Özel Bölüm I

310 44 64
                                    

Size bir bölüm sözüm vardı... Hazır bir boşluk bulmuşken yazayım dedim. Sadece bir bölüm olarak kalmayacak. Belki bir bölüm daha gelebilir.

Bölüm sonunda çok önemli bir duyuru var. Lütfen ama lütfen orada bana yardımcı olun. Silüet'in belki ikinci bir kitabı olabilir, orada detayları yazıyor olacak zaten.

Buraya yazmayı özlemişim ya.

Daha fazla uzatmadan, bölüm şarkısını bırakıyorum.

Can Kazaz- yok.

İyi okumalar Silüet Ailesi...

"Yolun sonunda bir olmasaydık, anlamsızlaşırdı bütün bu macera."

"Kötü anılar, her zaman anlatılırken yürek sızlatır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Kötü anılar, her zaman anlatılırken yürek sızlatır..."

Siyah takımıyla tüm salonu kendine kitlemeyi başarmış adama baktı gurur dolan gözlerim. Ellerinin arasında tuttuğu kitabını cesaret almak istercesine sıktı. Yüzüne düşmüş birkaç tutam, hala on yedi yaşındaki serseri olduğunu sanan ama annesinin küçük oğlu olan erkek çocuğunun oralarda bir yerde olduğunu bağıra çağıra gösteriyordu.

"Ama unutmayın, kötü anılar daima ardında onları atlattığınızı anlatacak birilerini de kazandırır."

Gözleri tüm salonu turladı. Hala ilk günkü gibi varlığımı bilmek istiyordu. Her imza gününde başka bir konuşma; her imza gününde beni davet ettiği binlerce kelime vardı dilinde.

"Bu kitabın hikayesini anlatmadan önce birini çağırmak istiyorum huzurlarınızda... Bu kitabın aslında baş karakteri. Beni yeniden hayata bağlamayı başaran kız çocuğu. Kollarıma geldiğinde bir kız çocuğu olan ama benimle beraber büyüyen hayatımda gördüğüm en güçlü kadın... İz Tezcan, sizi buraya alabilir miyim?"

İz Tezcan... Yeni soyadıma hala alışamamıştım. Alışmanın yanı sıra... Tezcanların sahip olduğu her türlü geniş imkana alışabilmiş değildim.

Salondaki tüm gözler bana dönerken, elimi sımsıkıya tutan yeşil eldivenli eli gülümseyerek sıktım. Babamla Berge'ye yapacağım sürprizim yüzünden imza gününe geç kalmıştım. Derin bir nefes alıp tüm salonun bakışları üzerimdeyken oturduğum kırmızı koltuktan kalktım. Salonda oluşan sessizliği paramparça eden topuklu ayakkabılarıma içimden birkaç küfür savurmakla yetindim. Berge için de olsa topluluk önünde durmaktan ölesiye korkuyordum hala.

Merdivenlerden çıkarken bana doğru gelen silüeti ile gülümsedim. Bana uzattığı elini tutup beni kendine doğru çekmesine izin verdim. Tek kolu belimdeki yerini alırken diğer elinde hala mikrofon vardı.

"Hayatının en kötü anını anlat deseler..."

Gözleri gözlerimle buluşurken yüzünde 'sonunda bitti.' gülüşü vardı. Dışarıdan bakan biri, onun bu gülümseyişi ile rahatlayabilirdi. Salgın bir hastalık gibi saniyeler içinde gülüşü bana da bulaşırken o konuşmaya devam etti.

Silüet /Tamamlandı./ #ilmelistanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin