28- "Yüzleşme."

298 67 29
                                    

Selam, yaklaşık on beş gün boyunca burada olamayacağım. Sadece bölüme gelen yorumlara cevap verebileceğim galiba. O yüzden gitmeden önce size bir bölüm bırakmak istedim. Umarım beğenirsiniz.

Parmağınız yıldıza temas ederse çok hoş olur. Birkaç yorum da bırakırsanız çok mutlu olurum. İyi okumalar.

Bölüm Şarkısı: NF- Lie.

29- "Yüzleşme."

"Geçmişin zehri, bugünü hala yakıyorsa geçmiş geçmiş değildir. Hala bir şeyler bitmemiştir." Asude Özdivrik.

Hiçbir yerde istenmemek ve bunun hiçbir çekince olmadan belli edilmesi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hiçbir yerde istenmemek ve bunun hiçbir çekince olmadan belli edilmesi.

Hayatımda, hep bu histen kaçtım. Kaçtım ki kendime olan zaten çok az olan saygımı kaybetmek istemedim. Her kaçmak için adım attığımda hissettiğim ensemdeki nefes, beni bir gün yakalayacağını anlatıyordu. Onun haksız çıkması için dualar ettim, benim bu hissi tatmamam için dualar ettim. Sonra, öz ailemde yakaladı bu duygu beni. Öz ailem, öz annem hissettirdi bunu iliklerime kadar. Hayatımızın hep bir başlığı konulmayı bekleyen bir roman olduğunu söylerler, benim başlığımı annem yardımıyla bulmuştum: İstenmeyen.

Kendime koyabileceğim en büyük başlık buydu, unutmadan bir de en uyumlu başlık.

Üzerimdeki hasta önlüğünü biraz daha aşağıya çekiştirdim. Soğuk hava tüm vücudumu usulca ele geçirmişti. Durdum, gördüğüm ilk kaldırım taşına oturmak istedim ama üzerime işlemiş soğuk harekete geçmemi engelliyordu. Sıradan bir soğuk değildi, soğuk olan hava ve ruhumun soğuğu çetin bir savaşa girmişti ve arada hep olduğu gibi bedenim kalmıştı. Ruh soğuk, hava da soğuk. Beden sıcak olsa neye yarar?

"İz?"

Başımı sesin geldiği tarafa çevirdim. Zeytin gözler, içinde barındırdığı endişe ile bana odaklanmıştı. Aramızda en fazla dört beş adım vardı. Geriye doğru gitmek istedim, onun tarafından da hayal kırıklığına uğratılmamak için. Başımı arkama çevirdim, gidecek bir yol kalmamıştı. Mecazi anlamda söylemeyi çok isterdim ama bilincim ne kadardır kayıptı ve öylece sokaklarda yürüyordum bilmiyorum ama uçurumun kıyısına gelmiştim. Tek başıma kalabileceğim tek yerin bura olduğunu bilen ayaklarım sinsi bir plan ile buraya getirmişti beni.

"İz, tamam ben bir adım geriye giderim. Sen sakın hareket etme."

Dediğini yapıp bir adım geriye gitti. Sol elini bana doğru uzatmıştı, elleri titriyordu. Atlamamdan mı korkuyordu? Her gün kafamın içinde o uçurumdan atladığımı bilse, şimdi atlamama izin verir miydi?

"İz, hadi kızım. Elimi tut, gidelim buradan. Gitme Londra'ya, gitme sana burada bir hayat kurayım..."

Başımı iki yana sallayıp bir adım atmaya çalıştım, her şeyin sonunun geldiğini hissediyordum. Bu his Ece öldüğünde baş göstermişti en son. Berge yoktu en çok da bu etki etmişti sanırım, tamamen yalnızdım. Şimdi de yalnızdım, karanlığım bana bu geceliğine ölüm haberiyle gelmişti.

Silüet /Tamamlandı./ #ilmelistanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin