F İ N A L

593 68 43
                                    

Bu bölümde, bölüm sonu uyarısı yok. Diğer bölümde, sizin için birkaç cümle bırakmış olacağım. Sadece... Teşekkür ederim ailem. Her an yanımda olduğunuz için, beni evime gelmişim gibi hissettirdiğiniz için. 

Bölüm Şarkısı: Aurora- Murder song. 

Son kez... Yorumlarda buluşalım mı? 

F İ N A L 

"Hadi ama öğlen oldu! Kalkmayı düşünmüyor musunuz?"

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Hadi ama öğlen oldu! Kalkmayı düşünmüyor musunuz?"

Derin bir nefes alıp, başımı yanımda yatan bedene; babama çevirdim. Dün gece eve geç geldiğimiz için Berge ile sıkı bir azar işitmiş, ardından annemin araya girmesi ile babamı uyumaya ikna edebilmiştik.

Başımı çevirdiğimde görmek istediğim manzara kesinlikle kan içinde kalmış gözleri ile beni izleyen babam değildi elbette. Dün gece uyumamış olmalıydı. Aynı geldiği geceden beri yaptığı gibi. Üstelik... Geleli neredeyse dört gün oluyordu. Ayak üstü yaptığı kestirmeler dışında uyuduğunu görememiştim.

"Bu bakışı tanıyorum... Sanırım ciddi bir konuşma yapmaya hazırlanıyorsun."

Konuşmadım. Neden bilmiyorum ama o an içimden konuşmak dışında her şey geldi, yapmama gereken şey dışında her şey. Onu mahvettiğimi mi söylemeliydim, yoksa endişe etmemesini mi ya da her şeyi boş verip hayatın bensiz de devam edebileceğini mi? Sanırım, bunlardan hiçbiri ona iyi gelmeyecekti; gelmediği gibi onu daha da yaralayacaktı. Teselli verme konusunda ne kadar kötü olduğumu Berge ile konuşmaya çalıştığımda fark etmiştim. Zaten o konuşma sonrasında fren ve gazın yerini karıştırıp ikimizi de köprüden aşağıya uçuracaktı az kalsın.

"Ben duvara mı sesleniyorum acaba? Kahvaltı hazır, sağır sultan bile duydu hey yavrum hey!"

Berge'nin neşeli hali beni şaşırtmıştı. Onunla uzun süredir beraberdim, ama ilk kez bu kadar neşeli görüyordum. Onun neşesi çocuksu olurdu, şimdiki olduğu gibi beni gerçek olup olmaması konusunda ikileme düşüren bir neşe değil.

Babamın yanımdan kelimenin tam anlamıyla "kaçmak için" kalktığı belli olan hızı ile yataktan kalkması ile başımı iki yana salladım. Berge'nin üzülmemesi daha doğrusu, beni kandırmayı başardığını düşünmesini sağlamak adına yüzümde sahte oluğu belli olan gülümsemem ile yataktan kalktım. Benim onun neşesinin gerçek olmadığını anladığım gibi, o da benim gülüşümün sahte olduğunu anlayacaktı. Tek bir şey ile özetleyebilirdim bu durumu; bile bile lades.

Masanın üzerinde duran kahvaltılıklara baktım, masa güzel dursa da lavabonun içinde duran cam kırıkları aslında ne kadar zorlandığını gösteriyordu. Elinin işaret parmağında kendini belli eden sıyrık ile gözlerim büyüdü. Babamın ve mutfağa daha yeni giren annem ve Tarık'ı umursamadan iki büyük adımda önünde durdum. Elini saklayacak oldu, ama çok geç olmuştu. Sol elini tutup, işaret parmağına baktım. Derin bir yara değildi, ama sıyrık deyip geçilebilecek kadar küçük bir şey de değildi.

Silüet /Tamamlandı./ #ilmelistanWhere stories live. Discover now