Brother | Jikook

11

Medyadaki şarkı arabada çalan şarkı. Beğeneceğinizi düşünüyorum.
Şarkı ismi:Graham Coxon-In My Room

Herkes kendi doğrularına göre yaşardı. Yoonginin annesi oğlunu odaya kapatırken kendi vicdanı ve doğrultusuna bağlı kalarak düşünmüş, dinini düşünerek hareket etmişti. Jungkookun babasına göreyse belki de ikisini ayırmak, yeni bir yaşam kurmak en iyisiydi. Belki de her ebeveyn çocuğunun iyiliğini düşünerek haraket ediyordu. Her ne kadar bizim iyiliğimizi isteseler de yaptıkları şeyler her zaman doğru olan değildi. Onların bize dayatmak istediği kendi doğrularıydı.

Jiminin aklından bunun gibi türlü şeyler geçerken, kafasını arabanın camına yaslamış, yolu izliyordu.

Arkada kısık sesle çalan In My Room ile herkes susmuş, müziği dinliyordu. Önde oturan Yoongi çoktan sızmış, Hoseok ise araba kullanıyordu. Jungkook sevgilisinin durgun halinin farkındaydı. Korunmaya muhtaç duran görüntüsünün aksine Jimin bugün dağılmış görünüyordu.

Başını küçük bedenin omzuna yaslayan Jungkook konuştu.

"Gergin misin?"

"Birazcık."

Jimin başını kaldırıp sevgilisinin göğsüne gömüldü.

"Babanı ne zamandır görmüyorsun?"

"Sadece ben bebekken varmış. O zamanları hatırlamıyorum. Birden çıkıp yanına gitmemi nasıl karşılar bilmiyorum. Üstelik kocasıyla da ilk defa tanışacağım."

Jungkook yatıştırıcı bir tonla konuşarak sevgilisinin saçlarını okşadı.

"Her şey yoluna girecek, ben yanındayım."

Jimin sevgilisinin dudaklarına bir öpücük bıraktı.

Onlar beraber yolu izlerken Bayan Min Yoongiyi odasında bulamamış ve çılgına dönmüştü. Arabadaki herkes telefonunu kapattığından Bayan Min Yoongiye de ulaşamıyordu.

Yarım saatlik yolları kalmıştı. Bir markete uğrayıp atıştırmalık şeyler aldılar. Babası küçük bir çiftlik evinde yaşadığı için yollar pek iyi değildi ve giderek bozulmaya başlamıştı. Karanlıkta sarsılarak giden kırmızı arabadan bir ses gelmesiyle Hoseok arabayı durdurdu.

"Hay sikeyim, bir bu eksikti!"

4 genç patlak tekerle bakışıyordu. Yanlarında yedek lastik yoktu. Mecbur yürümeleri gerekecekti. Ancak bu karanlıkta başlarına bir şey gelebilirdi. O yüzden uyumuya karar verdiler. Kimsenin geçmediği bu yolun tam ortasındaki kırmızı arabada uykuya daldılar.

~

İlk uyanan Hoseok olmuştu. Marketten aldıkları şeyleri çıkardı ve düşük bütçeli kahvaltılarını etmek için diğerlerini uyandırdı.

Herkesin uykusu açıldığında dörtlü yürümeye başladı. Yaklaşık bir saatlik yolları vardı. Deniz manzaralı yolun kıyısında yürümek hepsine iyi geldi. Zaman zaman mola verdiler. Jimin yorulduğunda Jungkook onu sırtında taşıdı.

Ve işte o kahverengi müstakil ev görüldüğünde Jimin adımlamayı kesti. O an aklından geri dönmek bile geçti ama hayır, babasıyla yüzleşmesi lazımdı.
Sevgilisinin elini daha sıkı tutarak kararlı bir şekilde bahçeye girdi. Denizin kenarındaki şirin evin bahçesinde çeşitli çiçekler, atlar ve bir köpek kulübesi vardı. Jimin basamakları çıkıp beyaz kapının tam önünde durdu. Elleri birkaç defa zile gitti, ancak geri çekti. Yoongi ve Hoseok ona destek vermek için omuzlarını sıktı. Jimin böyle arkadaşları olduğu için bir kez saha şükretti.