《7》'RUHSUZ BEDEN'

75.6K 4.2K 2.4K
                                    

OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM.

SİZLERİ SEVİYORUM ♡

KEYİFLİ OKUMALAR.
SNMNURGYK

Derin bir nefesle şenlendirdim ciğerlerimi, bir eziyet vardı bedenimde, tüylerime hükmeden. Kapalı gözlerimle öylece dikildim soğukla inatlaştığım bu izbe yerde. Açmadım gözlerimi, yorgun zihnim ancak karanlıkta huzur buluyor, huzuru karanlığın en kuytularında arıyordu. Bir rüzgarın sesi dalgalandı kulakkarımda. Öyle acılı öyle nahoş. Ürktüm. Korkudan mıydı tüylerimin yer çekimine olan meydanı yoksa soğuktan mı? Kapalı gözlerle ayakta durmak beynimin harekete geçmesine sebebiyet vermişti. Açmalıydım bu acımasız dünyaya gözlerimi. Zaman gelmişti.

Usulca ayırdım göz kapaklarımı birbirinden. Gördüğüm manzara ilk defa gözlerimi açtığım için pişmanlık yaşatmamıştı bana. Gözlerim kapalıyken bulduğum huzur kadar huzur vericiydi gördüklerim. Beyazın içindeydim. Bembeyazın içinde. Nasıl da şahaneydi bu görüntü. Bomboş koca bir alanı doldurmuştu kar. Bu ortamda ki tek kusur, tek renk benim saçlarımın rengiydi. Bu bahşettiği manzara için değerdi bu soğuğa katlanmaya. Etrafımda dönerek görmek istedim etraftaki hükmünü. Boncuk boncuk birikmişti yerde. Hani şöyle insanın basmaya kıyamayacağı cinsten.

Tek başımaydım. Tek başıma paylaşıyordum bu manzarayı. Sanki karlar kraliçesiydim. Ortaya dikilmiş, karla bir bütün olmuştum. Fazlaydı bu güzellik bana. Bir terslik vardı bu uyumda bu intizamda. Etrafımda döndüm tekrar, tekrar ve tekrar. Uzakta gördüğüm karaltı da neydi? Başım dönmüştü de gözüm mü kararmıştı? Durdum. Baktım. Neydi bu karaltı?

Bir insan mıydı?
Hayır.

Peki ya bir hayvan?
Hayır.

Neydi bu içime düşmüş olan sıkıntının gözümün önüne düşmüş hali?

Hareket mi etti o?

Evet. Evet bana doğru harekete geçti. Üzerime doğru gelen koca bir karanlık vardı şuan. Ne yapmalıydım? Ona arkamı döndüm ve olan tüm gücümle koşmaya başladım. Gözüm görmez olmuştu birden daha az önce ki tüm güzellikleri. Etrafımdakileri seçemeyecek hale gelene kadar hızlandım. Kafamı çevirip arkama baktığımda peşimdeydi. Neden onun geçtiği yerler kararmıştı?

Nerede o karlar? Nerede tek başıma paylaştığım manzaram?

Önümü dönerek koşmaya devam ettim.

Nasıl belirdi birdenbire bu koca orman?

Nereden çıktı bu ağaçlar, bu taşlar?

Geçecektim bu ormanı. Belki de bir sınavdı bu. Bahşedilen bu güzelliğin bir imtihanıydı. Belki de bu engellerin sonunda mutlu bir hayat beni bekliyordu. Koşmaya tüm gayretimle devam ettim. Hızım arttıkça korkum, endişem katlanıyordu.

Nasıl olur bu?

Neden parçalanıyor elbisem?

Niçin bozuldu doğayla olan uyumum?

Parçalanan elbiseme baktım. Kar beyazı elbisem simsiyah olmuş ve parçalanmıştı. Felaketim yaklaşmış olmalıydı. Peşime düşmüş, sonum olmaya geliyordu. Belki de onlarca ağacı gerimde bıraktım. Onlarca taşın üzerinden atladım. Ne yol bitti ne o peşimden gitti. Ben beyaza koştukça o geride bıraktığım beyazı yok ediyordu, siyaha boyuyordu. Vazgeçmedim amansız savaşımdan, kalmayan gücüme inat koştum. Belki kurtulurum umuduyla koştum. Ta ki önümü kesene kadar.

MELÂLWhere stories live. Discover now