《40》'YİNE BANA GEL'

30.9K 2K 1.9K
                                    

SELAAAM!

DEPRESYON DELİSİ GELDİİİİ

ARTIK YORUMLARINIZ İÇİN YAZIYORUM BÖLÜMLERİ, BENİ MOTİVE EDİYOR DEMEKTEN DİLİMDE TÜY BİTTİİİ

LÜTFEN YORUM YAPIIIIN, BÖLÜMÜ BİRDEN FAZLA OKUYORSANIZ O ZAMAN YAPIN MESELA. BEN DE YORUMLARINIZI OKUYAYIM.

ŞİMDİ BÖLÜMEEEE!

OY VERMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN.

KEYİFLİ OKUMALAR
SNMNURGYK

Yangını gizleyemezsin. Ateşi vardır,
ışık saçar. Kalbin yanıyorsa da olmaz, göz yaşların akar. Ancak ruhun isle karardıysa gözlerin bir şeyleri anlatamaz. Yalnızca için yanar.

Bu sefer de yanıyordum. Cayır cayır. İlk değildi kalbimin yangını belki ama bu sefer çok farklıydı. Acıyı da tatmıştım fazlaca ancak acısı bile ölümdü. Ölmek gibiydi.

Yağmur, bedenimi ayakta tutan kişiydi şimdi. Belimdeki koluyla ilerlememi sağlıyordu. Halbuki belimdeki el hep Baran'ın olurdu. Bu his bile boşluktu.

Aras'ın sözleri üzerine hızla çıkmıştık mekanın kapısından. Ön girişteydik. Etraf oldukça kalabalıktı. Çoğu kişi yerinde, soğuktan titreyerek ne olduğunu anlamaya çalışıyor, sigara içiyordu. Bazılarının dedikodusunun kokusu genzime çarpmıştı. Duymuyordum belki ancak çok açıktı. Üzerimdeki bakışları yok sayarak hafif eğilen belimle ilerletiliyordum.

Adımlarımızı kesen önümüzde duran araba olmuştu. Vale arabayı getirmiş, başını eğerek hızla yanımızdan uzaklaşmıştı. Yağmur önce beni koltuğuma yerleştirdi. Esen rüzgar saçlarımı dağıtırken zihnimde dağılmayan anılarla kaldırdım başımı. Mekanının girişine baktım. Çıkar, gelir diye bekledim belki de.

Gelmedi. Üstüne kapı sertçe kapatıldı. Demirin çarpma sesi kulağıma, etrafa yayılan sinirin şiddeti ise üzerime bulaştı. Bana gel, dese gidecek miydim? Beklentiler gebeyse doğum hayal kırıklığı olur çoğu zaman. Beklentin varsa kırılırsın. Kırılmıştım.

Aras engellemiştir belki, iç sesimin bu cümlesine kulak verdim. Ardından kulaklarımı arabanın motor sesi doldurdu. Yağmur sürücü koltuğuna yerleşmiş, ilerlemeye başlamıştı. Çok hızlı değildi ama yavaş hiç değildi. Yolun ne kadar süreceğini bilmiyordum. Ve artık dayanamayacaktım. Saatlerce ağlamak istiyordum. Hüngür hüngür, nefesim, göz yaşım kesilene kadar.

"Ah canım benim, yanındayım tamam mı? Ne olursa olsun, hep yanındayım."

Yağmur elini omzuma koyarak konuştuğunda ağlamamak için genzime dizdiğim taşlar domino taşı oldu, yıkıldı. Göz yaşlarımı da yoluna kattı. Ağlıyordum şimdi. Derin, içli bir hıçkırık kaçmıştı dilimden. Ses çıkarmamak için kendimi kastıkça saçma sapan sesler dağılıyordu etrafa. Daha katlanılmaz bir hal alıyordu.

"Ağla, ağla bebeğim. Kasma kendini. Dök içindekileri. Ben sana yabancı olmayı hiç istemem. Rahat hisset yanımda, lütfen."

Yağmur'un sözlerini dinliyordum. Cevap veremiyordum çünkü geçmişe mahkum olmuştum, yeniden. Başka bir zaman demiştik, değil mi? O kadar isterdim ki Baran'ın erkek arkadaşım olmasını, tartıştığımız için arkadaş grubumuzun bizi sakinleştirmesini. Ama öyle değildi. Yağmur, Soykan'ın en yakın arkadaşlarından birinin kardeşiydi. Onların safındaydı. Ben yalnızdım. Uzun zamandır hissetmemiştim bunu ancak şu an farklıydı.

MELÂLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin