《34》'DÜŞÜNMEDEN'

44.2K 2K 1.9K
                                    

MERHABA!

OY VERMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN.

KEYİFLİ OKUMALAR♡
SNMNURGYK

Ateşte yanan gerçeğin
korundan korkmaz. Canı küle karışmaz. Yanmaz.

"İstiyorum. Her şeyi öğrenmek istiyorum. Dediğin gibi, birkaç saat içinde, hemen."

Aklımda dolanan cümleler bana bir çırpıda bunları söyletmişti. Soykan'ın öfkesinin yakasına yapışan sakinlikle çıkan sözlerini böyle yanıtladım. Bana yukardan bakarken birkaç adım bile ötemde değildi. Dibimdeydi. Sözlerim üzerine kafasını onaylarcasına eğip benden uzaklaştı. Seri halde cebine uzanan eliyle telefonunu çıkardı ve kulağına dayadı.

"Hepsini bir saat içinde olması gerektikleri yerde, karşımda istiyorum. Her şeyi ayarlayın. O gün, bugün."

Karşı taraf cevap vermiş miydi, onu bile anlamamıştım. Soykan hızla telefonu kapatıp cebine atmıştı bile. Bakışlarım onaydı. Bir adım, cevap, cümle bekliyordum. Ona alttan merak dolu bakışlar atarken dikkatini bana versin istiyordum.

Kafasını yukarı kaldırıp gökyüzünü izledi Soykan. Sert nefesler alıp derince yutkunuyordu. Adem elması her yutkunuşunda hareket ediyordu. Sanırım gerçekler ona da kordu. Ve o yanmıştı. Düşünceli görünüyordu. Sanki geçmişe çekiliyordu.

İçimde kendimle verdiğim savaşın silah sesleri kulağımdaydı ancak cümlelerini dinlemedim. Yok saydım ve zihnime gizledim. Aksi halde bu kadar ani bir adım atamazdım. Neyi ne kadar öğreneceğimi bilmiyordum ve hazır mıydım, kestiremiyordum. İç hesaplaşmam nefesimi kesmeye başladığından Soykan'ın gözleri gözlerimi buldu. Aramıza koyduğu mesafeyi kapattığında dudaklarını araladı.

"Gidiyoruz."

"Nereye?"

"Yüzleşmeye."

"Kiminle?"

"Gittiğimizde göreceğin kişilerle."

Kim olduklarını şimdi söylemeyeceğini biliyordum. Biliyordum ancak tahminlerim vardı. Susuyordum. Soykan'a nasıl bakıyordum bilmiyorum ama elli çenemi buldu. Baş parmağı çenemi okşarken bir kez daha sözü devraldı.

"Canın yanacak."

"Senin de." diyerek karşılık verdim cümlesine. Bana bunu düşündüren değişen ruh haliydi.

"Benimki yandı. Yalnızca hatırlacak."

Soykan'ın canını yakan kor bana neler yapardı bilemiyordum. Gözlerim doluyordu. Canım sızlıyordu. Soykan'ın işaret parmağı sol gözümün altında dolanmaya başladı.

"Ağlamak yok."

Sözleri öyle soğuktu ki yangının buz tutan varlığını hissettim. Onun yangını sönmemişti. Yanarken buz tutmuştu.

"Ya senin gibi acıya dayanamazsam."

"O zaman yanarsın."

Acıya da yandım. Sözleri çınladı kulağımda. Gözlerimi kapattım. Elim elini bulduğunda gözlerimden uzaklaştırdım ve sessizce fısıldadım.

MELÂLWhere stories live. Discover now