27- "Cam Kırıkları."

322 66 30
                                    

Selam^^ Ben geldim! Bu bölüm mutlu bir bölüm olacaktı aslında ama bölüm sonuna doğru kontrolü tilkilerim kontrolü ele aldı sanırım. Küçük İz, odasına kaçtı anlayacağınız. Yine de içinde birkaç mutlu an bıraktım size.

Bölüm Şarkısı: Sufle- Pus. (Söylediğim yerde açarsanız çok güzel olur.)

Bölüm sonu uyarısı yerinde, uyup uymamak hep olduğu gibi size kalmış.

Bölüm ithafı: zehramylmz (En çok yorum yapan ithafı alıyor...) Ayrıca yorumların için teşekkür ederim!

İyi okumalar, kocaman sevgilerimle...

Yeni kapanmış gözlerine bakıp gülümsemeden edemedim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Yeni kapanmış gözlerine bakıp gülümsemeden edemedim. Sağ eli sıkı sıkıya elimi tutuyordu. Yüzündeki yaralar, benim bile canımı acıtırken onunkini ne kadar acıtıyordu tahmin bile edemiyordum. Bu halde olmasının sebebi bendim!

Eğer orada zorluk çıkartmayıp araba binseydim veya beni götürmelerine izin verseydim... O bu durumda olmayacaktı şimdi. Boşta kalan elimle terlemiş olan alnını okşamaya başladım, irkiliyordu. Onun kadar olmasa da ben de hırpalanmıştım ama onun yediği dayağı ben yesem şu an ölmüş olurdum yüksek bir ihtimalle. Gözleri aralanır gibi oldu, kapalı olan gözleriyle doğrulmaya başladı.

"İz... Dokunmayın ona!"

Ellerimle omuzlarından tutup geri uzanmasını sağladım. Israrla bana engel olmaya çalışıyordu, benden kat be kat güçlü oluşu beni şimdiden yendiğini belli ediyordu. Kollarımdan oldukça sert bir şekilde tutup odanın diğer tarafına doğru itekledi.

"İz'i bulmam gerek... Onlar, ona kötü davranıyor."

Adımlarımı sessiz tutmaya özen göstererek ayakta, gözleri kapalı olan bedenine doğru yürümeye başladım. Kollarımı beline sarıp, başımı göğsüne yasladım. Başta itmeye çalıştı, ama sırtındaki yaraların olduğu yere dokunmaya başladığımda ben olduğumu anlamış ve itmekten vazgeçmişti.

"İz?"

Kollarının arasından çıkıp onu yeniden yatağa oturtturdum. Gözleri az da olsa açılmış, beni izliyordu. Yüzümdeki birkaç çiziği kapatmayı unutmuştum ama... Aması yoktu işte. O güzel kafasını yüzümdeki değersiz birkaç çiziğe takacağından adım kadar emindim. Elleri usulca yüzüme çıktı, tüm çiziklerde parmaklarını dolaştırdı.

"Ben... Üzgünüm, seni korumak için elimden gelen her şeyi yaptım. Keşke birkaç yumruk daha yeseydim de sen bu durumda olmasaydın..."

Başımı iki yana sallayıp, sakallarının hemen üzerinde olan derin yaraya ufak bir öpücük kondurdum.

"Sen zaten benim kahramanımsın, aldığın yaralarla beni kurtardın."

Dudaklarıma değen gür kirpikleri ile yüzümde ufak bir gülümseme oluştu, onun her detayını defalarca kez sevesim vardı. Böyle... Sokakta kalmış bir kediyi severken olduğu gibi yumuşak ama bir fırtınadaki deniz kadar hırçın. Ama sonuç hep olduğu gibi o her detayın bana küçük bir erkek çocuğunu anımsatması olacak bir sevme.

Silüet /Tamamlandı./ #ilmelistanWhere stories live. Discover now