《5》'ZARFDAKİ GİZEM'

77.4K 4.1K 1.5K
                                    

OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM.

SİZLERİ SEVİYORUM♡

KEYİFLİ OKUMALAR.
SNMNURGYK


Cesaret. Bunca yıllık hayatımda hep cesaretli bir insan olarak vâr olmak istemiştim. Zorluklar karşısında korkmayan, yılmayan, hakkımı savunan bir birey olmaktı tek amacım. Çoğu zaman olmuştum da.
Bugün sarsıntıya uğramıştı tüm düzenim. Nasıl da paramparça olmuştu gözlerimin önünde cesaretim. Parçalanan cesaretimin üzerinde gezdirmişti ruhumu acımadan. Parçaların ruhumu acıtacağını bildiği halde katlamıştı acımı bilinçlice. Bilinçsizce diyemeyeceğim bir dehşetle. Bu parçalara ayrılmış bir camın üzerinde ellerini gezdirmek kadar can yakıcıydı. Fazla gurur kırıcıydı.

Nasıl görünmüştüm acaba gözlerinde?

Her ne kadar insanların gözlerinde kendime dair izlerin olmasıyla savaştıysam bunca zaman gözlerinde nasıl gözüktüğümde umrumda olmuştu.

Kimsenin gözlerinde aciz bir varlık gibi gözükmek istemezdim. Kimsenin bana acıyarak bakmasını hazmedemezdim.
Tıpkı küçük bir çocuk gibi çaresiz bırakılmak istemezdim. Bu çok alçakcaydı. Gücünü böyle alçakca kullanmamalıydı üzerimde.

Görüş açıma kızlar girdiğinde onların yanına gittim. Masanın üzerinde duran telefonumu çantama koyarken kızlara hitaben konuştum. Ayıp olacaktı ama biraz da kendimi düşünmem gerekecekti.

"Ben gidiyorum." diyerek ne dediklerini dinlemeden montumu giymeye başladım ve çantamı omzuma taktım. Onlara açıklama yapacak durumda değildim. Kızların arkamdan geldiklerini hissedince arkamı döndüm ve elimi kaldırarak onları durdurdum.

"Lütfen! Sonra."

Oldukları yerde kalırlarken yüzlerinde ne olduğunu anlamaya çalışır bir ifade vardı. Arkamı döndüm ve onları geride bırakarak ilerledim. Adımlarımı kapıya yönlendirip hızlıca çıkışa yöneldim. Tam kapıdan çıkacakken biriyle çarpıştım. Başımı kaldırıp çarptığım kişiye baktığımda sinirim daha da arttı. Ben üzgün olduğumda hep sinirlenirdim ve şu an sinirim asıl sahibi sinirimi daha da katlamaya devam ediyordu. Onu her gördüğümde içimde tarifsiz bir sıkıntı oluşuyordu. Yüzüne bakmamaya özen gösterirken, önümden çekilmesini bekliyordum. Yüzüme değişmeyen ifadesiyle bakmaya devam ederken eliyle kapıyı işaret edip önümden çekildi. Ne kadar da kibar bir beydi.

Onun varlığı bile korkmama neden olurken tekrar bu kadar yakın olmak korkumu katlıyordu. Titreyen bacaklarımla adımı attım ve dışarı çıktım. Bu kadarı artık yorulmama sebebiyet vermişti. Biraz yürümek istiyordum. Bu sefer kendimi eve atıp duş almayacaktım. Belki yaptığım şeyleri değiştirirsem olan olaylarda değişirdi. Yolun karşısına geçip bulvara doğru adımladım. Irmağın kenarındaki yolu takip ederek yürümeye başladım. Irmağın kenarında olmamdan dolayı oldukça rüzgarlıydı. Temiz hava yüzüme vuruyor, saçlarımı uçuşturuyordu.

Bazen bu acımasız dünyaya cansız bir varlık olarak gelmiş olmayı çok istiyordum. Öyle bir ülkede yaşıyorduk ki hayvan olmak bile oldukça zordu. Kadın ve çocuk olmayı saymıyordum bile. Kutsal görülen, cennet ayakları altına serilen kadınlar şimdilerde yere seriliyor, katlediliyorlardı. Beni o yüzden bu kadar korkutuyordu onun varlığı. İlerde insanların ölümümün ardından  diyeceği şeyler belliydi.

"Tüh gencecik kızdı."

"Yazık oldu gençliğine."

"Samsun'da genç bir kız katledilmiş."

MELÂLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin