacaklarımda hissediyorum. Kulaklarımdan içeri yanı başımda bulunan aletten yayılan kalp atış sesi doluyor iken burnumdaki oksijen maskesini indirdim. Yana eğik olan başım sebebiyle birçoğu boşa gidiyordu zaten. Kendimi o sese mıhlayıp beynimdeki sancıyı yok etmeye çalıştığım sıralarda elimin üstünde sıcak bir el hissettim.

Yanımdaki insanın varlığını yok sayacak kadar soyutlanmamıştım henüz fakat gözlerimle de kimseyi buluşturmamıştım. Yattığım yerde biraz doğrularak arkamda bulunan yastıklara sırtımı verdim. Yatağa bastırarak doğrulmama yardımcı olan ellerimle bedenime iki ayrı sızı aynı anda yayıldı. Yanmasına rağmen elimden atmadığım tişört elimi de yakmıştı. Bastırmam sonucu orası acırken aynı zamanda serumlu kolumda iğnenin sert temasıyla zonklamıştı. Kısa süreli yumduğum gözlerimi karşımdakini odaklamak adına açtım. Acının yuva bellediği gözlerimde hüzün can buldu tek seferde. Burnumun ucundaki sızının sebebi göz bebeklerinde gördüğüm sevgi kırıntısı olmamalıydı. BABAM.
Avucunu elimin üzerine bastırmış bana sevgi kırıntıları ile bakan kişi. Avuçlarından yayılan sıcaklığa yabancı olduğum adam.
Gözlerimin gördüklerini algılayan beynime rağmen kalbim hüzünle düşürdü kaşlarımı. Ne olduğunu anlamaya çalışır vaziyette karşımdaki adama bakarken dudakları haraketlendi.

"Kı-"

"SAKIN!"

Tek bir kelimeyle haykırdı dermanın yok olduğunu düşündüğüm dilim içindeki yaralı küçük kız çocuğundan güç alarak. Karşımda gördüğüm gözlerin içinde sarsıntıya uğrayan duygu şaşkınlık.
Oturduğum yerde dikleşerek daha da vurgulu tekrar ettim kelimeleri.

MELÂLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin