6

6.1K 534 223
                                    

Jimin hastanenin yatağında uyurken Jungkook doktorla olan konuşmasını bitirmiş, Jimin'in başında bekliyordu. Sarışın gözlerini yavaş yavaş açmaya başlmaştı. İlk önce nerede olduğunu anlayamadı.

Yatakta oturur pozisyona gelince olanlar aklına gelmeye başladı. Gözleri de dolmaya başlamıştı.

Jungkook onun ağladığını fark edince elleriyle göz yaşlarını sildi.

"Ağlama lütfen."

"B-ben rezil oluşumu görmeni istemezdim."

Jungkook bu laflar üzerine şaşırdı.

"Rezil falan olmadın tamam mı? Sadece sana neden böyle davrandıklarını anlamıyorum. Bana her şeyi en başından anlatman gerekiyor. "

Jimin titrekçe bir nefes verdi. Elleriyle oynamaya başladı ve bir süre kendine anlatmaya hazırladı. O sırada Jungkook'un ona sarılmasıyla olduğu yerde dondu.

"Sadece... İhtiyacın olur diye düşündüm. "

Jimin ona sarılan bedenin cümlesiyle kollarını karşısındakinin boynuna sardı. Kafasını omzuna yaslarken göz yaşları da karşısındakinin gömleğini ıslatıyordu.

"Biliyorsun... Gittiğimiz okul bölgenin, hatta ülkenin en iyi okulu. Bu yüzden herkes birbirinin açığını arar ve güçlü görünmek için çeşitli şeyler yapar.
Babam ben 3 yaşındayken bizi sevdiği biri için terk etmiş. Ama sevdiği kişi... Erkekmiş. Annemi aslında hiç sevmemiş. Ancak kendini suçlu hissettiği için mal varlığının çoğunu bize bırakmış.
Okulun bunu nasıl öğrendiğini bilmiyorum. Ama bunu kullanıyorlar. Duydun zaten...Günlerim genelde böyle geçiyor. "

Jimin burnunu çekerken hala karşısındakinin kollarındaydı. Jungkook ise her cümlede daha çok şaşırıyordu.

"Madem bu kadar iyi bir okul, o zaman neden kimse bir şey yapmıyor? Annen mesela, haberi var mı? "

"Haberi var ama... Bir şey yapmıyor. Çünkü diğer elit insanlarla arasının iyi olması lazım. Onlar bizden daha güçlü. Bu yüzden benim de karşılık vermemi istemiyor. "

Jungkook sinirlendiğini hissediyordu.

"Kendi çocuğu söz konusu ama hala çevreyi mi umursuyor? "

Jimin üzülse de belli etmedi. Jungkook bir anda Jimin'in kollarından tutarken onu kendinden uzaklaştırdı ve tam gözlerinin içine baktı.

"Eğer bu olaylar karşısında tepkisiz kalacağımı düşünüyorsan bu düşünceden hemen vazgeç Jimin. "

"Jungkook hayır, bu sefer de seninle uğraşacaklar. Lütfen bunu bize yapma. "

Jungkook'un içi kendisini düşünmeyip onu düşünmesi karşısında yumuşacık olmuştu.

Bir elini alıp Jimin'in yanağına koydu ve baş parmağı ile yumuşak teni okşadı.

İkilinin kalbi zaten çok hızlı atıyordu. Jungkook'un bu hareketi yüzünden Jimin anın büyüsüyle gözlerini kapattı. Jungkook artık dayanamayarak karşısındaki güzel çocuğa yaklaştı. Elini indirip sarışının ensesini okşadı.

Jimin gözlerini açtığında yüzünün dibindeki yüzle afaladı.

"Jungkook... "

Jungkook Jimin'in göz kapağını öptü. Jimin'in cümlesi yarıda kalmıştı.

Gözündeki yaşları teker teker öptü. Küçük burnunu da öpüp geri çekildi ve dudaklarını okşadı.

"Dudakların çok güzel. Onları... Öpebilir miyim? "

Jimin titriyordu. Beyni bir yanıt vermiyordu. Sadece gözlerini yumdu.

Jungkook ise karşısındakinin hareketiyle dolgun dudaklara yaklaştı.

Kiraz dudaklarla sarışının dudakları buluşunca Jimin elleriyle karşısındakinin gömleğini sıkı sıkı tuttu.

Masum bir yakınlaşmaydı. Sadece dudakları birbirine değmişti. Jungkook yavaş yavaş çocuktan ayrıldı. Jimin kafasını Jungkook'un göğsüne gömdü.

"Jungkook... Biz kardeşiz. Bunun yaşanmaması gerekirdi. "

"Üvey kardeşiz Jimin. Ayrıca daha ebeveynlerimiz evlenmedi."

Jungkook Jimin'in gözlerinin içine baktı.

"Seni seviyorum Jimin. Kimsenin düşüncesi de umurumda değil. Umurumda olan tek şey sensin. "

Jimin bu duygu dolu bakışmaya daha fazla dayanamayarak göz temasını kesti.

"Ben... Bilmiyorum Jungkook. Yanındayken çok mutluyum ama bu aşk mı değil mi bilmiyorum."

"Önemli değil. Seni zorlamayacağımı biliyorsun değil mi? "

Jimin gülümsedi.

"Biliyorum."

İkili hastaneden çıktıklarında Jimin'in elı dudaklarındaydı. Dudakları alev alev yanıyordu. Her ne kadar Jungkook'a öyle dese bile bir tarafı onu sevdiğini haykırıyordu.

Brother | JikookWhere stories live. Discover now