Jungkook siyah takımını giymiş, kravatını bağlamaya çalışıyordu. Bugün düğün günüydü. Fazlasıyla endişeliydi ve kafasından çok fazla şey geçiyordu.
Jimin yanına geldiğinde ise çatık kaşları hemen düzeldi.
"Kravatın için yardım ister misin?"
Jungkook bir kravatına bir de Jimine baktı. Omuz silkti.
"İyi olur aslında."
Jimin tüm dikkatini kravata vermişken Jungkook karşısındaki güzel çocuğa odaklandı. Ellerini beline koyup onu kendine çekti.
"Çok güzelsin."
Jungkook beyazlar içindeki bedenin alnına bir öpücük kondurdu.
Jimin ona bakıp gülümsedi.
"Bugünden sonra her şey değişecek."
Jungkook Jiminin küçük ellerini kendi ellerine hapsetti.
"Seni ne olursa olsun hiç bırakmayacağım. Hep mutlu olacağız."
Düğün hazırlıkları devam ederken onlar o odanın içinde birbirlerine sözler verdiler. Hangilerinin tutulabileceği tartışılırdı. Hayal etmek yine de güzeldi.
Sonunda o odadan çıktılar. Salona geçtiklerinde inanılmaz bir kalabalıkla karşılaştılar. Gazeteciler, basın ve medya... Annesinin hoşuna gideceği bir manzaraydı. Jimin ise böyle şeyleri sevmezdi.
Birbirlerine içki içiren çifti gördüğünde Jimin gülümsedi ve küçük çocuklar gibi oraya koştu.
"Hoseok Hyung!"
Jimin Hoseoka sarıldığında Yoongi ve Jungkook el sıkıştılar.
"Videoyu ne zaman yayınlayacaksın?"
Yoongi Jimini cevapladı.
"Sadece izle ve gör bebeğim."
"Sana ona bebeğim deme demiştim!"
Jungkook Jimini Yoonginin kucağından kendine çekip sanki bir yere gidiyormuş gibi sarılmaya başladı.
Ateş saçan bakışlarını etrafa saçarken damat ve gelinin gelmesi üzerine alkışlar yükselmeye başladı.
Bayan Park her zaman yaptığı sıkı topuzlarından birini yapmış, üzerine elbisesi gibi sade bir duvak bağlamıştı.
Jimin annesini hüzünlü bir ifadeyle izlerken Jungkook ona destek vermek için ellerini beline yerleştirerek arkasından sarıldı.
Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.
"Ben kaçıyorum gençler."
Yoongi onlara güven verici bir gülümseme bıraktıktan sonra sevgilisinin elini tuttu ve işi halletmeye gittiler.
*
Yoongi girmeleri gereken odanın kapısını çaldığında ses gelmemesi üzerine hemen içeri girdi. Hoseok dışarıyı gözetlerken o video işini halledecekti. Annesinin mesleği sayesinde nasıl yapacağını ve odanın nerede olduğunu biliyordu.
Yoongi flash belleği bilgisayara taktıktan sonra videoyu aktarmaya başladı. Yüklenmesi için 1 dakika beklemeleri gerekiyordu.
Tam o sırada gelen organizasyon görevlisi ise Hoseok için tam bir belaydı. Kızla saçma ve çoğunluğu flört içeren konuşmalara girerek oyalamaya çalışmış,ancak kız sonunda o odadan bir şey alması gerektiğini söyleyerek içeri dalmaya çalışmıştı. Hoseok onu daha fazla engelleyemediği için içeri giren kız ile aynı anda kapıyı açan Yoongi birden çarpıştı.
"Yoongi oppa! Bu ne güzel bir tesadüf böyle. Nasılsın?"
Yoongi böyle bir şey beklemediği için kızla bozuntuya vermeden konuşmaya çalıştı.
"Ah, iyiyim Bo-ra, sen nasılsın?"
"Bende iyiyim oppa. Seni arıyordum aslında. Sen neden bu odadaydın ki?"
Hoseok ve Yoongi bakışırken Yoongi yapmacık bir şekilde gülümsedi.
"Annemi arıyordum. Çok da önemli değil. Neyse biz düğünü kaçırmayalım. Sonra görüşürüz Bo-ra!"
Yoongi Hoseokun elini tuttu ve koşmaya başladılar.
"Görev tamam!"
Hoseok kahkaha attı ve Yoongi'nin dudaklarına bir öpücük kondurdu.
"İşte benim sevgilim."
*
Her sesin birbirine girmesi ile Jimin panikle Jungkook'a baktı. Her yanda durmadan mikrofonla sorular soran insanlar vardı.
Videonun yayınlanması üzerine 1 dakika geçmişti. Her yanda fısıldaşma sesleri, gelinle damadın panikle içeri girmesi ve Jungkookun Jiminin elinden tutarak çekiştirmesi olan şeylerden bazılarıydı. Ancak ters giden bazı şeyler vardı. Yoongi halla gelmemişti ve Hoseoktan da ses yoktu.
"Jimin gitmeliyiz!"
Jimin panikle etrafına bakınıyordu.
"Yoongi gelmedi Jungkook, bir şey olduğuna eminim!"
"Bize ulaşacaklardır ve eminim ki bir şey yoktur. Hadi gel."
Jungkook Jimini dışarı çıkarmak üzereyken Hoseok koşarak onları durdurdu.
"JİMİN!"
Jimin arkasını döndüğünde bir terslik olduğunu anlamıştı.
"Hoseok Hyung, Yoongi Hyung nerede?"
Hoseok'un birden ağlaması işlerin kötüye gittiğine işaretti.
"Biri bizi ispiyonlamış. Yoonginin annesi bizi öğrendi ve videoyu da Yoonginin yayınladığını biliyor. Bizi birisi ispiyonladı. Üstelik annesi Yoongiye tokat attı!"
"Aman Tanrım"
Hoseok eliyle yüzünü sıvazlarken etraftaki gürültü tüm şiddetiyle devam etti.
Arkadaşlar, öncelikle 2K için çok teşekkür ederim. Bunun için çok minnettarım ancak oy sayısı gördüğünüz üzere çok düşük. O yüzden sınır koymaya karar verdim.
Geçmiş bölümlere de oy atmamış iseniz oy vermeyi unutmayın.
Bir 8. bölüme bir de 7. bölüme atılmış oylara bakın. 8. bölüm evlatlık mı?
