《2》'ŞİZOFREN'

131K 6K 2.1K
                                    

YORUMLARINIZI BEKLİYORUM.

SPOİLER VERMEYİN, LÜTFEN!

KEYİFLİ OKUMALAR
SNMNURGYK

Gözlerim kapalı olduğu halde bilincim yavaş yavaş açılıyordu. Bunu bildiğim halde ısrarla açmadım gözlerimi. Zihnime sızan keskin bir gerçeklik uykumu aralıyor ve benden uzaklaşmasına neden oluyordu. Bilincim tam anlamıyla açılmıştı. Bu saatten sonra istesem de uyuyamayacağımı biliyordum. Bu sebeple de kendimi güne hazırlamayı deniyordum.

Saatin epey bir geç olduğunu anlamıştım. Bugün dershane yoktu ve ben uyumayı fazlaca seven, aynı zamanda uyurken günün boşa gittiğine inanmayan bir insandım. Evren, öğlen olduğunu bana anlatmak ister gibi bütün gün ışıklarını pencereme göndermişti. Ben ise yeni uyanmanın da verdiği etkiyle aralamaya çalıştığım gözlerimi hissetmiyordum.

Henüz kalkmayı düşünmüyordum. Uyandığım halde yatakta yatmaya bayılıyordum çünkü. Aynı zamanda fazlaca eriniyordum. Bu isteksizliğin bedenimi terk etmesini beklemek için bir müddet yatakta vakit geçiriyordum. Bunu yapmayı oldukça seviyor ve kendimi güne hazırlanmış hissediyordum.

Bu süre zarfında haddinden çok düşünüyordum. Öyle ki düşünmek benim için bir hastalık boyutuna gelmişti. Ve bu hastalık benim zihnimi ele geçirmeye başlamıştı. Sorguluyordum, merak ediyordum, hissediyordum.

Kendimi, benliğimi, geçmişi, geleceği kaderi, yaşadıklarımı, olanları, yaşamı, hayatımı...

Hayatım...

Acaba bir daha bu kadar büyük bir değişikliğe uğrar mıydı?

Kendim...

Dahası ben kimdim?

On dokuz yaşında liseden yeni mezun olmuş, Altan soyisminin verdiği yükle başarılı bir insan olmak için üniversite sınavına hazırlanan Mira.

Annesi ve sevgili babası iş gezilerinde mutlu aile tablosu çizerken, başarı sırrının arkasındaki güçlü ve güzel kadında olduğu imajını vermek için toplantılarda boy gösterirken, yalnız bırakılan ve kendinden on dört yaş küçük erkek kardeşine gönüllü bakan Mira.

Miran'ın bir bakıcı elinde büyümesini kesinlikle istemiyordum. Ben annemin kollarında büyüsem de o bazı zamanlarda mahrum kalıyordu. Benim yanında olmam gereken zaman tam da o andı. Miran bakıcıyla büyüyemezdi.

Yaşadığı fazla büyük olmayan ilçede oldukça mal varlığı olan Remzi Altan'ın bakıcı tutamayacağından değildi. Samsun'un Çarşamba ilçesinde dört bir yana nam salmış, toprak elde etmiş Remzi Altan'ın paraya sıkışık olduğundan da değildi. Benim kardeşime gerekli ilgiyi göstermek istememdendi.

Varlıklıydık. Yokluğu dibine kadar tatmıştık üstelik. Birden ve hızlı olan bu yükseliş beni anlamadığım bir anda Mira Altan yapmıştı. On sene önceye kadar yalnızca yoksul bir ailenin kızı Mira'ydım oysaki.

On sene önce...

Bu geçmiş olan on sene sorgulatıyordu bana hayatımı. Sancılı bir zelzelenin altından doğan ışıltılı hayat neden aratıyordu. İlk başlarda evimize fazla ekmek geliyordu sadece. Bizim için lüks olan nimetlere ulaşıyorduk. Ta ki o güne kadar. Her şeyi bir enkazın altında bırakana kadar.

İşleri düzeldikçe elindekilerle yetinmeyen babam merkezden uzakta, üç oda bir salon olan evimizi yıktırarak gösterişli ve konforu her alanında hissedeceğimiz bir ev yaptırmıştı. Çalıştığı şirkete ortak olan babam eski evimizi yakıştıramamıştı kendine. Hayatımı uğruna feda edebileceğim Selma Sultan ise yaşantısının geri kalan dönemini sıkıntısız geçireceği için seviniyordu. Başarılı bir öğrenci olan ve eğitime uzak kalan kızı için seviniyordu. Benim için...

MELÂLWhere stories live. Discover now